Avrupa Birliği’nin (AB), İsrail’le Ortaklık Anlaşmasının askıya alınmasıyla sonuçlanabilecek inceleme süreci devam ederken, İran’a yönelik saldırı sonrası kamuoyundan gelen baskı Brüksel’i son dönemdeki söylem değişikliğini eyleme dökmeye zorluyor.
AB Komisyonu Sözcüsü Paula Pinho, İsrail’e yönelik itidal çağrılarının işe yaramadığını belirtti ve “Ne yazık ki işe yaramadı. Yaramasını isterdik.” dedi.
AB Komisyonu sözcülerinin günlük basın toplantısında Pinho, İsrail’in İran’a ve Gazze’ye saldırıları bağlamındaki soruları yanıtladı.
Bir gazetecinin “Son 18 ayda İsrail hükümetine itidal çağrısı yapıyorsunuz. Hiç işe yaramadı. Bu sefer işe yarayacağına sizi inandıran şey nedir?” sorusu üzerine Pinho, “Ne yazık ki işe yaramadı. Yaramasını isterdik.” dedi.
Pinho, ” Orta Doğu’daki çatışmanın tırmanmasını önlemek için elimizdeki tüm araçları kullanmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda “Orta Doğu’daki gelişmelere” atıfta bulunarak, “tüm taraflara” itidal ve gerginliği azaltma çağrısı yapmıştı.
7 Ekim 2023 sonrası Brüksel’e eleştiriler
AB’nin 7 Ekim 2023’ten bu yana eleştirilerin hedefindeki İsrail politikası önemli bir dönemeçten geçiyor.
Aylar boyunca “ateşkes” çağrısı yapmakta dahi uzlaşamayan AB, İsrail’in Gazze’de sivillere yönelik saldırılarını kınamadı.
Birliğin en etkili yöneticisi AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Tel Aviv yönetimine sunduğu şartsız destek nedeniyle eleştirildi.
Aylardır Avrupa başkentlerinin sokaklarını dolduran Filistin’e destek gösterilerinde İsrail’e silah ambargosu uygulanması, Ortaklık Anlaşmasının iptal edilmesi talepleri yükseliyordu.
İlk kez ‘harekete geçme’ ihtimali doğdu
Şubat 2024’te von der Leyen’e mektup yazan İrlanda ve İspanya liderleri, İsrail ile Ortaklık Anlaşmasının gözden geçirilmesini istedi ancak sonuç alamadı.
Zaman içinde kamuoyu baskısıyla önce AB’nin söyleminde değişiklikler oldu, şimdi ise ilk defa AB’nin İsrail’e karşı somut eyleme geçmesi ihtimali gündemde.
AB Dışişleri Bakanlarının Hollanda’nın teklifi üzerine 20 Mayıs’ta aldığı karar uyarınca İsrail ile Ortaklık Anlaşmasının gözden geçirilmesine dair süreç işliyor.
AB Dış İlişkiler Servisi, Ortaklık Anlaşmasının sürdürülmesini “insan haklarına ve uluslararası hukuka uyma” şartına bağlayan 2. madde çerçevesinde inceliyor. Bu, anlaşmanın askıya alınmasına yol açabilecek prosedürün ilk adımını oluşturuyor.
İnceleme sonucunun 23 Haziran’da yapılacak AB Dışişleri Bakanları Toplantısında AB Konseyine iletilmesi bekleniyor.
AB liderleri ise 26-27 Haziran’da yaz tatili arasından önceki son zirvelerinde bakanların sunduğu değerlendirmeyi inceleyecek. Ancak bu zirvede bir karar alınması öngörülmüyor.
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa, Gazze’deki durumun tümüyle “kabul edilemez” olduğunu sık sık vurguluyor.
İptal için gerekli çoğunluk sağlandı
İsrail ile ortaklığın askıya alınması yani İsrail’e uygulanabilecek en büyük yaptırıma ilişkin kararın alınması için AB nüfusunun en az yüzde 65’ini temsil eden en az 15 üye ülkeden oluşan bir çoğunluk gerekiyor.
Ortaklık Anlaşmasının incelenmesi için 20 Mayıs’ta alınan karara Hollanda, İspanya, İrlanda, Belçika, Finlandiya, Fransa, Lüksemburg, Portekiz, Slovenya, İsveç, Avusturya, Danimarka, Estonya, Polonya, Romanya, Slovakya ve Malta destek vermişti.
Yani AB’nin 27 üyesinden 17’sinin liderinin yaptırım kararını destekleyeceği varsayılıyor.
AB Dışişleri Bakanları Toplantısı ve AB zirvesine geri sayım sürerken Avrupa’da kamuoyları bazı ülkelerde hükümetleri bu kararın alınması için giderek daha fazla zorluyor.
AB’nin başkenti Brüksel, yarından itibaren 3 gün boyunca açlık grevlerine ve büyük çaplı protestolara sahne olacak.
Yarın kentin simgesi Atomium önünde toplanacak motosikletli sürücüler, kefiyeleri ve Filistin bayraklarıyla yapacakları turlarını Güney Tren İstasyonu önünde sonlandıracak.
15 Haziran Pazar günü de on binlerce kişinin katılması beklenen “kırmızı çizgi” gösterisi düzenlenecek. Belçika ve Avrupa genelinden aktivistler, kırmızı renkte giysiler giyerek Gazze’deki soykırıma dur demek için “kırmızı çizgi” çekecek.