Kürt hukukçu ve yönetmen Kurtuluş Baştimar’ın yazıp yönettiği “Dağlardan Başka Tanık Yok”, 3 Ekim’de Türkiye’de vizyona giriyor.
1990’lı yıllarda geçen film, kişisel bir hikâye üzerinden toplumsal hafızayı, kaybolan sesleri ve barışın değerini beyazperdeye taşıyor.
Kurtuluş Baştimar’ın filmi, 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerin gölgesinde büyüyen genç bir kadının hikâyesini anlatıyor.
Başrolde Ruken Demirtaş, cezaevinde faili meçhul bir cinayete kurban giden babasının mektuplarını arayan Helin’i canlandırıyor. Helin’in annesi Susika’ya, sesiyle ünlü bir dengbêj olan ancak sesini kaybederek suskunluğa mahkûm edilen karaktere Sema Çidik hayat veriyor.
Oyuncu kadrosunda ayrıca Sabri Varol ve Sena Özbey de yer alıyor.
Film, bireysel bir arayıştan toplumsal hafızaya uzanıyor. Helin’in kayıp babasının izini sürmesi, annesinin ağıtları ve kasetlerde saklı seslerle birleşerek yalnızca bir ailenin değil, bir toplumun da belleğini görünür kılıyor.
Yönetmen Kurtuluş Baştimar, filmi hakkında şunları söylüyor:
“‘Dağlardan Başka Tanık Yok’, yıllar önce başlayan bir yolculuğun ürünü. Bu filmi geçmişin acılarının unutulmaması ve geleceğe barış içinde aktarılması için yaptım. Bugün Türkiye’de barışın konuşuluyor olması filme ayrı bir anlam katıyor; ama bu film en başından beri bir vicdan, hafıza ve insanlık hikâyesiydi. Sinemanın görevi de tam olarak budur.”
Türkiye’de barış sürecinin yeniden konuşulduğu bir dönemde gösterime girecek “Dağlardan Başka Tanık Yok”, geçmişin acılarını hatırlatırken, esas vurgusunu barışın değerine yapıyor.
Dağlardan Başka Tanık Yok filminde, Ruken Demirtaş, Sema Çidik, Sabri Varol ve Sena Özbey’in güçlü oyunculukları da dikkat çekiyor.
Filmdeki tematik vurgular şöyle öne çıkıyor:
Hafıza: 1990’ların faili meçhul cinayetleri ve kaybolan hayatlar.
Kimlik: Dil, kültür ve müzik aracılığıyla toplumsal belleğin yeniden inşası.
Barış: Acıların yeniden yaşanmaması için barışın değerini hatırlatma.