DEM Parti ve Saadet Partisi görüştü

Bir saat süren görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamada DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, görüşmenin verimli geçtiğini belirtti.

DEM Parti ve Saadet Partisi görüştü
DEM Parti ve Saadet Partisi görüştü
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 12 Mart 2025 17:45
  • Güncellenme: 12 Mart 2025 17:50

Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının ardından siyasi partilerle temaslara başlayan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, bu kapsamda Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ile bir araya geldi.

DEM Parti Eş Genel Başkanları, Arıkan’ın yanı sıra Siyasi İşler Başkanı Mesut Doğan, Dış İlişkiler Başkanı Mustafa Kaya, Kadın Kolları Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci ve Meclis Grup Başkanvekili Bülent Kaya tarafından kapıda karşılandı.

Karşılama sonrasında basına verilen fotoğraf ve görüntünün ardından görüşmenin yapılacağı toplantı salonuna geçildi.

Bir saat süren görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamada Bakırhan, görüşmenin verimli geçtiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Aslında tartıştığımız birçok konuda birbirine yakın sonuçlara ulaştığımızı görmüş olduk. 27 Şubat çağrısını konuştuk. Suriye geçici yönetimini ve Kuzeydoğu Suriye arasındaki mutabakat metnini konuştuk. Bildiğiniz gibi Türkiye’nin diğer meselelerini konuştuk. Çağrı metni tabii önemliydi. Birçok siyasi parti toplantılarında dile getirdik. Çağrı metni biraz Meclis zeminini işaret ediyordu. Meclis zeminine düşen görev ve sorumlulukları hatırlatıyordu. Biz de artık bu saatten sonra Meclis’in harekete geçmesi gerektiğini, Meclisteki siyasi partilerinde hazır bir çözüm ve barış olsun meselesindeki hem fikir olmalarından kaynaklı artık Meclis’inde yasal düzenlemeler için önüne bir yol haritası, bir program koyması gerektiğini belirtmek istiyoruz.

Çünkü çağrıdan sonra hem dünyada hem Türkiye’de gezdiğimiz, dolaştığımız bütün kurumlarda büyük ilgi vardı. Herkes bu süreci önemsediğini, bu sürecin barışla taçlandırması gerektirdiğini belirtmişti. Ama bu arada gittiğimiz her yerde bize sorulan çok önemli bir soru var. Evet bu kadar ilgi var, toplumsal mutabakat var. ‘Peki, iktidar neyi bekliyor? Bugüne kadar niye adım atmıyor? Bunun önündeki engel nedir?’ sorularını da sormadan edemiyorlar. Biz de sizin aracılığıyla bu soruları tekrar etmiş olalım.

Sayın Öcalan’ın yapmış olduğu çağrı aynı zamanda Suriye’de yapılan mutabakatın önünü açtı. Emin olun buradaki çağrı Kuzey Doğu Suriye yönetimiyle geçici Şara hükümetini bir araya getirdi. Orada önemli gelişmelere yol açtı. Bizim yakinen izlediğimiz, önemsediğimiz o süreç doğru yürütülürse demokratik Suriye zemini oluşabileceğini söylediğimiz bu sürecin de aynı zamanda anahtarı oldu.

Dolayısıyla Cumhurbaşkanı aslında bu konuda çok önemli şeyler söyledi. ‘Kazanan Suriye halkları olacak’ dedi. Biz de bunu önemsiyoruz ve buna katılıyoruz. Evet kazanan sadece Suriye’deki halklar olmayacak aynı zamanda Türkiye de olacak, Türkiye’de yürüyen bu süreç de olacak, Ortadoğu kazanacak. Kan deryasına dönmüş Ortadoğu da artık çözüm tartışılacak, demokrasi tartışılacak. Müzakere ile yol alınacak.

İktidara şu çağrıyı yapmak istiyorum. Şimdi artık Kuzey Doğu Suriye yönetimiyle sizin de temasa geçme zamanınız, gerek Kuzey Doğu Suriye yönetimiyle görüşebilirsiniz, konuşabilirsiniz. Ne istediklerini anlayabilirsiniz. Orada duruyorlar. Bu aynı zamanda Türkiye’nin bölgede izlediği politikalara büyük katkı sunar. Artık bir diyalog sürecine girdiğimiz için Kuzey Doğu Suriye yönetimini Türkiye iktidarının ziyaret etmesinin Türkiye’deki tartışmalara katkı sunacağını belirtmek istiyorum. Nasıl Suriye’de diyalog bir mutabakatla sonuçlandıysa Türkiye’deki bu çözüm tartışmalarının bir mutabakatla, demokratik yasal adımların atılmasına vesile olmasını umuyoruz.”

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ise “Türkiye’de eğer bir demokratikleşme olacaksa, Türkiye’de 50 yıla yakın zaman zarfında yaşanan hadiselerin çözümü gerçekten isteniyorsa bazı şeylerin hükümet tarafından hayata geçirilmesi gerekiyor” diyerek, şunları söyledi:

“Olağanüstü dönemler yaşıyoruz. Gerek ülkemizde gerek yakın coğrafyamızda yaşanan hadiselere baktığımızda siyasi partilerin bir araya gelmelerinin müzakere etmelerinin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gördük. DEM Partisi’nin bundan sonraki yürüyüşü ile alakalı bizim olaylara bakış açımızla alakalı kafalardaki soru işaretlerinin giderildiği bir toplantı icra edildi. Kürt meselesi ile alakalı Saadet Partisi’nin 56 yıllık bir geçmişi var. 56 yıl boyunca Saadet Partisi, Milli Görüş hareketi nerede durduysa bugün de aynı yerde durduğumuzu ifade etmek isterim. 3 gün sonra Suriye’deki iç savaşın 14’üncü yılına giriyoruz. Acı hadiselerin yaşandığını, özellikle birkaç gün önce yaşanan katliam karşısındaki üzüntümüzü tekraren ifade etmekte fayda görüyorum. Silahların susması, Suriye’de toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi, içerdeki halkların müzakere kanalıyla bir araya gelmelerini kıymetli bulduğumuzu ifade etmek isterim. Türkiye’de eğer demokratikleşme olacaksa, Türkiye’de 50 yıla yakın zaman zarfında yaşanan hadiselerin çözümü gerçekten isteniyorsa bazı şeylerin hükümet tarafından hayata geçirilmesi gerekiyor. Birçok konu muallaklığını muhafaza ediyor, özellikle iktidar kanadının bu konudaki süreci şeffaf yürütme ile alakalı çekingen durması. Süreçle alakalı kamuoyunu, siyasi partileri bilgilendirme noktasında çekingen durulması bizleri kaygılandıran durumlardan biri olduğunu ifade etmek isterim.