• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Bakırhan: Tecridi kaldırın, Öcalan’ın ne dediğini görelim

Bakırhan: Tecridi kaldırın, Öcalan’ın ne dediğini görelim

Tuncer Bakırhan, Abdullah Öcalan’ın ne dediğini görmek için tecridin kaldırılması gerektiğini belirtti.

Bakırhan: Tecridi kaldırın, Öcalan’ın ne dediğini görelim
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 15 Ekim 2024 13:47
  • Güncellenme: 15 Ekim 2024 17:58

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik ‘tasfiye’ çağrısına yanıt veren  Bakırhan, “Biz de Öcalan’ın ne diyeceğini merak ediyoruz, tecridi kaldırın” dedi.

Kürt meselesinin Türkiye’nin en önemli meselesi olduğunu belirten Tuncer Bakırhan, “Kürt meselesinde hafif bir tartışma olduğu zaman, kimileri bir düşünce beyan ettiği zaman hemen bir koro hep bir ağızdan ‘Kürtler iktidarla anlaştı’ der dururlar. Artık bu durumdan Türkiye’yi kurtarmak gerekiyor. Bu bir siyaset değildir. Bu başkası yerine konuşmaktır. Kürt kiminle konuşur, kiminle oturur, kimin eline tutar kendisi karar verir” ifadelerini kullandı.

Bakırhan, “Kaldı ki kimseyle oturduğumuz, konuştuğumuz, kapılı kapılar arkasında bir şey çevirdiğimiz yok. Dolayısıyla en başında ‘Kürtler iktidarla anlaştı’ diyenler oluşabilecek diyalog zeminleri önüne bariyer koyarak bu ülkenin çözümsüz bir şekilde bu biçimde devam etmesini istiyorlar” diye konuştu.

“Bugün sayın Bahçeli’nin konuşmasını dinledim” diyen Bakırhan, şunları söyledi:

“Gerçekten şaşırdım, metin yazan arkadaşlarına da sesleniyorum. Sayın Öcalan’a bugün Bahçeli bir çağrı yaptı. Ama o çağrının muhataplarına ulaşması için sayın Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiğini bilmiyor. 43 aydır sayın Öcalan’la avukatlar, aile görüşemiyor. Sayın Bahçeli, ayın Öcalan’ın ne söyleyeceğini, ne çağrı yapacağını biz de merak ediyoruz senin gibi… O zaman tecridi kaldırın, sayın Öcalan’ın kendi örgütüne, kendi arkadaşlarına ne dediğini görelim.”

Bakırhan, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasına dair “43 aydır kuş uçmayan, kervan geçmeyen, uçan kuşların bile üzerinden geçmediği bir adaya böyle boşu boşuna çağrı yapılır mı? Buyurun, sizin sormuş olduğunuz soruya sayın Öcalan’ın nasıl cevap verdiğini merak ediyoruz. Kapıları açın, dinleyelim, görelim” ifadelerini kullandı.

DEM Parti bir Türkiye partisidir 

“DEM Parti ezilen Kürt halkının yanında olduğu gibi yine ezilen kimliği yok sayılan Uygur Türklerinin, mazlum Filistin halkının, Şengal’de katliam tehdidi altına bulunan Êzidîlerin, Ermenilerin, katledilen kadınların, Alevilerin, doğa hakkını savunan halkların ve inançların hakkını savundu, savunmaya devam edecek. Köklerimiz Türkiye’de ama mücadele ruhumuz bütün dünyadadır. Bizim yolumuz cumhuriyet diyerek oligarşiyi kuranların yolu değil, bizim yolumuz mazlumuz deyip zalimlik makamını işgal edip insanları perişan edenlerin yolu değil. Bizim yolumuz daha önce de belirttiğimiz gibi üçüncü yoldur. Emekçilerin, ezilenlerin bu ülkede yaşayanların eşit ve adil bir şekilde bir arada yaşayacakları demokratik bir cumhuriyet yoludur. DEM Parti, Kürtçe bir şarkıda geçtiği gibi ‘Me gelek ba û bager dît, lê em neşikestin (Birçok fırtına gördük ama kırılmadık)’ tanımına en iyi uyan partilerden biridir. DEM Parti, bir lotus çiçeği gibidir. Toz tutmaz, kir tutmaz, pas tutmaz.”

‘Bu çürümeye karşı durmaya devam edeceğiz’

“Bu ülkede insanlar artık umudunu yitiriyorlar. Yoksul yoksulluğuyla baş başa kalmış, adalet arayanlar biçare bir şekilde ne yapacaklarını bilmiyorlar. Emekliler zaten çoktan açlığa mahkum edilmiş, çeteler başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanını esaret altına almış. Kadınlar sokağa çıkamıyor. Her gün kadınlar katlediliyor. Gençler katlediliyor. Artık çocuklarımız güvende değil. Emin olun her sabah uyandığımızda bu haberleri okuduğumuzda, izlediğimizde neredeyse insanlığımızdan utanır hale geldik. Ama asıl utanması gerekenler, bu çürümüşlüğe, yoksulluğa, adaletsizliğe bir şey diyemiyorlar, bir şey yapmıyorlar. Biz dün olduğu gibi bugün de Kulp’un Kasor havzasında günlerdir doğası için direnen köylülerin yanındayız. Çıplak ayaklarıyla bugün Meclis’e yürüyen emekçilerin, işçilerin yanındayız. Sokaklarda kadınların katledilmesini engellemek için onları sesi, soluğu olan kadın yoldaşlarımızın yanındayız. Hep birlikte bu çürümeye, insanı yok sayan düzene karşı durmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz.”

CHP’ye: Çözümün yanında olun 

“Gelin, bugün ilk Meclis’in ruhunu, 1921 Anayasası’nı aşacak bir çaba içinde olalım. Demokratik, laik adil bir cumhuriyet çağrısını biz de yineliyoruz. Ana muhalefet partisine büyük görev düşüyor. Bu ülkenin çözümsüz bir şekilde devam etmelerini istiyorlar. Kimseyle oturup konuştuğumuz bir şey yok. CHP, Kürt sorunu hakkında ne düşünüyor? Buyurun siz ne düşüyorsunuz? Bu sorunu nasıl çözeceksiniz? Açıklayın biz de görmüş olalım. CHP, statükoya sığınmayan, çözüm karşıtı bir yere savrulmadan Kürt sorunu başta olmak üzere ülkenin temel meselelerinin demokratik bir şekilde çözülmesi için karşı bir yerde durmalıdır. Çözümün yanında yer almalıdır.”