Çin’de Erdoğan-Putin zirvesi: Masada hangi gündemler olacak?

Görüşmede öncelikli gündem maddeleri arasında Rusya-Ukrayna savaşı, Ortadoğu’daki süreçler ve Türkiye-Rusya enerji ile ticaret işbirliği yer alıyor.

Çin’de Erdoğan-Putin zirvesi: Masada hangi gündemler olacak?
Çin’de Erdoğan-Putin zirvesi: Masada hangi gündemler olacak?
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 1 Eylül 2025 00:05
  • Güncellenme: 1 Eylül 2025 00:06

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanın Vladimir Putin’in Çin’in Tiencin kentinde yapacakları görüşme, Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılmasına yönelik umutların söndüğü bir dönemde gerçekleşiyor.

İkili yarın (1 Eylül), Çin’in düzenlediği Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİO) Zirvesi marjında bir araya gelecek. 1+1 formatında yapılacak bu toplantıya Erdoğan ve Putin’in yanı sıra iki ülke dışişleri bakanları Hakan Fidan ve Sergey Lavrov da katılacaklar.

Erdoğan ve Putin en son 23 Ekim 2024’te Rusya’nın Kazan kentinde gerçekleşen BRICS Zirvesi sırasında yüz yüze görüşmüşlerdi.

Sık sık telefonla görüşen ikili, en son 20 Ağustos günü Putin ve ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleşen Alaska Zirvesi’nin sonuçlarını ele almışlardı.

Rusya-Ukrayna savaşı masada olacak

Tiencin’deki görüşmenin de en önemli maddesinin Rusya-Ukrayna arasında 24 Şubat 2022’den bu yana süren savaşın sonlandırılması olacak.

Putin’in danışmanı Yuri Uşakov, Rus basınına yaptığı bilgilendirmede, Erdoğan-Putin görüşmesinde bu konunun gündem maddeleri arasında olduğunu kaydetti.

ABD Başkanı Trump, önce 15 Ağustos’ta Putin ile Alaska’da sonra da Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ve önde gelen Avrupalı liderlerle 18 Ağustos’ta Beyaz Saray’da iki zirve yapmış ve Rus ve Ukraynalı liderleri bir-iki hafta içerisinde bir araya getirmeyi planladığını kaydetmişti.

Ancak aradan geçen sürede, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının şiddetlenmesi ve Kremlin’den Zelenskiy ile planlanan bir görüşme olmadığı açıklamaları, savaşın sonlanmasına ilişkin ümitleri azalttı.

Türkiye barış masasının kurulmasında ısrarlı

BBC’nin aktardığına göre, Erdoğan-Putin görüşmesinin böyle bir ortamda gerçekleşmesi, üretebileceği sonuçlar açısından çok da iyimser olunmasını engelleyen bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Dışişleri Bakanı Fidan, geçen hafta bir televizyon röportajında, Türkiye’nin Beyaz Saray’a giden Avrupalı ülkeler arasında yer almamasına ilişkin eleştirilere yanıt vermişti:

“Alaska’da Sayın Trump Sayın Putin’le buluştu, Washington’da Avrupalılarla ve Ukraynalılarla buluştu. Bu şu demektir: Trump savaşan taraflarla biraraya geliyor. Biz savaşın bir tarafı değiliz. Yani ne Alaska’daki masada olmalıyız, ne Washington’daki masada.”

Fidan, aynı röportajda, Türkiye’nin barış için hala ümitli olduğunu da söylemişti.

Erdoğan’ın da Putin ile görüşmesinde Türkiye’nin bu süreçte tarafların farklılıklarının giderilmesi ve kalıcı barış anlaşmasına varılması için katkı vermeye devam edeceğini aktarması öngörülüyor.

Erdoğan, konuya ilişkin değerlendirmelerinde sık sık, Türkiye’nin liderler seviyesinde bir görüşme yapmaları için ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu da vurgulamıştı.

Ortadoğu da gündemde

Uşakov’un bilgilendirmesine göre Erdoğan ve Putin, küresel gelişmeler ve Ortadoğu’daki süreçleri de ele alacaklar. İkilinin, İsrail’in Gazze’ye dönük artan saldırıları ve insani krizi değerlendirmeleri bekleniyor.

BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan Rusya, ABD’nin tutumu nedeniyle İsrail’e karşı Güvenlik Konseyi’nden etkin kararların alınamadığını kaydediyor.

Suriye ele alınacak

Erdoğan ve Putin’in Suriye’deki son gelişmeleri de ele almaları bekleniyor.

Rusya, 8 Aralık 2024’te Esad rejiminin devrilmesinin ardından bu ülkedeki varlığını ve ağırlığını yitirdi. Geçiş döneminin Cumhurbaşkanı Ahmed Şara yönetimi ile temas kuran Moskova, Şam ile ilişkilerde yeni bir sayfa açma hazırlığında.

Ankara’nın Şam yönetimi ile ilişkisi de bu açıdan önemli bir unsur olarak değerlendiriliyor.

Enerji ve ticari ilişkiler yaptırımlardan etkilendi

İkilinin, başta enerji ve ticaret olmak üzere Türkiye-Rusya ikili ilişkilerini de ele almaları öngörülüyor.

Akkuyu Nükleer Santrali’nin durumu ve Botaş-Gazprom işbirliği görüşmeleri, enerji güvenliği ve ticaretin geliştirilmesi açısından kritik önemde. Türkiye’nin enerji ithalatının yüzde 49’u Rusya’dan sağlanıyor ve iki ülke arasındaki ticaret hacminin yeniden 100 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. (BBC Türkçe)