Cumartesi Anneleri, 1071. haftada 1994 yılında Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde gözaltına alınarak kaybedilen Turgut Yenisoy için Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.
İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu adına yapılan açıklamada, “Demokratik hukuk devleti olmanın gereği, yurttaşların yaşam haklarının her koşulda korunmasıdır. Türkiye’de gözaltında kaybedilen yüzlerce yurttaşımızın akıbetleri konusunda devlet yükümlülüklerini yerine getirmiyor” denildi.
Açıklamada, gözaltında kaybedilenlerle ilgili etkili soruşturmaların yürütülmediği, faillerin cezasız bırakıldığı vurgulandı:
“İnkar ve cezasızlığın yarattığı şiddet döngüsü nedeniyle bu topraklarda barış kök salamadı. Barışın en sağlam zemini hakikat ve adalettir.”

Foto: Erdoğan Alayumat
‘31 yıldır karanlıkta bırakılan bir dosya’
25 yaşındaki, altı çocuk babası Turgut Yenisoy, 4 Ekim 1994’te Bismil’de evine yapılan baskınla gözaltına alındı.
JİTEM tarafından muhbir yapılmak istenen Yenisoy’un bu baskılara direndiği, işyerinin yakıldığı, defalarca gözaltına alındığı ve işkenceye maruz kaldığı belirtildi.
Yenisoy, evine gelen Bismil Komando Alayı’nda görevli üç uzman çavuş tarafından giysilerini dahi giyemeden Beyaz Toros marka araçla götürüldü. Ailesi ve komşuların gözleri önünde yaşanan olaydan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı.
‘Savcılıklar inkâr etti, aile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu’
Ailenin yaptığı tüm başvurular sonuçsuz kaldı. Bismil Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet Müdürlüğü ve Komando Tugayı gözaltını inkâr etti. Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi ve OHAL Valiliği de aynı cevabı verdi.
Tanık ifadelerine göre Yenisoy, Diyarbakır Alay Komutanlığı’nda ağır işkenceden geçirildi. Ancak tüm girişimlere rağmen iç hukukta sonuç alınamadı ve dosya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı.
‘Adalet arayışından vazgeçmeyeceğiz’
İHD, 31 yıldır süren bu cezasızlık politikasına rağmen adalet arayışından vazgeçmeyeceklerini belirtti:
“Kaç yıl geçerse geçsin Turgut Yenisoy için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten ve devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.