‘Barışı konuşurken çocuk hakları es geçilmemeli’

Van Barosu Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Yunus Kutluay, barışın konuşulduğu bu süreçte çocuk haklarının gündemden düşmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Çocuklara yönelik suçlar toplumsal bir yara ve ancak birlikte hareket edilerek çözülebilir” dedi.

‘Barışı konuşurken çocuk hakları es geçilmemeli’
‘Barışı konuşurken çocuk hakları es geçilmemeli’
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 17 Temmuz 2025 10:43

Çocuğa yönelik hak ihlalleri ve cinsel suçlar, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de giderek artıyor. Adalet Bakanlığı’nın 2024 verilerine göre, yalnızca bir yıl içinde 18 bin 884 çocuğa karşı suç işlendi. Bu dosyaların 15 binden fazlası ceza mahkemelerine taşındı. Günde ortalama en az 18 çocuk cinsel saldırıya maruz bırakılırken, yalnızca 7 bin 310 fail ceza aldı. Beraat kararı verilen kişi sayısı ise 7 bin 109.

Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre, Türkiye’de Kürtlerin yoğun yaşadığı illerde yetişen çocuklar için tablo daha da ağırlaşıyor. Yaşam hakları dahi ihlal edilen çocuklar, asimilasyon, kimliksizleştirme, taciz, tecavüz ve uyuşturucu madde kullanımı gibi özel savaş politikalarıyla en çok hedef alınan kesimin başında geliyor.

‘Uygulamadaki yanlış politikalar en büyük sorun’

Van Barosu Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Yunus Kutluay, barışın konuşulduğu bu süreçte çocuk haklarının es geçilmemesi gerektiğini belirtti.

Barış sürecine ilişkin yapılan açıklamaların kendilerini heyecanlandırdığını dile getiren Kutluay, “Savaş ortamında en çok zarar gören kesimin başında çocuklar geldi. Çocuk istismarındaki cezasızlık politikası mutlaka tartışılmalı ve çözüme kavuşturulmalıdır. Mağdurun durumu öncelikli olmalı. Türkiye’de yasal çerçeve olmasına rağmen uygulamadaki yanlış politikalar en büyük sorun. Yasal düzenlemelerin etkin uygulanması ve cezasızlık politikasına son verilmesi gerekiyor. Ayrıca aile yapısı ve gelenekler çocuklara yönelik istismar ve şiddetin artışında önemli rol oynuyor. Bu konuda da kapsamlı ve bütüncül çalışmaların yürütülmesi gerekiyor” diye belirtti.

‘Vakaların yüzde 20’si cinsel istismar’

Bölgesel baz da ellerinde kesin veri olmamakla birlikte resmi açıklamalar ve sivil toplum örgütlerinin kayıtlarına göre çocuğa yönelik suçların son yıllarda iki kat arttığını söyleyen Kutluay, istismarı cinsel, ekonomik, sosyolojik gibi farklı açılardan ele almak gerektiğini kaydederken, vakalarının yaklaşık yüzde 20’sini cinsel istismarın oluşturduğunu belirtti.

Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı bölgelerde çocuk istismarı vakalarını iki yönlü değerlendirmek gerektiğini belirten Kutluay, “Birincisi; güvenlik görevlilerinin karıştığı olaylar, ikincisi diğer vakalar olarak. Toplumsal yapının bazı olumlu yönleri olsa da aile içi yapı ve geleneksel zihniyetin artıkları nedeniyle istismar sonrası suçların üstünün örtülmesi, ailenin çocuğu görmezden gelmesi ve çocuk hakları alanında çalışan ekiplerin müdahalesinin engellenmesi en çok karşılaşılan sorunlar arasında yer alıyor” dedi.

‘Kamu görevlilerinin karıştığı olaylarda cezasızlık yaygın’

En büyük problemin cezasızlık politikası olduğunu vurgulayan Kutluay, şöyle devam etti:

“Fail kamu görevlisi olduğunda, devlet organlarında görevli kişiler, adaleti sağlamak yerine koruma refleksiyle failleri korumaya çalışıyor. Medyada olayların yer almaması veya ailelerin takipçi olmaması halinde etkin bir soruşturma yürütülmüyor. Bu durumun bölgedeki politik boyutları tartışılmaz. Kamu araçlarının ölüme yol açtığı olaylarda, kamu görevlilerinin karıştığı istismar vakalarında ve sistematik fuhuş olaylarında cezasızlık yaygın. Uyuşturucu kullanımı çocukların sistematik istismarına zemin hazırlayan önemli bir sorundur. Faillerin kamu görevlisi olup olmaması arasında fark var. Ancak çocuklara yönelik suçlar toplumsal bir yara ve ancak birlikte hareket edilerek çözülebilir.” (MA)