DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, dün akşam medya mensuplarıyla bir araya geldi. “Yeni bir süreç mi başlıyor ?” sorusuna cevap veren Eş Başkanlar, “Ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz” dediler. Tuncer Bakırhan, Kürt meselesinin çözümü konusundaki son açıklamaları ve tutumu için CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de teşekkür etti.
‘Bu bir süreç mi değil mi onu da bilmiyoruz’
Eş Genel Başkanlar, iktidar cenahıyla Kürt meselesinin çözümüne dair henüz resmi ya da gayri resmi görüşmelerinin olmadığını belirterek, gelişmeleri anlamaya çalıştıklarını ve izlediklerini söylediler. Bakırhan, “Henüz bir görüşme yok, şimdi olan bir süreç mi değil mi onu da bilmiyoruz. Bu işi başlatanlarla bir temas olmadı, resmi de gayrı resmi de olmadı. Yazılan çizilenleri hayretle izliyoruz. Onaylayacak ya da reddedecek durumda değiliz. Ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz” dedi.
“Samimi adımların atılması gerekiyor”
“İmralı Cezaevi’nde tutulan Abdullah Öcalan ile herhangi bir görüşme oldu mu?” Gazetecilerin sormak için sabırsızlandığı bu soruya Eş Başkanların cevapları ise şöyle oldu:
“İmralı ile görüşüldü mü bilmiyoruz. 43 aydır bir tecrit var, aile dahil. Olan bitene bizim süreç diyebilmemiz için samimi adımların atılması gerekiyor.”
Demirtaş ve Yüksekdağ’dan mesaj
Toplantıda bir diğer merak edilen konu da Bakırhan ve Hatimoğulları’nın aynı gün cezaevinde ziyaret ettikleri HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş ve yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı’nın dışarıya gönderdikleri mesajları oldu.
Bu soruya “Medyada kimileri Öcalan-Demirtaş ikiliği üretmeye çalışıyor” diyerek cevap veren Tülay Hatimoğulları, Demirtaş’ın şöyle söylediğini aktardı:
“Kimse böyle bir ikilem yaratmaya kalkmasın, benim de olası bir süreç için söyleyeceğim şey, ilk refleks tecridin kaldırılmasını istemektir.”
Demirtaş ve Yüksekdağ’ın dışarıya mesajları ise şöyle aktarıldı:
“Dışarıda olsak elbette barışa katkı sağlarız. Ama içeride bile kalsak yine elimizden geleni yapmaya devam ederiz.”
Siyasi partilerle görüşme hazırlığı
İlke TV’nin “Bu süreçte başta ana muhalefet partisi CHP olmak üzere siyasi partilere barışı konuşmak için bir çağrınız olacak mı, görüşmeler yapacak mısınız?” sorusu üzerine Tuncer Bakırhan, “Sırrı Süreyya Önder, Erdoğan ve Bahçeli’ye teşekkür etti. Ben de sizin aracılığınızla Özgür Özel’e teşekkür ediyorum, bu konuyla ilgili tutum ve açıklamalarını önemli buluyorum” dedi.
“Yoksa içerden haber mi aldınız?” diyerek espriyle yanıt veren Bakırhan, bu görüşmeleri yapmaya hazırlandıklarını ve kısa süre içinde planlayacaklarını söyledi.
Toplantının sonuna doğru bir gazetecinin, “Biz burada konuşurken sosyal medyada ‘masa daha kurulmadan dağıldı’ şeklinde bir paylaşım gördüğünü” söylemesi üzerine Tuncer Bakırhan, “Basını anlamak zor evet” diyerek herkesi güldürdü.
Toplantının moderasyonunu yapan DEM Parti Antalya Milletvekili Saruhan Oluç da “Bu tartışmaları yaparken bizlere de sorsanız anlatırız” diyerek medya temsilcilerine sitemde bulundu.
‘Türkiye’nin üçüncü büyük partisi, hareketiyiz, tabii ki aktörüz’
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan’ın toplantıda söylediklerinden öne çıkan başlıklar ise şunlar:
– Kürt meselesinin çözülmesi Türkiye’nin demokratikleşmesi meselesidir.
– Bir süreç başlatmak için her zaman imkan var, aslında gecikmiş bir adım bile diyebiliriz, bu bir adımsa. Ülke kan kaybediyor. Toplum kötü, ekonomi kötü, bunu en iyi iktidar biliyor olmalı.
– Bu sefer önceki süreçten daha farklı koşullar var. Kilit nokta kuzey doğu Suriye
– Türkiye bölgede eski gücünde değil ve çözüme daha mecbur; bu nedenle de çözüm daha yakın ve daha mümkün.
– Kürt meselesi çözülürse bölgede rahat bir nefes alınır.
– Niyet okumalarla değil pratik adımlarla samimiyeti öğrenebiliriz.
– Bir süreç olursa, bir samimiyet görebilirsek, bizim misyonumuz, varlık gerekçemiz görüşmektir, konuşmaktır, barışa bir yol bulmaktır.
– Bir barış girişimini, kimden geldiğine bakarak peşinen reddetme lüksüne sahip değiliz. Tuzu kuru değiliz. Ülke yararına, toplum yararına, halklar yararına olan ve samimi her şeye varız. Anayasa değişikliği tartışmaları da buna dahil.
– Kürt meselesi, topla, tüfekle, karakolla, kalekolla çözülmez, hasım değil hısım olmalıyız.
– Çatışan taraflar barışı kurar, demokrasi güçleri katkı sunar. Çatışmanın tarafları, devlet ve PKK/Öcalan’dır. PKK’ye talimat verecek bir konumda, bir yerde değiliz, bizim işimiz de değil. Silah bırakılsın deniliyor. Silah bizde değil. Bunu sağlayabilecek tek kişi Öcalan. Tabii ki parlamentoda grubu bulunan, Türkiye’nin üçüncü büyük partisi, hareketiyiz, tabii ki aktörüz. Çatışmanın bitmesine demokrasi gücü olarak en büyük katkıyı veririz. Birilerini iktidara getirme götürme durumunda değiliz, çözüm için çalışıyoruz.