Gezi Parkı eylemleri sırasında sıktığı gaz fişeğiyle Berkin Elvan’ın ölümüne yol açmaktan suçlu bulunan polis memuru Fatih Dalgalı’ya 16 yıl sekiz ay hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Oyçokluğuyla verilen kararda iki üye hakim karşı oy gerekçesinde Berkin Elvan’ın çocuk olduğu için sanık polisin “kasten öldürme” suçundan cezalandırılması gerektiğini aktardı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin oyçokluğuyla verilen karar iki oylama sonucu çıktı. İlk oylamada iki üye hakim karşı oy kullandı. İkinci oylamadada başkan ve bir üye hakim karşı oy kullandı. Oyçokluğuyla çıkan kararda, eylemin sanık polis Fatih Dalgalı tarafından “olası kasta” gerçekleştiğinin saptığı öne sürüldü. Polis Dalgalı’nın eylemlere müdahale ederken “45 derece eğimle havaya ateş edip düşen fişeğin etkisiyle eylemci grupları dağıtması gerekirken tüfeği düz tutarak ve başını yana eğip hedef gözeterek ateş ettiği” aktarıldı. Sanık polis Dalgalı’nın Berkin Elvan’ı öldürme iradesiyle hareket etmediğinin iddia edildiği kararda, ölüm sonucunu öngördüğü halde ateş edip oluşabilecek kuvvetle muhtemel sonucu kabullendiği yani olası kastla hareket ettiğinin sabit olduğu kaydedildi. Sanık Dalgalı’nın gaz tüfeği ile ateş ederken karşıda bulunan eylemci grubun içerisinde çocuk olduğunu bilmesini gerektirecek herhangi bir ayırıcı unsur bulunmadığı kaydedilen kararda, Türk Ceza Kanunu’nun 82/1-e maddesinde düzenlenen çocuğa karşı nitelikli kasten öldürme suçunun oluşmadığı savunuldu. Sanığın olası kast ile çocuğu değil normal bir insanı öldürmüş gibi cezalandırılması gerektiği anlatıldı.
Üye hakimler: “Çocuğa karşı kasten öldürme suçundan cezalandırılmalıydı”
Sanık polis Dalgalı’nın çocuğa karşı nitelikle kasten öldürme suçundan cezalandırılamayacağı görüşüne dairenin iki üyesi ilk tur oylamada muhalefet etti. İki üye hakim, sanık polis Dalgalı’nın eyleminin çocuğa karşı nitelikle kasten öldürme suçu uyarınca vasıflandırılması gerektiğini belirterek çoğunluğun görüşüne katılmadığını aktardı.
Başkan: “Sanığın öldürme kastıyla ilgili delil yok”
Daire başkanı da ikinci tur oylamada karşı oy kullandı. Başkan, sanığın öldürme kastı ile hareket ettiğine dair delil bulunmadığını öne sürdü. Sanık polisin “ölürse ölsün” kabulünde olup olmadığına dair de delil bulunmadığını kaydeden başkan, Berkin Elvan’ın yaralanabileceğini öngörüp kabul ettiği hususunda kanaat oluştuğunu, bu sebeple olası kastla öldürmeye ilişkin görüşe katılmadığını belirtti.
Üye hakim: “Bozma kararı verilmesi gerekli”
Bir diğer üye hakimse ikinci tur oylamada kullandığı karşı oyda, sanık polisin Berkin Elvan’ın bulunduğu bölgeye doğru attığı gaz fişeğinin Elvan’ın başına isabet edebileceğini, eylemin yaralanmayla sonuçlanabileceğini öngördüğüne dair delil bulunmadığını belirtti. Üye hakim, sanık polisin öldürme kastıyla hedef alarak ateş ettiğine ve ölüm sonucuna kayıtsız kalarak bunu kabullendiğine dair de yeterli delilin olmadığını kaydetti. Sanığın yaralama kastıyla hareket ettiğini savunan hakim, eylemin sonucu itibariyle “ağırlaşmış kasten yaralama suçunu oluşturduğunu” aktardı ve bu nedenle bozma kararı verilmesi gerektiğini kaydetti.
Yargıtay’ın kararı mahkumiyet kararını veren İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek. Bu aşamadan sonra ağır ceza mahkemesi kesinleşme şerhini yazacak ve bunu infaz savcılığına gönderecek. İnfaz savcılığı da davanın başından bu yana polisliğe devam eden sanık hakkında yakalama kararı çıkaracak.
Ne olmuştu?
Berkin’in ailesi, çocuklarının hastaneye kaldırıldığı günden itibaren, polis tarafından çekilen görüntüleri, görev yapan polislerin isimlerinin soruşturma dosyasına getirilmesini istemişti, ancak emniyet, aylarca ayak direyerek ne görüntüleri ne de isimleri yollamıştı. Soruşturmanın savcılarından Faruk Bildirici’nin isimleri yollamayan sorumlular hakkında yasal işlem başlatma uyarısından sonra emniyet dosyaya 1065 polisin ismini yollamıştı.
Emniyet, MOBESE ya da polis kaydı bulunmadığını öne sürmüştü. Görüntüler, ancak avukatların zırhlı araçların çektiği kamera kayıtlarını istemesi üzerine dosyaya yollanmıştı.
Berkin’i vuran polisin ismi Aralık 2016’ya kadar tespit edilemedi. Dosyada gizlilik kararı bulunduğu için savcılığın işlem yapıp yapmadığı da bilinmiyordu.
6 Aralık 2016’da Erdoğan’ın damadı, dönemin Hazine ve Maliye bakanı Berat Albayrak’ın kişisel e-posta adresindeki binlerce e-posta WikiLeaks tarafından sızdırıldı. Albayrak’a e-posta yollayanların arasında dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç de vardı. Dinç, 3 Kasım 2014’de yolladığı e-postada Albayrak’a “Berkin Elvan’ın Twitter üzerinden örgütsel nitelikte fotoğrafları yayınlanmıştır” diyordu.
Albayrak’ın e-postalarının sızmasından bir gün sonra, yani Berkin’in ölümünden 1270 gün sonra dönemin İstanbul başsavcısı, şimdinin Anayasa Mahkemesi üyesi İrfan Fidan, faile yönelik iddianamenin tamamlandığını açıkladı. Şüpheli polisin ismi Fatih Dalgalı’ydı. Ne var ki iddianamede Dalgalı’nın suçunun tespitinden çok Berkin’e suç aranmıştı.
İddianame, 20 Aralık 2016’da İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Davanın ilk duruşması ise 6 Nisan 2017 tarihinde gerçekleşti.
Soruşturma ve dava sürerken avukatların olay yeri keşif talebi mahkemeler tarafından ‘zaruri olmadığı ve yarar sağlamayacağı’ gerekçesiyle reddedildi. Keşif, ancak Berkin’in ölümünden altı yıl sonra, Nisan 2019’da yapıldı.
Sanık polis Dalgalı hep tutuksuz yargılandı. Dosyada hükmün açıklanmasına yaklaşılırken mahkeme başkanı Yargıtay’a atandı. Yerine, Ali İsmail Korkmaz’ın katili Mevlüt Saldoğan’ı Gezi Parkı davasına ‘mağdur’ olarak kabul eden ve Twitter hesabından Berkin’e ‘terörist’ denen paylaşımları beğenmiş hakim Mehmet Galip Perk getirildi. Sonra Perk de görevden alındı.
Yargılamayı yapan mahkeme, 18 Haziran 2021 tarihli karar duruşmasında sanık polis Fatih Dalgalı’nın kasten öldürme suçunun sabit olduğuna karar vererek, müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Cezada indirim uygulayan mahkeme heyeti, sanık polisin 16 yıl 8 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti.
Mahkeme, gerekçeli kararında sanık polis Dalgalı’nın İçişleri Bakanlığı genelgesinde belirtilenin aksine pusu kurarak, yere sektirmeden, doğrudan, hedef gözeterek atış yaptığını kaydetmişti.
İlk derece mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi öncesinde Elvan ailesinin avukatları, kararın temyiz edilmesini talep etti. Sanığın doğrudan kastla hareket ettiği ve olası kast koşullarının oluşmadığı, maktulün çocuk olması nedeniyle sanığın 5237 sayılı Kanun’un 82/1-e maddesinde düzenlenen “kasten öldürme” suçundan cezalandırılması gerektiği temyiz sebepleri arasındaydı. İstinaf incelemesini yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin mahkumiyet kararını onadı.
Sanık polis Fatih Dalgalı karar kesinleşene kadar görevinin başındaydı. Davanın avukatlarından Can Atalay ise Gezi Parkı davası kapsamında 25 Nisan 2022’den bu yana cezaevinde.