• Ana Sayfa
  • Gündem
  • CHP’nin Bolu mitingi | Özgür Özel’den ‘resepsiyon’ yorumu: Muhalefete muhalefet devrini çok gerilerde bıraktık

CHP’nin Bolu mitingi | Özgür Özel’den ‘resepsiyon’ yorumu: Muhalefete muhalefet devrini çok gerilerde bıraktık

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, muhalefet liderlerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yan yana oturduğu Meclis açılış resepsiyonundan yansıyan karelerle ilgili, ‘Biz Türkiye’nin bütün demokrasisini savunuyoruz. Bunun için muhalefete muhalefet devrini çok gerilerde bıraktık’ yorumunu yaptı.

CHP’nin Bolu mitingi | Özgür Özel’den ‘resepsiyon’ yorumu: Muhalefete muhalefet devrini çok gerilerde bıraktık
CHP’nin Bolu mitingi | Özgür Özel’den ‘resepsiyon’ yorumu: Muhalefete muhalefet devrini çok gerilerde bıraktık
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 3 Ekim 2025 20:41

CHP Genel Başkanı Özel Özel, muhalefet liderlerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yan yana oturduğu Meclis açılış resepsiyonundan yansıyan karelerle ilgili, “Biz Türkiye’nin bütün demokrasisini savunuyoruz. Bunun için muhalefete muhalefet devrini çok gerilerde bıraktık” yorumunu yaptı.

CHP’nin, Silivri’de tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim talebiyle her hafta Türkiye’nin başka bir ilinde düzenlediği ”Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin 59’uncusu Bolu’da yapıldı.

Mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM açılışında parti liderleri ile bir araya geldiği görüntülere ilişkin, “Birileri kendini gayrimeşru görüp, CHP’nin olmadığı yerde ‘aman aman’ deyip yıllardır bayramlaşmadığı partileri davet edip çay içti diye, yıllardır elini sıkmadıklarına şimdi çeşitli umutlarla el uzattılar diye esas kızılacak dururken, hiçbir günahı olmayan kişilere, parti seçmenlerine ağır gelecek sözler, laflar söylenmesin. Çünkü bildiğimiz bir şey var. Biz Cumhuriyet Halk Partisi’ni bir cephe olarak savunmuyoruz. Biz Türkiye’nin bütün demokrasisini savunuyoruz. Bunun için muhalefete muhalefet devrini çok gerilerde bıraktık” dedi.

Özgür Özel şunları söyledi:

“Bu kadar zulüm, bu kadar haksızlık, bu kadar mücadele, bir de gitmiş Trump’tan icazet alıp darbeye girişmiş, bir de üstüne meşruiyeti de oralarda arıyor. Açıkça söylüyorum. Geçtiğimiz hafta bu otobüsün üstünde Filistin mitingi için muhalefet partilerinin liderleriyle birlikteydik. Her zor günümüzde bize koşan, gelen, destek açıklayan güçlü bir muhalefet var Türkiye’de. İYİ Parti’nin, DEVA’nın, Gelecek’in, Saadet Partisi’nin yeni mücadele hattıyla, Yeniden Refah Partisi’nin, DEM Parti’nin tüm süreçlerde CHP’ye yapılan saldırılarda destek açıklamalarını okuduk, ziyaretlerini kabul ettik, müteşekkirliklerimizi de bildirdik. Birileri kendini gayrimeşru görüp, birileri CHP’nin olmadığı yerde ‘aman aman’ deyip yıllardır bayramlaşmadığı partileri davet edip çay içti diye, yıllardır elini sıkmadıklarına şimdi çeşitli umutlarla el uzattılar diye esas kızılacak dururken, hiçbir günahı olmayan kişilere, parti seçmenlerine ağır gelecek sözler, laflar söylenmesin. Çünkü bildiğimiz bir şey var. Biz Cumhuriyet Halk Partisi’ni bir cephe olarak savunmuyoruz. Biz Türkiye’nin bütün demokrasisini savunuyoruz. Bunun için de şunu biliyoruz ki: Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.” 

Ekrem İmamoğlu’ndan mektup 

Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’den Bolu’daki mitin alanına yolladığı mektubu, CHP Bolu İl Başkanı Tahsin Mert Karagöz okudu. İmamoğlu’nun mektubu şöyle:

“Sizleri çok özledim. 19 Mart’tan bu yana ülkenize, özgürlüğünüze, hukuka ve demokrasiye sahip çıkıyorsunuz. Meydan meydan çoğalıyor, şehir şehir büyüyorsunuz. Tıpkı milli mücadele yıllarında ayağa kalkan vatanseverler gibi, bugün de ülkemizin geleceği için, seçme ve seçilme hakkımızın güvencesi için, adalet, eşitlik ve özgürlük için ayağa kalkıyorsunuz. Bu meydan, direnişin meydanıdır.

Bu meydan, direniş sembolü Köroğlu’nun torunlarının meydanıdır. Bu meydan, milletin meydanıdır. Bu meydanı dolduran Boluluların sevgisini kazanmış, Bolu’ya hizmet için çalışan Bolu Belediye Başkanımız Sayın Tanju Özcan’a ve CHP Bolu İl Başkanı Sayın Tahsin Mert Karagöz’e yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.”

Bizi zindanlarda tutanların, milletimize hizmet etme hevesimizden alıkoyanların derdi milletledir. Devletin tüm imkanlarını kendi koltuğunu korumak için harcayan bu iktidarın derdi milletledir. Bir avuç insan, milletin dediği olmasın, milli irade özgürce tecelli etmesin diye her türlü hukuksuzluğu, her türlü kötülüğü yapıyor. Vatandaşının özgür seçim hakkını gasp ediyor, seçilme hakkından ise alıkoyuyor.

Özgür seçim hakkı gasp edilmiş milletler, kendi vatanlarında esir edilmişler demektir. Biz, milletçe böyle bir esarete, böyle bir onursuzluğa asla izin vermeyiz, vermeyeceğiz. Şanlı tarihimizden gelen mücadele ruhumuzla, Cumhuriyet’in kazanımlarına sonuna kadar sahip çıkacağız. Milletimiz de iradesine sahip çıkacak. Çünkü, millet ne derse o olur. Cumhuriyet budur. Cumhuriyeti ve demokrasiyi içine sindiremeyenleri, milletin iradesini kabullenemeyenleri ne biz kabul ederiz ne de milletimiz kabul eder.

Biz, ezelden beri hür yaşamış bir milletiz. Boynumuza zincir takmaya, başımızı eğmeye çalışanlara karşı dimdik, omuz omuza duracağız. Bizim mücadelemiz, her şeyden önce bir adalet ve hürriyet mücadelesidir. Biz, yalnızca kendimiz için değil, herkes için ve her yerde adaleti ve hürriyeti sağlamak için yola koyulduk. Geldiğimiz bu geri dönülemez noktada, ülkemizde kayıtsız şartsız adaleti ve hürriyeti hâkim kılacağız.

Vergide, devlet dairelerinde, okullarda, hastanelerde, sokaklarda, meydanlarda, sahillerde, tarlalarda, fabrikalarda adaleti sağlayacağız. Çiftçiler, üreticiler, girişimciler için adaleti sağlayacağız. Emekliler, çalışanlar için adaleti sağlayacağız. Kadınlar, gençler, çocuklar için adaleti sağlayacağız. Temeli adalet üstünde yükselen, vatandaş karşısında haddini ve hududunu bilen bir devlet inşa edeceğiz. Devleti, istisnasız herkesin hak ve hürriyetlerinin güvencesi haline getireceğiz.”

Mafyatik siyasete, vesayetçi, çıkarcı, partizan ve milletin iradesini yok sayan bütün örgütlenmelere karşı büyük bir mücadele vereceğiz. Herkes için her yerde adaletin ve hürriyetin hakim olduğu bir ülkenin özgüvenli, birbirine yürekten bağlı vatandaşlarına hiçbir güç diz çöktüremez.

Bizim tarihimiz zulme boyun eğmeyenlerin tarihidir. Bu zulümleri bitireceğiz, bu büyük karanlığı dağıtacağız. Türkiye; adaletin, özgürlüğün, refahın, bolluğun, bereketin ülkesi olacak. Türkiye; gelecekten korkmadan yaşayan, geçim derdi nedir bilmeyen, mutlu ve özgür insanların ülkesi olacak. Her şey çok güzel olacak.