Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), bu haftaki Meclis grup toplantısını, kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi önünde yaptı.
Toplantıya Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçı, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, TÖP Sözcüsü Juliana Gözen, EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, SYKP Eş Genel Mertcan Titiz Feray Mertoğlu ve TİP Genel Başkanı Erkan Baş, ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni ve EMEP Milletvekili Sevda Karaca da katıldı.
DEM Parti grup toplantısı Grup Başkan Vekili Sezai Temelli’nin açılış ve sunum konuşmasının ardından Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğlulları’nın konuşmasıyla sürdü.
Hatimoğulları, “Kayyım darbesini Mardin’den, Batman’dan, Halfeti’den ve Esenyurt’tan hep birlikte geri püskürteceğiz” dedi.
Tülay Hatimoğulları konuşmasında “Saray da duysun, MHP de duysun, halk iradesinin hiçe sayılmasına izin vermeyeceğiz. Yüzlerce kayyım atadılar. Seçmenle aramızdaki bağı koparamadılar. Belediye sayımız arttı. İşte bu kayyıma verilecek en güzel yanıttır. Yaptıkları ne ülke ne de uluslararası hukuka uygundur. Biz kayyım atanmış Mardin’den çağrımızı yineliyoruz: Meclis’i göreve çağırıyoruz. Çözüm parlamentodadır. Herkes elini taşın altına koymalıdır. Gelin hakkımıza hep birlikte sahip çıkalım. Dün geç kaldık bu yüzden Esenyurt’a da kayyım atandı. Biz mücadele etmezsek sadece DEM Partili belediyelere değil, her yere kayyım atanacaktır.” ifadelerine yer verdi.
Bakırhan Bahçeli’ye seslendi
Tülay Hatimoğulları’nın ardından kürsüye Tuncer Bakırhan geldi. Bakırhan konuşmasında şunları söyledi:
“Mücadele bizim için Meclis salonları, parti büroları değil. Yeri geldiğinde sokaklar, fabrikalardır. 4 Kasım siyasi darbenin yıldönümüdür. 4 Kasım’da irademize kayyım atayan hükümet ‘bu siyasi darbeyi sürdüreceğim’ mesajı vermiştir. Sizin siyasi darbeniz, Mardin, Batman, Halfeti ve Esenyurt halkı için bir hiçtir. Bu darbeciler tarihin karanlık sayfalarında yerini alacaktır. İktidar elimi uzatıyorum derken diğer elleriyle zulüm yapıyorlar. Bu halk size nasıl güvensin, Meclis’te uzattığını elin samimi olduğuna nasıl inansın? Bize uzattıkları elleri tuttuk. Ama siz de gördünüz uzatılan el meğer kayyım atamak içinmiş. Gerçek niyetlerini ifşa ettiler. Sayın Bahçeli, Erdoğan Kürtler ne yapsın? Meclis’teki bütün partilere soruyorum; Kürtler artık ne yapsın? Öcalan’ı İmralı’da DEM Parti’yi Meclis’te tecrit ederek barış sağlanamaz.
Erdoğan geçen hafta ‘sorunun muhatabı Kürt kardeşlerimdir’ dedi. Kürtlerin iradesine kayyım atıyorsunuz. Müzakereden kaçıyorlar. Çünkü müzakere kimin çözümden yana olduğunu gösterir. Müzakere yaparlarsa gerçeklikleri ortaya çıkar. Biz her zaman olduğu gibi bugün de çözüme hazırız. Bizim elimizde barış güvercinleri sizin bir elinizde kayyım bir elinizde zulüm var.
Biz bu kayyımcı anlayışın bitmesi için Meclis’te üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz. Halkın çözüm beklentilerine pusu kurdular, kayyım atadılar. Derhal kayyımları geri çekin, halkın iradesine saygı duyun. Kimse bize ‘iç cepheyi güçlendirelim’ demesin. İç cepheyi güçlendirmek kayyım atamak, Kürt siyasetçileri cezaevine atmak mıdır? Kayyım atayarak iç cepheyi güçlendiremezsiniz. Boyun eğmeyeceğiz, baş eğmeyeceğiz. Dilimiz, kimliğimiz, onurlu yaşam için mücadeleye devam edeceğiz.”