Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), 29 Mayıs 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunulan yasa teklifinin hapishanelerdeki çocukları ilgilendiren maddelerine dair görüşlerini kamuoyuyla paylaştı. Dernek, teklifin çocuk mahpusların hakları ve infaz koşullarına etkilerini değerlendiren bir rapor yayımladı.
CİSST, yasa teklifinin çocuk mahpusların özel ihtiyaçlarını yeterince dikkate almadığını vurguladı. Raporda, çocukların yetişkin mahpuslarla aynı koşullarda tutulmasının, uluslararası standartlara ve Türkiye’nin taraf olduğu BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu ifade edildi.
Bu bağlamda raporda şu ifadelere yer verildi: “Türkiye’de çocukları ilgilendiren mevzuat değişiklikleri, çoğunlukla Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme (“BMÇHS”) ve ilgili çocuk hakları metinlerinde yer alan kapsayıcı ve destekleyici yaklaşımdan uzak, kamuoyunun tansiyonuna göre biçim değiştiren teklifler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bunun en güncel örneği, Kanun Teklifinde yer alan “çocukların hapishanelerdeki tutulma şartlarının ağırlaştırılması” önerisidir. Bu teklifin temelinde şiddet suçlarına karışan çocukların ve gençlerin kamuoyunda daha çok gündeme gelmesi ve buna istinaden kamuoyunun bu çocuk ve gençlerin daha ağır cezalara tabi olmaları ve yetişkinler gibi yargılanmaları talebi olduğu düşünülmektedir. Halbuki bu tarz bir gerçeklik karşısında yürütülmesi gereken bir çalışma, sosyal hukuk devleti anlayışının gerçekleşmesine katkı sunmalı, alan çalışanlarının uzmanlıklarından faydalanmalı, çocuk katılımını sağlamalı ve onarıcı adalet perspektifinde toplumu ikna etmelidir
Etkin bir çocuk koruma politikasına sahip modern hukuk sistemlerinde çocukların korunması; mağduru, tanığı ya da faili olduğu bir suçun cezalandırılması ile değil, o suçun engellenmesi ile başlar. Bu bağlamda bu Kanun Teklifi başta olmak üzere son zamanlarda çocuk haklarına dair yasama organında yürütülen tartışmaların kapsayıcı bir çocuk hakları odağına sahip olmadığı söylenebilir”
CİSST çocukların rehabilitasyon ve topluma kazandırılma süreçlerinin önceliklendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, teklifin bu konuda yetersiz kaldığını belirtti.
CİSST, önceki infaz düzenlemelerinde olduğu gibi, bu yasa teklifinde de bazı mahpus gruplarına yönelik ayrımcılık riskine dikkat çekti.
Özellikle siyasi suçlardan hüküm giyen çocukların, denetimli serbestlik veya erken tahliye gibi haklardan dışlanma ihtimalinin, Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu vurgulanan raporda, 2020 ve 2023 yıllarında yapılan infaz düzenlemelerindeki ayrımcılıkların bu teklifte de devam etme ihtimalinden duyulan endişe dile getirildi.
CİSST raporunda bu şunlar belirtildi:
“Kanun Teklifinin 16., 17. ve 18. maddelerinin, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun (“Kanun”) 11. maddesindeki çocuk kapalı ceza infaz kurumlarına, 15. Maddesindeki çocuk eğitimevlerine ve 105/A maddesindeki denetimli serbestlik düzenlemelerine ilişkin değişikliklere yer verdiğine işaret edilen açıklamada; “Mevcuttaki düzenlemeye göre yargılaması devam eden tutuklu çocuklar ile yargılaması tamamlanmış olmasına rağmen kapalıya iade disiplin cezası almış hükümlü çocuklar, çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında tutulurlar. Hükümlü çocuklar ise bir açık hapishane formatında olan çocuk eğitimevlerinde tutulurlar. Çocuk eğitimevleri, kapalı ceza infaz kurumlarından görece daha iyi şartlara sahiptir. Dış dünya ile iletişim, kişisel alan, sosyal ve kültürel etkinlikler, eğitime erişim mevzuat uyarınca daha mümkün ve kapsamlıdır.
Çocuk adalet sisteminin en sorunlu yanlarından biri, üzerine atılı suç kesinleşmiş çocuklar daha iyi şartlarda tutulurken hakkındaki suç henüz araştırılan çocukların daha ağır şartlarda tutulmasıdır. Bu çok önemli olan tartışma, işbu görüş metninde yer almayacak olup şimdilik Kanun Teklifindeki değişiklikler ile sınırlı kalınacaktır.
Çocukların tutulduğu şartlar, suçla yeniden ilişkilenme ve toplumsal hayata adaptasyon açısından anlamlı sonuçlar doğurur. Mevcut düzenlemede hükümlü çocuklar eğitimevlerinde tutulurken Kanun Teklifi ile kapalı hapishanelerde tutulmasının öncelenmesi, çocuk hakları açısından açıkça bir geriye gidiştir”
Kanun Teklifinin 18. maddesi ile denetimli serbestliğe ayrılmak için hükümlülerin cezalarının en az 5 gün olmak üzere 1/10’unu hapishanede geçirmelerinin öngörüldüğü vurgulanan raporda; “Çocuklar için ayrım yapmayan bu maddeye göre çocuk mahpuslar için hapsetmenin alternatifleri ve hapishanenin olumsuz koşullarından korunmaları bir yana her halükarda yollarının hapishaneden geçmesi söz konusudur.
Bir çocuk 5 gün için hapishaneye girdiğinde ne çocuk için bir tahliye planı hazırlanabilir ne de risk ve ihtiyaç analizi yapılabilir. Yine böyle bir düzenlemenin çocuk adalet sistemindeki amacına ve onarıcı adalete katkısına dair bir gerekçelendirme Kanun Teklifinde yer almamaktadır” ifadelerine yer verildi.
Hapishanelerdeki kapasite fazlalığının, çocuk mahpusların yaşam koşullarını olumsuz etkilediği belirtilen raporda, yasa teklifinin bu soruna yönelik somut bir çözüm sunmadığı ifade edildi.
CİSST, yasa teklifinin çocuk mahpusları ilgilendiren maddelerinin geri çekilmesini ve çocuk adalet sisteminin onarıcı adalet ilkeleri doğrultusunda yeniden yapılandırılmasını talep etti. Dernek, çocukların hapsedilmesinin en son çare olarak görülmesi ve alternatif tedbirlerin önceliklendirilmesi gerektiğini vurguladı.