Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Emek Komisyonu Eşsözcüsü Sevtap Akdağ Karahalı ve Ekonomi Komisyonu Eşsözcüsü Saruhan Oluç, 17 Ekim “Dünya Yoksullukla Mücadele Günü” dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
“Emeğin, doğanın ve halkların onuru için yoksulluğa karşı dayanışmayı ve mücadeleyi büyütelim” başlıklı açıklamada şunlar kaydedildi:
“Yoksullukla Mücadele Günü’nü yalnızca bir farkındalık günü olarak değil; hak temelli bir direnişin, eşit yaşam talebinin ve demokratik dönüşüm çağrısının günü olarak da görüyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu topraklarda herkesin insanca, onurlu ve özgür bir yaşam sürebileceği bir düzeni kurmak mümkündür. Yoksulluk kader değil siyasal tercihlerin sonucudur. Günümüzde iktidarın derinleştirdiği enflasyon, işsizlik, hayat pahalılığı, eşitsizlik ve antidemokratik uygulamalar sonucunda yoksulluk da yoksullaşanların sayısı da her geçen gün artmaktadır. İktidar, yoksulluğu mücadele edilmesi gereken bir sorun alanı değil, idare edilmesi gereken bir mesele olarak görmektedir. Bundan dolayı da en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan yardıma muhtaç yurttaş sayısı her geçen gün katlanarak artmaktadır.
‘Rant ve savaş ekonomisine karşı dayanışma ekonomisi’
DEM Parti, yoksulluğa karşı çözümün dayanışma ekonomisini güçlendirmek olduğunu kaydetti:
“Yoksulluk, sadece gelirin ve kaynakların eksik olması demek değildir; temel insani gereksinimlerden mahrum kalmanın yanı sıra, sosyal ayrımcılık, dışlanma ve karar alma süreçlerine katılamama gibi unsurların toplamından oluşur. O nedenle yoksulluğa karşı dayanışmayı, rant ve savaş ekonomisine karşı dayanışma ekonomisini, sömürüye ve adaletsizliğe karşı dayanışma ağlarını büyütmek temel önemdedir. Kadın emeğini görünür kılmadan, gençlerin geleceğini güvence altına almadan, doğa talanına ve savaş ekonomisine son vermeden yoksullukla mücadele etmek mümkün değildir.”
‘Demokratik toplum’ vurgusu
DEM Parti, yoksulluğu bir yardım meselesi değil, hak ve onur meselesi olarak gördüklerini vurgulayarak, “Yoksullukla gerçek anlamda mücadele etmek için yapılması gereken ilk şeyin sermaye yanlısı ekonomik ve politik tercihleri değiştirmek olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Halkların iradesini yok sayan, kaynakları sermayeye, faize ve savaşa aktaran bu düzene karşı başta emekçiler olmak üzere bütün ezilenlerin haklarını temel alan demokratik bir toplum mücadelesini büyütüyoruz. Gelin, emeğin, doğanın ve halkların onuru için yoksulluğa karşı dayanışmayı ve mücadeleyi büyütelim. Birlikte mücadele edelim, birlikte değiştirelim” ifadelerini kullandı.