• Ana Sayfa
  • Gündem
  • DEM Parti ve CHP’nin Sivas Katliamı araştırma önerisi reddedildi

DEM Parti ve CHP’nin Sivas Katliamı araştırma önerisi reddedildi

Meclis’in Madımak Oteli’ndeki katliamın aydınlatılmasında tarihsel bir sorumluluğu olduğuna dikkat çeken muhalefet milletvekilleri, davanın zaman aşımına uğramasına da tepki gösterdi.

DEM Parti ve CHP’nin Sivas Katliamı araştırma önerisi reddedildi
DEM Parti ve CHP’nin Sivas Katliamı araştırma önerisi reddedildi
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 2 Temmuz 2025 22:02

CHP ve DEM Parti’nin “Sivas Katliamı ile ilgili adalet ve hukuk sürecinin tüm yönleriyle araştırılması” önerisi reddedildi.

Meclis’in Madımak Oteli’ndeki katliamın aydınlatılmasında tarihsel bir sorumluluğu olduğuna dikkat çeken DEM Parti ve CHP milletvekilleri, davanın zaman aşımına uğramasına da tepki gösterdi.

DEM Parti Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez, şunları söyledi:

“2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta yaşananlar bir anlık öfkenin, rastlantısal bir kışkırtmanın, sokakta taşkınlık yapan kalabalıkların eseri olmadı. Bu katliam, örgütlü, planlı, göz göre göre gelen bir vahşetin adıdır. O gün Madımak Otelinin çevresi saatler boyunca bir nefret çemberiyle kuşatıldı. Binanın içindeki insanlar yakılarak katledildi. İçerden çıkmak isteyenler engellendi, alevlerin yükselişi alkışlarla, tekbirlerle karşılandı. Bu görüntüler canlı yayınlarda herkesin gözü önünde yaşandı. Bu bir toplu infazdır. Bu, devlet gözetiminde gerçekleştirilen bir kıyımdır. Bizler bu önergeyle sadece geçmişin karanlık bir gününü aydınlatmaya çalışmıyoruz, aynı zamanda bugünümüzü onarmaya ve geleceğimizi kurmaya çalışıyoruz. Sivas katliamını araştırmak, hakikati ortaya çıkarmak, adaletin gereğini yerine getirmek, bu Meclisin en asli görevlerinden biridir. 33 canı aramızdan alan bu katliam toplumsal barışı yaraladı, devletin güvenilirliğini sorgulattı, hukuka olan inancı sarstı.

Yargı makamları ‘insanlığa karşı suç’ tanımını bu katliam için uygulamadı. Oysa Türk Ceza Kanunu açık, insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz ancak Sivas davasında bu madde görmezden gelindi. 30 yıllık zaman aşımı süreleri doldu, avukatlara tebligat yapılmadan dosyalar kapatıldı, duruşmalar gizlice yürütüldü, failin izini sürenler değil hakikat için direnenler cezalandırıldı. Ne kadar da benzer yargılamalar, değil mi? Bu ülkenin hukuk sistemi Sivas katliamı karşısında sınıfta kalmıştır ama biz bu Mecliste sınıfta kalmamalıyız. Biz Meclis olarak adaletin yeniden tesisine katkı sunmalıyız. Madımak Otelinin bugün bir utanç müzesine dönüştürülmemiş olması bile başlı başına bir yüzleşme eksiğidir.”

CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek ise şu ifadeleri kullandı:

“Ben milletvekilli kimliğimin de ötesinde vicdani bir sorumlulukla bugün bu önergeye ‘evet’ diyeceğim çünkü bugün verilecek her oy sadece geçmişin karanlığını aydınlatmakla kalmayacak, yarınlarımızın faili meçhullerinin, kışkırtmalarının, provokasyonlarının da önüne geçmiş olacak. Bakın, çok değil daha birkaç gün önce İstanbul’da yine benzeri bir suçsuzluk, cezasızlık kültürünün örneğini Leman dergisinin önünde gördük. Silivri’de rehin tuttuğunuz Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’na destek vermek için Saraçhane’ye gelen gençlere, 1 Mayısta Taksim’e yürümek isteyen emekçilere, Gazze’de yaşanan katliama ses çıkarmak için yürümek isteyen İstanbul il örgütümüze olanca şiddeti uygulamaktan kaçınmayan emniyet güçleri Leman dergi binasına taş ve sopalarla saldırıldığı, kapılarının zorlandığı, açık açık ölüm tehditlerinin savrulduğu gecede âdeta izlemekle yetindi. Daha da vahimi Büyük Doğu Akıncıları Derneği Başkanının kamuya açık bir şekilde ‘ya onlar ölecek ya biz’ dediği bu ülkede bu sözün herhangi bir hukuki yaptırımı olup olmadığını henüz öğrenmiş değiliz. Bugün özgürlük, ifade özgürlüğü hedef alınıyorsa, karikatür çizenler tehdit ediliyorsa bunun sebebi Sivas katliamının, 10 Ekim gar katliamının faillerinin ortaya çıkarılmaması, aydınlatılmamasıdır. Meclis olarak yapmamız gereken şey adaleti geciktirmek değil, geciken adaleti bugünden itibaren inşa etmeye başlamaktır. Bu öneri sadece bir araştırma önerisi değil, aynı zamanda bir vicdan testidir.”