• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Çağlayan’da Saraçhane mesaisi: Saraçhane davası: Gazeteciler, avukatlar ve gençler hakim karşısına çıktı

Çağlayan’da Saraçhane mesaisi: Saraçhane davası: Gazeteciler, avukatlar ve gençler hakim karşısına çıktı

Saraçhane protestolarını takip ettikleri için bir gün tutuklu kalıp ardından serbest bırakılan 8 gazeteci hakkında, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla dava açılmıştı

Çağlayan’da Saraçhane mesaisi:  Saraçhane davası: Gazeteciler, avukatlar ve gençler hakim karşısına çıktı
Çağlayan’da Saraçhane mesaisi:  Saraçhane davası: Gazeteciler, avukatlar ve gençler hakim karşısına çıktı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 24 Ekim 2025 19:34

Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde bugün üç farklı mahkemede, Saraçhane’deki 19 Mart protestoları nedeniyle haklarında dava açılan gazeteciler, avukatlar ve gençler hakim karşısına çıktı.

Davalardan birinde, Saraçhane protestolarını takip ettikleri için bir gün tutuklu kalıp ardından serbest bırakılan 8 gazeteci, ilk kez hakim karşısına çıktı.

Suçlamaya karşı savunma yapan Now TV muhabiri Ali Onur Tosun’un avukatı Rengin Geçen, “İddia makamı 11 yıldır ana akım medyada haber sunan müvekkilimin gazeteci olduğunu ispat edememiş. Biz bütün delilleri sunduk, halen ispat edilemiyorsa bu akşam yedide Now TV’yi açıp görebilirler” dedi.

Saraçhane protestolarını takip ettikleri için bir gün tutuklu kalıp ardından serbest bırakılan 8 gazeteci hakkında, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla dava açılmıştı. Davanın ilk duruşması bugün İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 41. Ağır Ceza Mahkeme salonunda görüldü. Saat 10:30’da başlayan duruşmada gazeteciler ve avukatları hazır bulundu. Sanıklar Kurtuluş Arı, Gökhan Kam, Hayri Tunç, Emre Orman ve Ali Onur Tosun, Yasin Akgül, Zeynep Kuray ve Bülent Kılıç, suçlamaya karşı savunmalarını gerçekleştirdi.

“Gitme amacım, foto muhabiri olarak fotoğraf çekmek ve görevimi yerine getirmekti”

İlk savunmayı gazeteci Hayri Tunç yaptı. Saraçhane’deki eylemin yasak olup olmamasının gazetecilik yapmaya engel teşkil etmediğini belirten Tunç’un ardından savunmasını yapan Gökhan Kam ise şöyle konuştu:

“Gazetecilik refleksiyle oraya gittim. Gitme amacım, foto muhabiri olarak fotoğraf çekmek ve görevimi yerine getirmekti. Orada eylemci olarak bulunmadım; herhangi bir slogan atmadım, pankart taşımadım. Şu anda arkadaşlarımla birlikte bu adliyede de gazetecilik yapıyorum. Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum, beraat talep ediyorum.”

‘Bizler her dönemin olağan şüphelisiyiz’

Gazeteci Zeynep Kuray ise savunmasında şunları ifade etti:

“Bizler yıllardır gazeteci olarak sokaklarda çalışıyoruz ve gazeteci olarak biliniyoruz. Çekilen fotoğraflarımız kesilerek gazeteci olmadığımız söyleniyor. İnsanlar eyleme çıktığında bizler de gazeteci olarak gidip olayı takip ediyoruz. Önce Twitter hesabımı kapattılar, sonra da beni susturmaya çalıştılar. Gözaltında bize önce ‘serbestsiniz’ dediler ama yarım saat sonra ne olduysa ‘tutuklama’ denildi. Her şey talimatla yürüyorsa o zaman neden buraya ‘Adalet mülkün temelidir’ yazıyorsunuz? Bizler her dönemin olağan şüphelisiyiz. Benim gazeteci olmadığımı nasıl bilmezler? Benim işimden başka bir hayatım yok. Bu bir komplodur; ne arkadaşlarım ne de kendi adıma bunu kabul ediyorum. Bizim emeğimizi bu şekilde silemeyecekler. Beraatimi istiyorum.”

’15 yıldır gazetecilik yapıyorum, hiçbir işten sonra sabah saatlerinde çocuklarımın gözü önünde evimden gözaltına alınmadım’

Yasin Akgül, “15 yıldır gazetecilik yapıyorum, hiçbir işten sonra sabah saatlerinde çocuklarımın gözü önünde evimden gözaltına alınmadım. Foto muhabiri sahada olmak zorunda, görüntü sahada çekilir. Çektiğimiz fotoğraflar sistemlerde mevcut, bu görüntüler servis ediliyor. Polislerin çektiği görüntü videodan alınmış bir görüntü, bu videonun size tamamen sunulması gerekiyor. Arkadaşımla muhabbet ederken görüntüyü çekmişler. Ki eylem sırasında polislerle beraber önde yürüyorduk. Durum bundan ibaret” diye konuştu.

Yasin Akgül’ün avukatı Kemal Kumkumoğlu da beyanında “Müvekkil görevini yaparken, toplumsal olayı yerinde izlerken orada bulunmakla suçlanıyor. Dosyadaki fotoğrafa bakarsanız müvekkil kadraja bakarken çekilmiş çünkü zaten müvekkil o polisi tanıyor ve videoya çekildiğinin farkında. Bu dosyadaki insanlar için önce serbest denildi sonra talimat geldi ve tutuklandılar. Herkesin mesleğini yapması gerekiyor, gazeteciler de mesleğini yapacak. Bu nedenle derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

‘Müvekkilimin gazeteci olduğuna hala ikna olmadıysanız akşam 19:00’da Now TV’yi açın’

Daha sonra Now Haber muhabiri Ali Onur Tosun savunmasına başladı. Tosun, “Tek bir kare fotoğraf var. Hiçbir şeyin görünmediği bu fotoğrafla bizler tutuklandık. Elimde mikrofonla haber yapmak dışında orada başka ne yapabilirim? Söyleyeceklerim bunlardır” dedi.

Ali Onur Tosun’un avukatlarından Rengin Geçen, “İddia makamı 11 yıldır ana akım medyada haber sunan (yapan) müvekkilimin gazeteci olduğunu ispat edememiş. Biz bütün delilleri sunduk, halen ispat edilemiyorsa bu akşam 19:00’da Now TV’yi açıp görebilirler” dedi.

Maddi unsurların oluşmadığı değerlendirmesiyle derhal beraat taleplerinin reddine karar verilmesini talep eden savcı, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için de dosyanın tarafına gönderilmesini istedi. Duruşmaya ara verildi.

Duruşma ertelendi

Aranın ardından duruşma yeniden başladı. Derhal beraat taleplerinin reddine ve esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcıya gönderilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 27 Kasım saat 10.00’a erteledi.

İkinci Saraçhane davasında savcı ceza istedi, duruşma ertelendi

Bir diğer Saraçhane davası ise saat 10:00’da İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart operasyonuyla tutuklanmasıyla başlayan protestoların 100. günü olan 1 Temmuz’da, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katılımıyla Saraçhane’de “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” adlı miting düzenlenmiş, mitinge katılan 42 kişi gözaltına alınmış ve en büyüğü 2001 doğumlu olan 13 genç tutuklanmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 35 genç hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçundan, 7 genç hakkında ise ayrıca “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan dava açmıştı. 3 Eylül’de “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması İstanbul 64. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü. Duruşmada 6 genç tahliye edilirken, 7 genç başka bir dosyadan “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklu bulunduğu için tahliye edilmemişti. “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklu yargılanan ve ilk duruşmada tahliye edilen gençlerin yargılandığı davanın ikinci duruşmasında ise savcılık esas hakkındaki mütalaasını verdi. Savcı, sanıkların iddianamedeki şekliyle cezalandırılmasını istedi. Mütalaaya karşı savunmalarını sanıklar ve avukatları beraat talep etti.

Ara kararını açıklayan hakim, sanıkların mütalaaya karşı yazılı savunmalarını hazırlamaları için süre verdi. Adli kontrol tedbirlerini de kaldıran hakim, duruşmayı 23 Ocak’a erteledi.

Cumhurbaşkanına hakaretten 68 gün tutuklu kalmışlardı

Saraçhane eylemlerinde gözaltına alınan ve aralarında başka bir dosya kapsamında Cumhurbaşkanına hakaretten 68 gün tutuklu kalıp tahliye edilen 14 kişinin de olduğu 49 sanığın “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması da bugün İstanbul Adliyesi’nde görüldü. Duruşma, salon yetersizliği nedeniyle 70. Asliye Ceza Mahkemesi Salonu yerine 27. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu’nda yapıldı.

Savunmaların ardından kararını veren hakim, savunması alınmayan sanıkların bir sonraki duruşma hazır bulunmasına karar vererek duruşmayı 10 Nisan 2026 saat 9.30’a erteledi