Bursa’nın Gemlik ilçesinde art arda iki deprem meydana geldi. AFAD, 11.47’de meydana gelen ilk depremin büyüklüğünü 3,9 olarak açıkladı. Saat 12.57’de ise 4,2 büyüklüğünde ikinci bir deprem meydana geldi. İlk depremin 9,82 km derinlikte, ikincisinin ise 10,14 km derinlikte olduğu belirtildi.
Depremler Bursa’nın yanı sıra İstanbul ve Yalova gibi çevre illerde de hissedildi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada AFAD ve ilgili kurumların saha taramalarına başladığını duyurdu.
Yerlikaya, “An itibarıyla herhangi olumsuz bir durum bulunmamaktadır” dedi.
‘Enerjiyi geç biriktiriyor ama tehlikeli’
Bilim Akademisi Üyesi yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür X hesabından yaptığı paylaşımda, depremin Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın (KAF) güney kolu üzerinde olduğunu belirtti ve şöyle devam etti:
“Marmara’da, KAF’ın kuzey kolunda deprem bekliyoruz ama burası da önemli. Enerjiyi geç biriktiriyor ama tehlikeli. Yöneticiler dikkatli olmalı ve burayı depreme dirençli hale getirmelidir.”
‘Bu aktivitelerin takip edilmesi gerekiyor’
Bursa’daki deprem riskiyle ilgili yayımlanmış araştırmaları olan Gebze Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünde Doç. Dr. Savaş Karabulut, bu depremin Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güney kolundaki orta kolda meydana geldiğini belirterek, şunları söyledi:
“Sapanca Gölü’nün güneyinden, Gemlik üzerinden Çanakkale’ye kadar 300 kilometre boyunca uzanan bu orta kolda 7,2 büyüklüğünde deprem yaratma potansiyeli söz konusu. Bu son depremler, mikro deprem olarak adlandırıyoruz, bu aktivitelerin takip edilmesi gerekiyor.”
Karabulut, orta kolda Aralık 2023’te yaşanan deprem sonrası bu küçük depremleri izlemek üzere çalışma başlatıldığını ancak fon çıkarılmadığı için son vermek zorunda kaldıklarını işarete ederek, “Bu hatta beş tane daha 7’den büyük deprem bekleniyor. Bu depremlerin tsunami etkisi de en fazla Marmara Denizi’nin güneyini, Gemlik, Yalova gibi bölgeleri etkileyecek. Bu küçük depremler buradaki gerilimi rahatlatmaz, gerilime katkısı da olmaz.” dedi.
Karabulut’a göre bu depremlerin öncü olup olmadığını da söylemek henüz mümkün değil. Takip edilmesi ve kentlerin zemin etütlerinin yapılması, yapıların kontrol edilmesi, tsunami ve yangınlar gibi ikincil tehlikelere karşı önlemlerin alınması için bir uyarı niteliğinde.