Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Avrupa Birliği (AB) Delegasyonu, AB üyesi Almayan Fransa, Avusturya, İspanya, Belçika, Çekya, Yunanistan, Portekiz ile ABD, İngiltere, Brezilya’nın aralarında yer aldığı 31 ülkenin diplomatik temsilcileriyle Ankara’da bir araya geldi.
DEM Parti Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüleri Ebru Günay ve Berdan Öztürk’ün organize ettiği buluşmada, konuşan Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları, “Şimdi hepimize düşen görev, barışçıl bir geçiş sürecini, her kesimin içinde yer alacağı bir yönetimin şekillenmesini sağlamaktır” dedi.
‘Kürtlerin statüsü tanınmalıdır’
Suriye’de Kürtlerin durumu ile ilgili de konuşan Tülay Hatimoğulları, Kürtlerin yarattığı modelin çözüm için en gerçekçi model olduğunu ve operasyonların da bu çözüm modelini ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu söyledi. Hatimoğulları, “Kürtlerin statüsü tanınmalıdır, diğer halklarla eşit yaşamalarına imkan tanınmalıdır” ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları, Suriye’de Alevilere yönelik saldırı ve katliam haberlerinin de DEM Parti’yi endişelendirdiğini ifade etti.
Demirtaş, Yüksedağ, Kavala ve Atalay’ın durumu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmadığı için Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ile Can Atalay ve Osman Kavala gibi isimlerin halen cezaevinde tutulduğunu belirten Hatimoğulları, bu hukuksuzlukların ortadan kalkması için bir an önce tecridin sona ermesi gerektiğini söyledi.
Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan ise, siyasi gelişmeleri değinerek, Türkiye’de iktidarın, dünyadaki yönetimlerden aldığı cesaretle muhalefete yönelik baskıcı yaklaşımını sürdürdüğünü söyledi. Bakırhan, Demirtaş, Yüksekdağ, Atalay ve Kavala’nın durumuna dikkat çeken Bakırhan, bu konuda bir adım atılması gerektiğini ifade etti.
Bakırhan, 1 Ekim’de başlayan tartışmalara işaret ederek, bütün olumlu açıklamalara rağmen DEM Parti’ye ve belediyelerine yönelik baskıların devam ettiğini söyledi.
Çözüm konusunda Öcalan’ın rolü
Kürt meselesinin çözümü konusunda Abdullah Öcalan’ın rolüne dikkati çeken Bakırhan, bu rolün MHP gibi en karşıt kesimler tarafından bile kabul edildiğini, bu yüzden tecridin bir an önce kaldırılması gerektiğini ifade etti. Bakırhan, bütün ilgili çevrelerin, hem bölgede hem de Türkiye’de yaşanan gelişmelere evrensel demokrasi ve hukuk ilkeleri çerçevesinde yaklaşması gerektiğini söyledi. (MA)
