CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, eski CHP İstanbul İl Başkanlığı binası önünde açıklamalarda bulundu.
Hastaneden izin alarak geldiğini ve tedavisinin devam ettiğini söyleyen Tanal, “Türk demokrasisine geçmiş olsun. Türk hukukuna geçmiş olsun. İktidar artık eridikçe, zorbalığa ve şiddete başvuruyor. Zorbalılığa ve şiddete hangi gün başvurdu? Partimizin kuruluşunun 102. yıldönümünde şurada gördüğünüz olay yerinde oldu” ifadelerini kullandı.
Gözünden yaralanmasına sebep olan olayı anlatan Tanal, “Biz ne diyoruz? Türk polisi kanunun bekçisidir diyoruz. Kanunun bekçisi ise, kanunun insanları ‘ben devletim, ben öldürürüm, iktidar bana yetkiyi verdi, her şeyi yaparım.’ Yapamaz, kanun ve hukuk içerisinde hareket etmek zorunda” diye konuştu.
Tanal, açıklamalarında şunları kaydetti:
“Ben sabah erkenden geldim, hepsini suçüstü yakaladık. Kimisi yatıyor, kimisi sigarasını içiyor… Emniyet müdürleri çıktı karşımıza. Dedim ki, ‘karar göster’, ‘Karar benim’ diyor. Onun için şunu söylüyoruz: Bu masum evlatları, halk çocuklarını karşımıza çıkaracaklarına İçişleri Bakanı, onların başındaki emniyet müdürleri, onların başındaki valiler karşımıza çıksınlar. Kanunsuz emirleri yerine getiriyor bu çocuklar. Kanunsuz emir, Anayasa’nın 137’inci maddesi uyarınca suçtur. Yürürlüğe getiren mesuliyetten kurtulamaz. Artık polisin burayı mesken tutması, karakol kurması, tesis kurması, yatakhane olarak kullanması suçtur.
İçişleri Bakanı’na sesleniyorum: Polisinizi, uykusu varsa otel odalarına gönderin. Polisinizin tuvalet ihtiyacı varsa onu medeni, uygar bir şekilde biz temin ederiz. Dün suyu burada ben verdim. Suyunu veren biz, yükünü taşıyan biz ama benim gözümü çıkarmak isteyen de siyasi iktidarın polisi. Burada tüm vatandaşımıza şunu söylüyoruz: Biz ülkemize adalet getireceğiz. Vatandaşımız kesinlikle umutsuzluğa kapılmasın. Biz bu ülkeye adalet getireceğiz, bu ülkeye hukuk devletini getireceğiz. Bu ülkeye özgürlükleri getireceğiz. Biz bu ülkeye asla ve asla polis devletinin geçişine izin vermeyeceğiz.
Atatürk Cumhuriyeti olmamış olsaydı Çoban Mustafa’nın oğlu Mahmut Tanal burada ne avukat olurdu ne milletvekili olurdu. Bu bizim namus borcumuzdur. Onun için cumhuriyetimizin, partimizin kuruluşunun 102. gününde polis barikatlarıyla, buradaki il binamızın kuşatma altına alınması polis devletinin bir mesajıdır. Biz polis devletine asla ve asla izin vermeyeceğiz.”
‘Gözlük olmasaydı göz kaybım kesindi’
Sağlık durumu sorulan Tanal, “Benim gözümün kör olmasını engelleyen bu gözlüktür. Bu gözlük olmamış olsaydı göz kaybım kesindi. Halkın başına gelecekse bizim başımıza gelsin. Milletvekiline böyle yapan bir iktidar ve polis, vatandaşa kim bilir neler yapar. Şu anda net bir şey söyleyemiyorum. Tedavim devam ediyor, hastaneden izin alarak geldim” yanıtını verdi.
Tanal, şöyle devam etti: “Ama şunu söyleyeyim: Polis gittiği bir evde arama yapınca izinli arama yapar. Buraya izin belgeleri yok. Oraya girince mahkeme kararı olur. Bizim binamız girişle ilgili ellerinde bir mahkeme kararı yok. Siz Türkiye’nin birinci partisine böyle yapıyorsanız vatandaşın temel hak ve özgürlükleri güvencede değil, askıdadır. Bu saldırı Cumhuriyet Halk Partisi’ne değil. Bu saldırı Türkiye demokrasisine yöneliktir. Bu saldırı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hukuk devletine saldırıdır. Bu saldırı tüm vatandaşlarımızadır.”