Bu ülkede yaşayan herkes Türk mü?
Erol Katırcıoğlu 13 Ağustos 2025

Bu ülkede yaşayan herkes Türk mü?

Gerçekten tuhaf! Bu ülkenin 85 milyonluk nüfusunun “Türk” olduğuna inanmak nasıl bir şey dersiniz? Evet kurucu babalar herkesin “Ben Türküm” demesinden “mutluluk” duyulacağını önermişlerdi ama o kadar! O bir öneriydi. Yoksa böyle diyen herkes otomatik olarak “Türk” olacak diye bir şey yoktu tabii ki! Kurucu babalar herkesten daha iyi biliyorlardı ki bu Osmanlı bakiyesi toplum tek bir “ulustan” oluşmuyordu. Tabii ki Türkler vardı. Ama Kürtler de vardı. Çerkesler, Lazlar, Gürcüler, Araplar, Ermeniler, Rumlar, Balkanlardan kaçıp gelenler ve sayıları az da olsa başka farklı etnik kökenli insanlar da vardı. Tabii “Sünnilerin” dışında farklı “inanç” grupları da vardı. Aleviler gibi, Süryaniler gibi, Hristyanlar gibi, Yahudiler gibi. Anlayacağınız bir kozmopolit nüfustan o kozmopolit nüfusun içinde sadece “Türkleri” öne çıkararak, diğerleri yokmuş gibi bir anlayışla devlet kuruldu.

Kolay değil böyle bir toplumda sanki toplum tek bir “ulustan” oluşuyormuş gibi kabul edip yürümek. Ama en azından onlara “Burası hepimizin yurdu!” diyerek birleştirici bir bağ kurmak gerekli bir çaba olarak görüldü. Onun için “Ne mutlu Türk’üm diyene!” o günlerin birleştirici önemli bir sloganı oldu.

Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, bu toplumdaki herkesin “Türk” olmasını gerektirmedi. “Türk” olmak etnik bir anlam taşımasa belki kimsenin itirazı da olmazdı. Ama kullanılan kelime bir etnik kökene işaret edince, o etnik kökenden olmayan insanlarda rahatsızlık yarattı. Hepsinde değil kuşkusuz. Bazıları bir tür “asimilasyonu” kabul ederek, kendileri etnik olarak Türk olmadıkları halde “Ben Türk’üm”demekten rahatsız olmadılar. Tamam, bütün bunlar oldu.

Bu olayların üzerinden bunca zaman geçti. Bu, kendine “Ben Türk’üm” diyenler günümüze geldikçe toplumda herkesin de böyle demesini ısrarla ister oldular. Tabii bunun asıl nedeni “Ben Türk değilim Kürdüm!” diyenlerin kendi kimliklerinin gereklerini, dil, kültür vs gibi taleplerini yükselttikçe bu eğilim de yükseldi. Bugünlerde önemli bir momentteyiz. Sanki bu tarihsel hata düzeltilecek gibi. Evet ben Türk değilim ama Türkiye cumhuriyetinin vatandaşıyım cümlesi geçer bir anlayış olacak.

Olacak mı dersiniz? Doğrusu İYİ Parti başta olmak üzere Zafer Partisi ve diğer bazı küçük partilerin taraftarları arasında, yüz yıldır söylendiği gibi “Hayır siz Kürt falan değilsiniz, siz Türksünüz!” anlamına gelen bir siyaset anlayışının körüklendiğini görüyoruz. Tarihin açık tanıklığı ortadayken hala bu ülkede yaşayan herkesin “Türk” olduğunu varsaymak ve bu saçma fikir üzerinden siyaset yapmak sahiden tuhaf değil mi?

Siyasette herkesin bir planı vardır kuşkusuz. Bu planlar arasında ülkenin yüz yıllık gerçeğinin kabul edilmesi ve ülkenin böyle ileriye yürümesi dururken “Hepiniz Türksünüz!” demek ne demek Allah aşkına! Nasıl bir plan bu? Ülkenin demokrasiye geçmesinin önündeki en büyük engel olan bu meselede böyle bir saçma “plan” yapmak ve yürütmek ne anlama geliyor dersiniz?

Oyun teorisinde bu gibi durumlar için önerilen adı “güven oyunu” olan bir oyun var. Bu oyunda farklı iki grubun eğer oyunda “birlikte” davranırlarsa her biri için en yüksek faydanın sağlanacağını, birbirlerine güvenmeyip her biri “ayrı” davranırsa da hiç birinin yüksek bir fayda elde edemeyeceği konu edilir. Bence Türkler ve Kürtler arasında oynanan siyasi oyun bir “güven oyunu” niteliğinde. Her iki taraf birbirlerine güvenerek davranırsa her iki taraf da bundan karlı çıkacaklardır. Aksi ise tabii ki her birinin zararlı çıkması.

Eğer bu tespitimiz doğruysa o zaman “Herkes Türktür!” demek ve siyaseti bunun üzerine oturtmak ülkenin çıkarlarına değil aksine ülkenin zararına bir çaba içinde olmak anlamına gelir.

Bizden söylemesi!

Bırakın bu sakil tartışmayı!

* ilketv.com.tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar İlke TV’nin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.