Bugün bayram… Yok yok meraklanmayın, size günler öncesinden alınmış bayramlık pabuçlarını yatağının kenarına iliştirip giyileceği günü sabırsızlıkla bekleyen çocuk kalbinin günlerinden söz etmeyeceğim.
Yitirdiğimiz içi boşaltılmış değerlerimizden biri de bayram kavramı. Her şey gibi bayramları da tüketir olduk. Bayramlar değişmedi, biz değiştik aslında. Bu sindirilmemiş, içselleştirilmemiş değişim de; duyuş, duruş ve değerlerimizi tüketti. Tükenen de bizdik tüketen de.
Dillerde pelesenk olmuş bir söz bu. Ben kendimi bildim bileli ‘nerede o eski bayramlar’ muhabbeti var. İnanıyorum herkese eski bayramlar güzel geliyor… Aslında kastettiğimiz salt bayramlara ait görüntülerimiz değil, geçmişte yaşadığımız kimi karelerin sistemin çarkları arasında ezilip artık nostaljiye dönüşmesinin hüznüne ilişkin yakınmalardır. Eskiden bu cümle sadece büyüklerin dilindeydi, şimdi her kesime hitap ediyor artık.
***
Algılayışlara göre ne çok anlamı var bayram kavramının. Bu anlamlar da her dönemin yaşanmışlıklarına göre değişiyor haliyle. Değişen bütün toplumsal değerlerimiz gibi bayram kavramındaki algılarımız da değişti.
Hayat öylesine hızlı ve acımasız akıyor ki; yaşadıklarımızın anlamını düşünmeye vakit bile kalmıyor. Zamanın sürekli akması gibi toplum ve kültürleri de akar. Bu akışta istesek de istemesek de kimi değişimler yaşarız.
Ne yazık ki, teknolojinin gelişmesi ve hayatın hızlanmasıyla birlikte, eski bayramların o samimi ve sıcak atmosferi kaybolmaya başladı. Artık bayramlar, sadece bir tatil fırsatı olarak görülüyor. Bayramlaşmalar yerini telefon mesajlarına, ziyaretler ise sanal ortamlara bıraktı.
Tüm toplumsal dönüşümlerde kendini aşmaya çalışan, tüm beyinsel ve düşsel gücünü bir adım daha öne çeken özgürlüğe, eşitliğe ve adalet gibi insana dair güzelliklere yönelten ve bunun için mücadele eden insanların alın terinin olduğu değerlerin bayrama dönüştüğü türden bayramlar insanlığın ortak bayramıdır. Bu noktada önemlidir bayramlar. Saygıya, sevgiye, dostluğa, eşitliğe, barışa, insan sevgisine, insan onuruna işaret ettiği sürece önemlidir bayramlar.Ötesi göstermelik birkaç ritüelden ibaret.
***
Bayram geldi ama bayramlarımızın kanatları kırılmış kaç zamandır.Hak adalet, özgürlük her bireyin her toplumun paylaşımına sunulmalı… İşte o zaman gerçekten bizim bayramımız olur, bayram gerçekten bayram olur. Hepimizin olur… Ne güzel olur.
Bir bayram yazısında sohbetle şenlenmek, satırlarda karşılıklı demlenmek istiyor insan aslında ama olmuyor. Bu da kanadı kırık,buruk bir bayram yazısı oldu işte.
Neyse biz nerede o eski bayramlar da demeyelim bir bayram fıkrasıyla yumuşatalım yazıyı isterseniz;
Bektaşi bayram namazından sonra dua ediyormuş; “Allah’ım bana bir şarap parası ver.” Yanında namazını bitiren softa da ellerini kaldırmış; “Rabbim bana iman ver” İki duayı da duyan hoca Bektaşi’ye; ‘Bak herkes Allah’tan ne istiyor sen içki parası istiyorsun kafir’Bektaşi boynunu bükerek; “Ne yapalım hoca efendi herkes kendinde olmayanı ister”demiş.
***
Her zaman bir öncekinden daha güzel, topsuz tüfeksiz, barış içinde, özgür ve mutlu bayramlar dileğiyle.