Özgür Kadın Hareketi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında “Demokratik toplumla şiddetsiz özgür yaşama” sloganıyla yapacakları eylem ve etkinlikleri başlattı.
Batman
Batman’da Sanat Sokağı’nda bir araya gelen kadınlar, “Bi civaka demokratik ber bi jîyana azad a bê şidet” pankartı taşıdı.. Burada konuşan Özgür Kadın Hareketi aktivisti Zeynep Aslan, kadın kırımına karşı amasız, fakatsız mücadeleyi büyüttüklerini vurguladı. Kadına yönelik şiddetin ideolojik olduğunu söyleyen Zeynep Aslan, kadın kimliğinin bin yıllardır şiddetle evlere kapatıldığını, sömürülüp, katledildiğini dile getirdi. Zeynep Aslan, “Her yıl dünya genelinde en az 80 bin kadın, erkek şiddetiyle katledilmektedir. Kadınlara karşı açık bir savaş yürütülmektedir. Tüm yapıların ortaklaşarak yürüttüğü bu savaş, her gün yüzlerce kadını öldürmekte, yaşamdan koparmakta, psikolojik-fizyolojik geri dönülmez yaralara neden olmaktadır” dedi.
Son 20 yıllık süreçte kadınlara yönelik şiddette iktidarın da payı olduğunu belirten Zeynep Aslan, bilimsel ve sosyolojik verilerin kadınların en çok evlerde, aile içinde şiddete maruz kaldığını gösterdiğini söyledi.
Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısıyla başlayan Barış ve Demokratik Toplum Sürecini, erkek egemen sisteme karşı verilen kadın özgürlük mücadelesinden ayrı görmediklerine dikkat çeken Zeynep Aslan, “Çünkü biliyoruz ki savaş, bu coğrafyada en çok kadınların ve çocukların yaşamını yıktı. Binlerce Kürt kadın katledildi, işkenceye uğradı, zorla yerinden edildi, körüklenen militarizm kadın bedenini, emeğini ve kimliğini hedef aldı” ifadelerini kullandı.

Kocaeli’ndeki patlamaya dikkat çekildi
Daha sonra görevden alındıktan sonra yerine kayyım atanan Batman Belediye Eşbaşkanı Gülistan Sönük konuştu. Gülistan Sönük şunları belirtti:
“Eril devletin halka, kadınlara, çocuklara dönük sistematik saldırıları tarih boyunca devam etti, ediyor. Ne kadar saldırı o kadar direniş olacak. Kadınlar katlediliyor, çocuklar taciz ve tecavüze uğruyor. Dün bir fabrika da 2 kadın 4 çocuk ihmal sonucu yaşamanı yitirdi. Bu fabrika için kaç defa uyarıda bulunulmuş ancak herhangi bir önlem alınmadı ve katliam gerçekleşti. Erkek devlet aklının kadına ve çocuğa hak gördüğü şey budur işte. Barışın inşası hepimizin görevidir. Kadınların öncülük ettiği bir süreci yaşıyoruz.” Bölgede artan erkek şiddetine de dikkat çeken Gülistan Sönük, “Demokratik toplum inşasında herkes üstüne düşeni yapmalı. Kayyım’da bir erkek devlet şiddetidir. Gençlerimizin yaşadığı işsizlik bir şiddettir, fuhuş, uyuşturucu bir şiddettir. Bu şiddete karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından kadınlar, DEM Parti İl Örgütü binasına yürüdü.
Mardin
Mardin’in Derik ilçesinde yürüyüş düzenlendi. İlçe girişinde bir araya gelen kadınlar, pankart ve dövizlerle yürüyüşe geçti. İlçe meydanına kadar devam eden yürüyüşün ardından Özgür Kadın Hareketi aktivisti Eylem Amak açıklama yaptı.
Her yıl dünya genelinde binlerce kadının erkek şiddetiyle katledildiğini belirten Eylem Amak, Türkiye’de 2024 yılında 452, 2025 yılında ise şimdiye dek 391 kadının erkek şiddeti nedeniyle katledildiğine dikkat çekti.
Eylem Amak, “Erkek egemen sistem, şiddeti yalnızca evlerde değil; mahkemelerde, sokaklarda, iş yerlerinde ve savaş alanlarında örgütlü bir biçimde üretmektedir. Devletin cezasızlık politikaları erkek şiddetini büyütürken, kadınların sözünü, iradesini ve örgütlülüğünü bastırmayı hedeflemektedir. Kadın kurumlarının kapatılması, kadın siyasetçilerin tutuklanması ve kayyum politikaları erkek-devlet zihniyetinin, kadın düşmanlığının en somut örnekleridir” diye konuştu.

Açıklamanın ardından konuşan Derik Belediye Eşbaşkanı Songül Özbahçeci, kadınları yalnız bırakmayacaklarını belirtti. Yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Devrim Demir de, kayyım uygulamalarına karşı kentlerini “kadın kentleri” olarak ilan ettiklerini dikkat çekerek, tüm alanlarda kadınların direnişi ile özgürlüğe ulaşacaklarını söyledi.
Son olarak konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mardin Milletvekilli Saliha Aydeniz ise Abdullah Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na dikkat çekerek, “Kadınlar olarak hem özgürlüğün hem de demokratik toplumun öncülüğünü yapacağız” dedi. Meclis’e getirilmesi beklenen 11’inci Yargı Paketi’ne değinen Saliha Aydeniz, kadınları ve çocukları korumayan yargı paketinin geri çekilmesi çağrısında bulundu.

Şanlıurfa
Şanlıurfa’da gerçekleştirilecek eylem ve etkinliklerinin startı Hilvan ilçesindeki Faik köyünde kurulan yaşam ağacı önünde yapılan açıklamayla verildi.
Açıklamada, “Demokratik toplumla şiddetsiz özgür yaşama” pankartı ile erkek şiddetiyle katledilen kadın ve çocukların fotoğrafları taşındı.

Açıklamayı Özgür Kadın Hareketi aktivisti Başak Sarıdal yaptı:
“Bugün yine Narin Güran ve Rojin Kabaiş şahsında görüyoruz ki sistemin meşrulaştırmaya çalıştığı kadın kırım politikaları hala devam ediyor. 24 saat geçmeden ardı ardına kadınlar, çocuklar toplumlar katlediliyor. İyi bilinsin ki mücadelemizden bir adım geri atmadık atmayacağız. Suyumuza, toprağımıza, doğamıza ve toplumumuza yöneltilen her şiddete karşı barış ve demokratik toplumun inşasında ısrarcıyız. Bugün Hilvan’da toprağımıza, suyumuza, doğamıza sahip çıkarak yaşamı kendi öz gücümüzle örüyoruz. Biz kadınlar tüm savaşlara rağmen umutluyuz inançla, bağlılıkla, direnişle, mücadeleyle şiddetsiz özgür bir yaşamı inşa edeceğimizden kuşkumuz yoktur.”
Mersin
Mersin’de DEM Parti Akdeniz İlçe Örgütü önünde yapılan açıklamaya, DEM Parti Mersin ve Adana il, ilçe yöneticileri, yerine kayyım atanan Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanı Nuriye Aslan ile çok sayıda kadın katıldı.
Açıklamayı okuyan Özgür Kadın Hareketi aktivisti Helin Onuk, kadın mücadelesinin yalnızca bir coğrafyayla sınırlı olmadığını, yüzyılı aşkın süredir tüm dünyada erkek egemenliğine karşı bir direniş biçiminin sürdüğünü vurguladı. Kadınların yarattığı özgürlük alanlarının bugün küresel sistemin ataerkil yapısı tarafından tehdit edildiğini ifade eden Helin Onuk, “Kadın mücadelesi artık hiçbir coğrafyanın dışında kalmamıştır; özgürlük arayışının en güçlü damarına dönüşmüştür. ‘Aile Yılı’ ilanlarıyla kadınların kamusal alandan çekilmesi, emeğinin görünmez kılınması ve erkek şiddetinin üzerinin örtülmesi amaçlanıyor” diye belirtti. Kadınların barışın öznesi olduğu bir dünyanın mümkün olduğunu söyleyen Helin Onuk, şöyle devam etti: “Ekonomik şiddet kadınların yaşamını belirleyen en yakıcı gerçekliklerden biridir. Yargı sistemi kadınları değil failleri koruyor. ‘Aile birliği’ bahanesiyle şiddet meşrulaştırılıyor. Meclis’e sunulan 11’inci Yargı Paketi de bu zihniyetin devamıdır. Biz biliyoruz ki kadına yönelik şiddetin kökeninde bin yıllardır süregelen erkek egemen ideoloji yatıyor. Eko-kırım politikalarıyla insan toprağından, yaşam anlamından koparılıyor. Bu nedenle kadın mücadelesi aynı zamanda ekolojik bir direniştir. Barış kadınların sesiyle mümkündür, barış demek kadınların öldürülmediği, kimliklerinin inkar edilmediği, bedenlerinin savaş alanı yapılmadığı bir yaşam demektir. Biz kadınlar, savaşın ve şiddetin tüm biçimlerine karşı barışın öznesi olmak için her yerde örgütleniyoruz. Çünkü biliyoruz ki; kadınlar özgürleşirse dünya değişir.”
Ağrı
Ağrı, DEM Parti İl Örgütü önünde yapılan açıklamayı Özgür Kadın Hareketi aktivisti Dilan Başboğa yaptı. Erkek egemen zihniyetin kadınları şiddetle eve kapattığını belirterek, “Sayın Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla başlayan sürecini erkek egemen sisteme karşı verdiğimiz kadın özgürlük mücadelesinden ayrı görmüyoruz” dedi.
Diyarbakır
Özgür Kadın Hareketi, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, kadın şiddetine karşı farkındalık atölyesi düzenledi. Atölyeye mahalleli çok sayıda kadın ve erkek katıldı. Atölyede Zeynep Kıyar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün tarihçesini anlattı.
Katılımcı erkeklerin kadına yönelik yaklaşımlarını sorgulamalarına yönelik sorularla karşılaştığı atölyede, erkekler kadına bakış açılarını bunu zaman içinde nasıl değiştiğine dair deneyimlerini anlattı. (MA)




