Gizliliği yeni kaldırılan belgelere göre İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’e, uzun süredir kraliyette görev yapan bir sanat tarihçisinin Sovyet casusu olduğunu itiraf ettiği neredeyse 10 yıl boyunca söylenmedi.
AP’de yer alan habere göre, Kraliçe’nin en kıdemli danışmanlarından biri olan Anthony Blunt hakkındaki dosyalar, Salı günü İngiltere Ulusal Arşivleri tarafından gizliliği kaldırılan MI5 istihbarat teşkilatı dosyalarının bir parçası.
Bu dosyalar, 1930’larda Cambridge Üniversitesi ile bağlantılı olan ve üyeleri İngiltere’nin istihbarat kurumunun kalbinden Sovyetler Birliği’ne sırlar sızdıran Cambridge Beşlisi adlı casusluk çetesine yeni bir ışık tutuyor.
Bu casus şebekesinin bir parçası olan Blunt, 1945’ten 1972’de emekli olana kadar Kraliçe’nin sanat tarihçisi olarak çalıştı.
Blunt hakkında uzun süredir şüpheler olmasına rağmen seçkin sanat tarihçisi, casusluk yaptığını ancak 1964 yılında kovuşturmadan muaf tutulma sözü aldıktan sonra itiraf etti. İkinci Dünya Savaşı sırasında üst düzey bir MI5 görevlisi olarak çalışırken, Sovyetler Birliği’nin KGB istihbarat teşkilatına bilgi aktardığını da itiraf etti.
Blunt ayrıca, savaştan sonra da KGB istihbarat servisiyle temas halinde olduğunu açıkladı.
Yeni yayınlanan ve Kraliçe’nin sanat danışmanının geçmişi hakkında ne kadar az bilgi sahibi olduğuna da ışık tutan dosyalara göre Blunt itirafında, suçunu itiraf etmekten duyduğu “derin rahatlamayı” dile getirdi.
Bir not, Kraliçe’nin özel sekreteri Martin Charteris’in 1972 yılında MI5 patronu Michael Hanley’e kraliçenin Blunt’ın casusluğundan haberdar olmadığını ve onu bilgilendirmenin “sadece endişelerini arttıracağını” söylediğini gösteriyor.
Ertesi yıl Edward Heath hükümeti kraliçeye Blunt hakkında resmi olarak bilgi vermeye karar verdi.
Bu kararın alınmasının nedeni eski casusun kanser hastası olması ve ölümünün ardından medyanın artık olası hakaret davalarından korkmayarak Blunt, casusluğu ve kraliyet ailesi için yaptığı çalışmalar hakkında hikayeler yayınlayacağından korkulmasıydı.
Charteris, Kraliçe’nin bu haberi “çok sakin ve şaşırmadan” karşıladığını söyledi. Kraliçe’nin aslında 1950’lerin başlarında Blunt’ın “şüphe altında olduğunu hatırladığını” da sözlerine ekledi.
Ancak Blunt’ın biyografi yazarı Miranda Carter, Kraliç’enin Blunt hakkındaki gerçeği çok daha önceden bildiğini düşündüğünü belirtti.
Carter, Charteris’in hikayesinin hükümdara “makul inkar edilebilirlik” sağladığını söyledi.
“Eğer bu ortaya çıksaydı ve herkes onun bildiğini bilseydi çok utanç verici olurdu” diye ekledi.
Blunt’ın casus olduğu nihayet 1979 yılında dönemin İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher tarafından Avam Kamarası’nda açıklanmıştı. Blunt 1983 yılında 75 yaşında öldü ve şövalyelik unvanı elinden alındı.
Yeni yayınlanan dosyalarda ayrıca İngiliz devlet sırlarını Ruslara sızdıran kötü şöhretli Cambridge Beşlisi’nin diğer üyeleri hakkında da bilgiler yer alıyor.
Casusluk çetesinin bir üyesi olan Kim Philby, 1963 yılında Beyrut’ta arkadaşı ve MI6 görevlisi Nicholas Elliott tarafından aleyhindeki kanıtlar birikirken yüzleştirildi.
Ulusal Arşivler tarafından transkripti yayınlanan konuşmalarında Philby, 1945 yılında Batı’ya iltica etmeye çalışan KGB subayı Konstantin Volkov’a ihanet ettiğini itiraf etti.
Philby’nin eylemleri sonucunda Volkov ve eşi İstanbul’da kaçırılmış ve Moskova’ya zorla geri gönderilerek orada öldürülmüşlerdi.
Yeni yayınlanan belgelerin bir kısmı bu yılın sonlarına doğru Ulusal Arşivler’de açılacak olan “MI5: Resmi Sırlar” sergisinde yer alacak. (Euronews)