Diyarbakır’da DEM Parti ve demokratik kitle örgütleri tarafından Suriye’de cihatçı grupların Kuzey ve Doğu Suriye ile Halep’e yönelik saldırıları protesto edildi. Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde bulunan Rojava Parkı’nda gerçekleştirilen açıklamada çatışmalar nedeniyle sivillerin yaşamlarının tehdit altında olduğuna dikkat çekildi ve ‘barış’ çağrısı yapıldı.
Suriye’de El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile beraberindeki cihatçı grupların başlattığı saldırılar dünya gündemindeki yerini koruyor ve bölgede sivillerin yaşamına yönelik tehditlere ilişkin kaygılar da büyüyor. Diyarbakır’da DEM Parti’nin çağrısıyla Rojava Parkı’nda yapılan açıklamada ilk olarak DEM Parti Diyarbakır İl Eşbaşkanı Abbas Şahin söz aldı. Şahin yaptığı açıklamada “Ortadoğu’daki çatışmaların Suriye’ye sıçramasıyla birlikte Şehba, Tel Rıfat ve Halep’te halklar ciddi bir tehdit altındadır. IŞİD’in yöntemlerini sürdüren silahlı gruplar, Kürtler, Araplar, Süryaniler ve Suriye’deki bütün halklara karşı katliam ve insanlığa karşı suçlar işlemektedir. Bu saldırılar, özellikle Tel Rıfat gibi Türkiye destekli grupların işgalinden kaçan on binlerce insanın sığındığı bölgeleri hedef alarak yeni felaketlere yol açmaktadır” ifadelerini kullandı.
Ardından konuşan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu ise, saldırıların kadın kazanımlarını hedef aldığını söyledi. Türkoğlu, “27 Kasım’dan sonra bu savaş derinleşti. Bu tarihten sonra çetelerin nasıl halklara saldırdığını gördük. Bu nedenle savaşa karşı sesimizi yükseltiyoruz. Bu çağrımız bütün dünya halklarınadır; Ulus devletlerin oluşturduğu kapitalist modernite bütün halklara saldırı olarak geri dönüyor. Bir yandan diktatörler kendi ülkelerinde halklara yönelik savaşı büyütürken aynı zamanda bir ulus devlet, başka ulus devlete karşı mücadele ediyor” dedi.
Dayanışma çağrısında bulunan Türkoğlu, “Kuzey Suriye’de, Rojava’da yeni bir yaşam inşa ediliyor. IŞİD ile mücadele ile başlayan bu yeni yaşam modeli saldırıların da hedefi olmuş durumda. Ulus devletler ve emperyal güçler halkların bir arada yaşamasını istemiyor. Bu iktidarlar savaşı derinleştirerek bu toprakları sömürge yapıyorlar. Bu savaşların öyle sonuçları var ki insanlık boyutunu aşıyor. Özgürlük eşitlik ve barış mücadelesi bu savaşların hedefi halindedir” şeklinde konuştu.
‘Yaklaşık 5 bin Ezidi Kürdünün yaşamı tehdit altında’
Suriye’de 2011’de başlayan savaşı Şengal’de Ezidilere yönelik IŞİD saldırılarını hatırlatan Türkoğlu “Bugün yine Ezidi Kürtlerinin yaşamı tehdit altında. Bugün yapılan açıklamaya göre yaklaşık 5 bin Ezidi Kürdünün yaşamı tehdit altında. Bizler IŞİD’in nasıl bir örgüt olduğunu biliyoruz. Suriye’de bugün cihatçı çetelerin halkları ve kadınları hedef haline getirmesini biliyoruz. Orada muhalif gibi olarak anılsalar da halkların ortak yaşamını saldırı var. Bizler Kobani’de Rojava’da nasıl mücadele ederek kazanımlarımızı büyüttüysek bugün de bu dayanışmayı büyütmeliyiz” diye konuştu.
‘Herkesin ses yükseltmesi gerekiyor’
“Bu savaşta kaybeden halklar oluyor” diyen “Halide Türkoğlu Derinleşen bu savaş politikalarıyla, 3’üncü Dünya Savaşıyla iktidarlar kendilerine cephe açmak istiyorlar. Herkesin bulunduğu yerde sesini yükseltmesi gerekiyor. Dünyanın dört bir yanında herkesin demokratik ulus fikriyatını savunmalıdır. Savaş politikalarına karşı tek çaremiz demokratik ulusu savunmak ve büyütmektir. Bu durum daha çok aciliyetini gösteriyor. Her an gelişecek soykırım politikalarına karşı, savaş karşıtlığında buluşmamız lazım. Başta kadınlar, sosyalistler, özgürlük, eşitlik savunucuları olmak üzere bu modelin savunması için herkesin sesini yükseltmesi gerekiyor” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
