• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Çetin Arkaş: Bizim fikriyatımızda halklara karşı düşmanlık yoktur

Çetin Arkaş: Bizim fikriyatımızda halklara karşı düşmanlık yoktur

Barışın karşılıklı anlayışla sağlanabileceğini belirten Çetin Arkaş, “Kürt halkı da Türk halkı da çok acı çekti. Biz hiçbir zaman Türk halkını düşman olarak görmedik, kardeş olarak gördük. ” diye konuştu.

Çetin Arkaş: Bizim fikriyatımızda halklara karşı düşmanlık yoktur
Çetin Arkaş: Bizim fikriyatımızda halklara karşı düşmanlık yoktur
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 18 Aralık 2025 20:23
  • Güncellenme: 18 Aralık 2025 20:24

Demokratik Kurumlar Platformu, Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları kapsamında Silvan’da halk toplantısı düzenledi.

Çok sayıda siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcisinin yanı sıra yurttaşların katıldığı toplantıya, 2013-2015 yılları arasında yürütülen “Çözüm Süreci” sırasında İmralı Sekretaryası’nda görev alan ve 3 Temmuz’da tahliye edilen Çetin Arkaş, Özgür Kadın Hareketi’nden Ayla Akat Ata ve Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Raziye Öztürk konuşmacı olarak katıldı.

“Kürt halkı da Türk halkı da çok acı çekti. Biz hiçbir zaman Türk halkını düşman olarak görmedik, kardeş olarak gördük. Bizim fikriyatımızda halklara karşı düşmanlık yoktur.” diyen Arkaş “Bizim de bu mücadeleye başlarken, mücadele Türk karşıtlığı üzerinden bir mücadelemiz olmadı. Biz Kürdü yok sayan, Kürdü inkar eden, asimilasyon politikalarıyla kendisinden utanır hale getiren, buna inkar eden Kürdü ezen, zulüm eden anlayışa karşı durduk.” ifadelerini kullandı.

Barışın karşılıklı anlayışla sağlanabileceğini sözlerine ekleyen Arkaş, “Ben çatışmalı süreçte yaşamını yitiren asker ve polislerin mezarına çiçek koymaya varım, peki siz çatışmalı süreçte yaşamını yitiren gerillanın mezarına barış çiçeği koymaya var mısınız?” dedi.

DEM Parti’nin Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için 4 Ocak’ta düzenleyeceği mitingi de hatırlatan Çetin Arkaş “Bu halk kendisini var eden önderini hapiste bırakmaz, elbette ki özgürlüğünü isteyecek. Eğer bir barış ikliminden bahsedilecekse zihniyet değişimi yapılmalı” diye kaydetti.

“Umut hakkının” hem yasal hem de politik bir hak olduğuna dikkat çeken Raziye Öztürk ise, sürecin muhatabı olan Abdullah Öcalan’ın 4 duvar arasında süreci yürütmesinin beklendiğini belirterek, bunun hem yasal hem de politik anlamda doğru olmadığını belirtti.

En büyük sorumluluğun ve görevin topluma düştüğüne dikkat çeken Ayla Akat Ata da “Devletin yasal anlamda adım atmasını istiyorsak biz de bunu dile getirmeliyiz, göstermeliyiz. Toplum örgütlenmesiyle bunu göstermeli” dedi.

Kadınların mücadelesine ve sorumluluğuna dikkat çeken Ayla Akat Ata, Kürt kadın hareketi olarak hiçbir zaman bu kadar özgürlüğe yakın olmadıklarını dile getirdi ve “Bu sürecin bozulmasını istemiyorsak doğru yolu göstermemiz gerekiyor” dedi.