300 milyon ışık yılı uzaklıktaki SDSS1335+0728 galaksisinin merkezinde bulunan süper kütleli kara delik, bilim dünyasını şaşırtan olağanüstü bir uyanış sürecine girdi. Ansky olarak adlandırılan bu kara delik, 2019’dan bu yana bilim insanları tarafından gerçek zamanlı olarak izleniyor ve o günden beri sıra dışı ışık patlamalarıyla kendini gösteriyor.
Süper kütleli kara deliklerin dönem dönem aktif hale gelmeleri beklenen bir durum. Ancak Ansky’nin sergilediği davranış, bildiklerimizin çok ötesinde. MIT’den astrofizikçi Joheen Chakraborty, “Ansky’den gelen X-ışını patlamaları, tipik yarı periyodik patlamalardan on kat daha uzun süreli ve on kat daha parlak. Her bir patlama, daha önce gördüklerimizin yüz katı kadar enerji yayıyor. Ayrıca yaklaşık 4,5 günlük periyodik tekrarıyla rekor kırıyor” diyerek mevcut modellerin sınırlarını zorladığını belirtti.
Kara delikler çoğu zaman birer “kozmik süpürge” olarak tasvir edilir, çevresindeki her şeyi yutan devasa yapılar gibi düşünülür. Oysa onların varoluşları çok daha karmaşık. Süper kütleli kara delikler zaman zaman oldukça sakin olabilirken, zaman zaman da çevresindeki maddeleri yutarak muazzam enerji patlamaları yaratıyor. Samanyolu galaksimizin merkezindeki kara delik de şu anda görece sessiz bir dönemde.
Gökbilimciler, kara deliklerin bu aktif dönemlerinin hem kendi büyümeleri hem de ev sahibi galaksilerin yıldız oluşumu ve kimyasal evrimi açısından kritik bir rol oynadığına inanıyor. Süper kütleli kara deliklerin büyümesi için bu süreçlerin kaçınılmaz olduğu düşünülüyor.
2019 yılında Ansky, bir süper kütleli kara deliğin gerçek zamanlı olarak aktif hale geçişinin gözlemlendiği ilk örnek olarak kayda geçti. Araştırmanın başındaki gökbilimci Lorena Hernández-García, “Bu türden bir olayın ilk kez gözlemlenmesi son derece önemli. İlk yarı periyodik patlamayı 2019’da tespit ettik, o zamandan bu yana yalnızca birkaç örneğe daha rastladık. Henüz bu patlamaların sebebini tam olarak bilmiyoruz. Ansky’yi incelemek, kara delikleri ve onların nasıl evrim geçirdiğini anlamamıza yardımcı olacak” dedi.
Kara delikler doğrudan ışık yaymıyor, ancak çevresindeki maddelerin aşırı yerçekimi ve sürtünme etkisiyle ısınarak yaydığı ışık tespit edilebiliyor. Bilim insanları daha önce bu tür patlamaların, bir yıldız veya küçük bir kara deliğin süper kütleli kara deliğe çok fazla yaklaşmasıyla oluştuğunu düşünüyordu. Ancak Ansky’den gelen ışık, tahmin edilenden çok daha parlak ve uzun süreli.
Avrupa Uzay Ajansı’ndan (ESA) gökbilimci Erwan Quintin, “Bu tekrar eden patlamalar muhtemelen ESA’nın gelecekteki LISA misyonuyla tespit edilebilecek kütleçekim dalgalarıyla da ilişkili. X-ışını gözlemleri, kütleçekim dalgası verilerini tamamlayacak ve bu gizemli kara delik davranışını çözmemize yardımcı olacak” diyerek gözlemlerin önemini vurguladı.
Ansky’nin davranışlarının sıradışılığı, bilim insanlarını daha fazla veri toplamaya zorluyor. Şimdiden gökyüzünün en gizemli ve heyecan verici olaylarından biri olarak kayda geçen bu kara delik, evrenin en karanlık köşelerine ışık tutma potansiyeli taşıyor.
Araştırma, Nature Astronomy dergisinde yayımlandı.