Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Suriye Geçici Hükümeti’ne bağlı güçlerin Süveyda’da Dürzilere yönelik saldırılarına dair açıklama yaptı.
“HTŞ öncülüğündeki kurulan Geçici Şam Yönetiminin Dürzi toplumuna karşı Süveyda’da yürüttüğü operasyon katliama dönüşmek üzeredir” denilen açıklamada şunlar yer aldı:
“Süveyda şehrine giren HTŞ militanlarının Dürzi halkına ve Dürzi inancını temsil eden sembollere saldırması, bu operasyonun bir katliam girişimi olduğunu ortaya koymaktadır. Dürzi öz savunma güçlerinin büyük oranda Süveyda’dan çekildiğine dair sahadan gelen haberler, bölgedeki Dürzi toplumunun üzerindeki katliam tehdidi ve riskinin arttığını göstermektedir. Alevilere yönelik HTŞ katliamlarının benzerinin bu kez de Dürzilere yönelmesi Suriye’yi ve bölgeyi büyük bir karanlığa sürüklemektedir.
Farklı kimliklere, halklara ve inançlara HTŞ öncülüğünde dayatılmak istenen tekçi politikalar, Suriye’nin demokratik gelecek hayaline büyük bir darbe vurmaktadır. Suriye’yi bitimsiz çatışmaların ve gerilimlerin ortasına atmaktadır. Bu gerçekler ışığında HTŞ’nin Suriye’nin çok kimlikli gerçekliğine entegre olmadığı, tam tersine IŞİD’in hedeflediği gibi örgütlü-devletleşmiş tekçi bir rejim kurmaya çalıştığı açıktır. Suriye halkının on yıllardır tekçi rejimden kaynaklı yaşadığı zulmün HTŞ öncülüğünde devam ettirilmek istendiği net şekilde görülmektedir.”
‘Ortadoğu’nun huzuru, tekçi rejim dayatmalarından değil demokratik bir bölge kurmaktan geçer’
“Suriye’de iç savaşın sona ermediği, sadece aktörlerin rol değiştirdiği yeni kaotik bir konjonktür söz konusudur. Bu kaotik ortamın derinleşmesiyle bölgesel istikrarsızlığın çevre ülkelere ve Avrupa’ya çok daha kapsamlı yansıyacağı görülmektedir. Dürzi toplumunu hedef alan Süveyda operasyonu ile iç savaş riski en yüksek seviyeye çıkmıştır. ‘Suriye Geçici Yönetimi’ olarak adlandırılan HTŞ militanlarının, işledikleri suçlardan dolayı yargılanmak yerine Batılı güçlerce meşru bir muhatap haline getirilmesi, halklara ve inançlara saldırıları cesaretlendirmekte ve bu saldırıların bedelini yine Suriye halkları ödemektedir. 10 Mart Mutabakatına uymayan HTŞ yönetiminin Suriye’de tekçi, antidemokratik ve köktenci bir rejim kurma çabalarına destek olan tüm uluslararası güçler, Alevilere ve Dürzilere karşı işlenen suçların ortağı haline gelmektedir.
Suriye’deki mevcut siyasi tablodan sorumlu tüm yönetimleri HTŞ’ye karşı ilkeli tutum almaya ve katliamları durdurmaya davet ediyoruz. Bir kez daha vurguluyoruz ki Suriye’nin barışçıl geleceği ve Ortadoğu’nun huzuru, tekçi rejim dayatmalarından değil demokratik bir ülke ve bölge kurmaktan geçer.”