CHP’nin, cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğunun sona ermesi ve erken seçim talebini yinelemek amacıyla düzenlediği “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginin İstanbul ayağının bu haftaki adresi Şişli oldu.
Cevahir AVM önündeki meydanı dolduran on binlerce kişi; Silivri’de tutulan Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye başkanları lehine sloganlar attı. Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu da Şişli buluşmasına katılarak, eşine ve diğer tutuklulara destek mesajı verdi.
Buluşmada, İmamoğlu ve tutuklu Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın mektupları okundu. Şahan’ın mektubunu CHP Şişli İlçe Başkanı Canercan Kartal okudu.
İmamoğlu’nun Şişli’de düzenlenen mitinge, 200 gündür tutulduğu Silivri’deki hücresinden yolladığı mektubu da CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik okudu. Çelik, konuşma yapacağı otobüse, önceki buluşmalarda olduğu gibi, üzerinde “İmamoğlu’na özgürlük” yazan dövizle çıktı.
İmamoğlu, Çelik tarafından kamuoyu ile paylaşılan mektubuna, Değerli hemşehrilerim, sevgili İstanbullular… Kıymetli hanımefendiler, beyefendiler, gençlerimiz, çocuklarımız, elleri öpülesi büyüklerim… Bu şehrin, bu ülkenin namuslu, mert vatandaşları… 200 gündür sizlerden uzaktayım. Çarşıda, pazarda sizlerle karşılaşmayı, sohbet etmeyi özlüyorum. Sizleri dinlemeyi özlüyorum. Hep aklımdasınız, her birinize teker teker sarılıyorum” sözleriyle başladı.
‘Bizden korkuyorlar, çünkü milletten korkuyorlar’
“Ben ve çalışma arkadaşlarım, milli iradenin temsilcileri, seçilmiş belediye başkanlarımız, aylardır görevimizden ve sizlerden uzak tutuluyoruz” diyen İmamoğlu, “Bizler, hukuki bir davada yargılanmıyoruz. Bu, baştan sona siyasi bir davadır. Bizler yargılanmıyoruz. Bizi siyasi amaçlarına ulaşmak için, yargılamadan cezalandırıyorlar. Bizler, milletin siyasi iradesinin temsilcileriyiz. Bizler, milletin refah ve mutluluk, adalet ve hürriyet talebinin temsilcileriyiz. Bizden korkuyorlar, çünkü milletten korkuyorlar. Her derdin çaresi vardır ama, içine millet korkusu düşenler çaresizdir, zavallıdır” ifadelerine yer verdi.
“Benim güzel hemşerilerim; onlar milletten korkuyor ama siz hiçbir şeyden korkmuyorsunuz” diyen İmamoğlu, mektubunda şunları kaydetti:
“Resul Emrah Şahan kardeşimi ve diğer kıymetli il, ilçe belediye başkanlarımızı haksız, hukuksuz hapse atan zihniyete karşı aylardır, yılmadan direniyorsunuz. Cumhuriyetin ve demokrasinin, adaletin ve hürriyetin yanında dimdik duruyor ve tıpkı Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi haykırıyorsunuz: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir… Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir! Milletin egemenliğini gasp etmeye çalışanlar, yarattıkları ekonomik, siyasi, idari krizlerle ülkemizi bir uçuruma sürüklüyorlar. İktidar; demokrasiden, hukuktan uzaklaşıp zorbalaştıkça ekonomi düzelmez hale geliyor. Devlet; eğitim, sağlık, adalet, güvenlik gibi temel hizmetleri doğru dürüst yerine getiremez oluyor.
Tek bir şahsa göre dizayn edilmiş, ilk günden beri kriz üreten, bir avuç insanı zenginleştirirken milletin çoğunluğunu yoksullaştıran bu sistemi değiştireceğiz. Milletin değil, bir avuç insanın çıkarları için işleyen bu insafsız düzeni değiştireceğiz. Herkes için, her yerde, adaletin ve hürriyetin güvencesi olacak, tam demokratik bir rejim kuracağız. Herkese refah ve bereket getirecek, herkesin birbirini kendisine denk ve eşit gördüğü, insanca, hakça bir düzen inşa edeceğiz. Çıktığımız bu zorlu, acılı, meşakkatli yolun hedefleri, çok ama çok büyüktür. Milletimizin umutları, özlemleri, hayalleri ne kadar büyükse, o kadar büyüktür.
‘Bir avuç insana karşı, 86 milyonun gücüyle başaracağız’
Bir avuç insana karşı, 86 milyonun gücüyle, 86 milyonun kardeşliğiyle başaracağız. Bu cennet vatanda özgür, mutlu ve onurlu yaşamak için, kim olduğumuz, nerede olduğumuz hiç fark etmeyecek. İstanbul Boğazı’nın kenarında… Dicle Nehri’nin kıyısında… İç Anadolu’nun bozkırında… Ege’nin ovalarında… Karadeniz’in ormanlarında… Akdeniz’in yaylalarında aynı imkanları, aynı fırsatları bölüşeceğiz. Ortak değerlerimize, ortak sorumluluklarımıza hep birlikte sahip çıkarak, sevinçleriyle hüzünleriyle aynı hayatı paylaşacağız. Birbirimize sarılıp, birbirimizden güç alacağız. Her şey çok güzel olacak. Milletime inancım, güvenim sonsuzdur. Sizleri çok seviyorum. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
Resul Emre Şahan: 200 gündür özgürlüğüm elimden alınmış olsa da, dimdik ayaktayım
Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın mektupları okundu. Şahan’ın mektubunu CHP Şişli İlçe Başkanı Canercan Kartal okudu.
Şahan, mektubunda şunları kaydetti:
“200 gündür özgürlüğüm elimden alınmış olsa da, dimdik ayaktayım. Çünkü biliyorum; siz oradasınız. Aynı adalet arayışı ve memleket sevdasıyla bu mücadeleyi birlikte yürütüyorsunuz. Bu 200 gün; hem sabrın ve dayanışmanın, hem de onurun ve umudun 200 günü oldu. Hatırlayın; 19 Mart Darbesi’nden sonraki ilk mitingimizi yine Şişli’de yapmıştık. O gün de söyledik, bugün de söylüyoruz: Şişli, Milli Mücadelenin başladığı yerdir. Cumhuriyet’in, özgürlüğün ve halk iradesinin simgesidir. Ve bugün, o irade yine Şişli’den ayağa kalkıyor. Adalet arayışımız ve demokratik Türkiye talebimiz Şişli’de sesini yükseltiyor.
Sevgili Şişli halkı, biz bu kenti eşitlik, dayanışma ve adalet ilkeleriyle yönettik. 350 günde 150 proje hayata geçirdik. Her birinde Şişi’nin hakkını gözettik. Biz, bir kişinin bile geride kalmadığı bir kent için çalıştık. Çocukların güldüğü, gençlerin hayal kurabildiği, kadınların güvende olduğu bir Şişli inşa etmeye çalıştık. Çünkü bizim için esas olan, rant değil halktır! Zengine değil, herkese hizmettir. Bizi tutsaklıkla cezalandıranlar da şunu çok iyi biliyor: Biz, içinde olduğumuz koşullara bakmadan bu millet için siyaset yaptık. Biz solunuzda gördüğünüz yüksek katlı inşaatların rantına değil, sağınızda kalan Kuştepe’nin dertlerine eğildik. Biz sadece Şişli’nin hakkını koruduk, kimsenin hakkını yemedik kimseye de hakkınızı yedirmedik. Kayyum siyaseti nedir? İşte bu aramızdaki güçlü bağı koparma çabasıdır. Milli iradeyle inatlaşmadır. Şimdi Şişli halkıyla inatlaşıyorlar. Biz de inat edeceğiz; Şişli’yi kayyumlarla değil, kardeşlik hukukuyla savunacağız. Çünkü biz, bu kenti birlikte kurduk; birlikte de koruyacağız. Sevgili yol arkadaşlarım, sanmayın ki bu haksızlıklar bizi umutsuzluğa sürüklüyor. Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu ile, tutuklu belediye başkanlarımızla birlikte her günümüzü sizlerle kuracağımız geleceği düşünerek geçiriyoruz. Hasret büyüyor, özlem çoğalıyor. Ama hevesimiz asla eksilmiyor, direncimiz kırılmıyor. İnanıyoruz ki tüm bu adaletsizlikler, ortak mücadelemizle son bulacak. En yakın zamanda kavuşacağız, birlikte başaracağız.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel: Trump’a ses etmeden, Netanyahu ile yapılan iş, kayıkçı kavgasıdır
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ABD Başkanı Trump üzerinden eleştirilerini yönelten CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bir yandan gözümüz, kulağımız Filistin’de, Gazze’de. Biliyorsunuz, bundan iki hafta önce hep beraber, Filistin’deki zulme dikkat çekmek için diğer muhalefet partileriyle birlikte Eyüpsultan’da Filistin için bir miting yapmıştık. Biz mitingler yaparken iktidar susuyordu. Diğer taraftan Amerika’ya gidip Netanyahu ile kayıkçı kavgası yaparken, onun baş destekçisi Trump’la görüşmeler, anlaşmalar yapmaya çalışıyordu. O gün açıkça söyledim: ‘Bana dostunu söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. Senin dostun benim dostumdur; senin düşmanının benim düşmanımdır.’ Bu mantıkla bakarsan, Trump’ın dostu Netenyahu’dur. Dostunun dostu Erdoğan’ın dostu Netanyahu’dur. Burada Trump’a ses etmeden, Netanyahu ile yapılan iş, kayıkçı kavgasıdır. Eğer sen Netanyahu’ya karşıysan, Trump’a da karşı durmayı bileceksin. Çünkü Netanyahu’ya ‘savaş kahramanı’ diyen Trump’tır. Oysa o bir insanlık suçu işleyen, soykırımcıdır. Netanyahu’ya ‘savaş kahramanı’ diyen Trump’la dost olan, Filistin’in dostu olamaz.” diye konuştu.
İsrail’in alıkoyduğu milletvekillerine destek mesajı
Gazze’ye giden ve aralarında Türkiye’den milletvekillerinin de bulunduğu gruba İsrail’in müdahalesine tepki gösteren Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk giden filoya İsrail saldırmıştı. Oraya giden ikinci grupta ise milletvekillerimiz Mehmet Atmaca, Necmettin Çalışkan ve Sema Silkin Ün bulunuyorlardı. Üçü de bugün sabah haksız bir müdahalenin ardından gemileriyle birlikte limana götürüldü. Aldığımız bilgilere göre, ben kendileriyle telefon irtibatı sağlıyordum ancak dünden itibaren görüşemedik. Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Arıkan’dan ve Sema Hanım’ın eşinden aldığımız bilgilere göre şu anda Filistin’de gözaltındalar. Üç milletvekilimiz tutuklanıp cezaevine konulmaya çalışılıyor. Bu konuda, buradan Cumhuriyet Halk Partisi olarak en derin dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Ve İsrail’e sesleniyoruz: Aklını başına al! Milletvekillerini, bütün aktivistleri, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını ve dünyadan oraya giden Filistin için dayanışan aktivistleri derhal serbest bırak! Sen savaş suçu işliyorsun! İnsanlık suçu işliyorsun! Biz Filistin’in arkasındayız, sonuna kadar mazlumlarla dayanışma içindeyiz.”
’19 Mart darbesini dünyaya anlatacağız’
Özel, yurtdışı temaslarına da değinerek yarın Madrid’e gideceklerini, orada Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılarak hem Gazze’deki insanlık dramına dikkat çekeceklerini hem de 19 Mart sürecini 79 ülkeden 87 partiyle paylaşacaklarını aktardı.
’61’inci eylemi Brüksel’de yapacağız’
12 Ekim Pazar günü Brüksel’e gideceklerini belirten Özel, “Cumartesi günü Madrid’den Brüksel’e geçiyoruz. 12 Ekim Pazar günü Brüksel Meydanı’nda, saat 14.00’te buluşuyoruz. Brüksel Meydanı’nda 61’inci eylemi, Brüksel’deki, Hollanda’daki, Almanya’daki, Fransa’daki yurttaşlarımızla ve yoldaşlarımızla birlikte yapacağız. Bundan sonra elbette her çarşamba İstanbul’da, her hafta sonu Anadolu’da, icap eden her zamanda dünyanın bir başka yerinde bu darbeye direneceğiz, duyuracağız, püskürteceğiz.” şeklinde konuştu.