DEM Partili Tiryaki: Yerel yönetim reformu şart

Meclis Genel Kurulu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçeleri görüşüldü. Bütçeler hakkında DEM Parti milletvekilleri İbrahim Akın, M. Rüştü Tiryaki, Necla Demir ve Perihan Koca söz aldı.

DEM Partili Tiryaki: Yerel yönetim reformu şart
DEM Partili Tiryaki: Yerel yönetim reformu şart
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 16 Aralık 2025 21:44

Meclis Genel Kurulu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçeleri görüşüldü. Bütçeler hakkında DEM Parti milletvekilleri İbrahim Akın, M. Rüştü Tiryaki, Necla Demir ve Perihan Koca konuştu.

DEM Partili Tiryaki, yerel yönetim reformunun şart olduğunu belirterek, Türkiye’nin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na koyduğu çekinceyi kaldırmasını istedi.

İbrahim Akın ise, 77 ilde 640 milyon metrekare alanın rezerv alanı ilan edildiğini belirterek, “Bu, tam bir mülksüzleştirmedir. Bu alanın yüzde 68’i herhangi bir risk alanı değildir” diye konuştu.

Perihan Koca Türkiye’de ekolojik krizin günden güne derinleştiğini ve gelinen aşamada iklim krizinin kırmızı alarm verdiğini belirtti.

DEM Parti Ağrı Milletvekiil Nejla Demir ise, Bakan Murat Kurum’un Meclis’ten gelen soru önergelerini cevaplama oranının düşük olmasına tepki gösterdi.

DEM Parti Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, Türkiye’nin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şantı’na koyduğu çekinceleri bir an önce geri çekmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı yerel yönetimlerin idari, siyasi ve mali özerkliklerinin gerçekleştirilmesi, korunması, geliştirilmesi ve kamu hizmetlerinin vatandaşlara en yakın yönetim birimince yerine getirilmesini amaçlıyor. Şartın en önemli özelliği yerel ve mali özerklik konularındaki düzenlemelerle yerel yönetimleri daha güçlü hâle getirmek.
Türkiye bu şartı imzalamış ama pek çok maddesine çekince koymuştur. DEM Parti olarak yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, yerel demokrasinin güçlendirilmesi için bu şarta konulan çekincelerin geri çekilmesi gerektiğini söylüyoruz.

Türkiye’de bir yerel yönetim reformu şart. AKP’nin getirdikleri torba yasaların neredeyse tamamında yerel yönetimlerin yetkilerini kısıtlayacak hükümler var, seçilmiş belediye başkanlarını görevden uzaklaştırıyor, yerine kayyum atıyor, meclisleri AKP fiilen lağvediyor. Hatta ‘tasarruf tedbirleri’ adı altında yerel seçimlerden 45 gün sonra Cumhurbaşkanlığı tarafından bir kararname yayımlanıyor ve bu kararnameyle yerel yönetimler iş yapamaz hâle getiriliyor.”

DEM Parti Milletvekili İbrahim Akın, çevre yönetimi konusunda bir sistem sorunu olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Türkiye Cumhuriyeti devleti sadece çok fazla inşaat yaptığı için övünülecek bir devlet olmamalı, aynı zamanda çevrenin bütün bölümleriyle ve aynı zamanda iklimle ve çevreyle ilgili bölümlerle ilgili sözümüz olmalı.
Türkiye’de 2002 yılında, AKP iktidara geldiğinde yüzde 73,1 civarında ev sahibi olan yurttaşımız varken bugün bu yüzde 55’e inmiştir. Bu, ciddi bir şekilde konut edinme meselesinde yoksullaşmanın adresi hâline gelmiştir, bunun çözülmesi gerekiyor.

77 ilde 640 milyon metrekare olan rezerv alanı olarak alınmış, işgal edilmiştir. Bu, tam bir mülksüzleştirmedir ve bu alanın yüzde 68’i herhangi bir risk alanı falan değildir, depremle alakası da yoktur, tamamen mülksüzleştirme politikası çerçevesinde yürütülmüş bir şeydir; bunu kabul etmek mümkün değil.

2002 yılında 1.186 ruhsatlı yer varken maden ve enerji konusunda, bugün bu sayı 383 bine ulaşmıştır. Bu korkunç bir durumdur ve son 5 ayda çok yaygın bir şekilde ruhsat verilmektedir ve bununla ilgili önlem konusunda Çevre Bakanlığımız maalesef, ÇED meselesinde neredeyse onay merkezi hâline gelmiştir. Bunu kabul etmek mümkün değildir.”

Türkiye’de ekolojik krizin günden güne derinleştiğini ve gelinen aşamada iklim krizinin kırmızı alarm verdiğini belirten DEM Parti Milletvekili Perihan Koca, şu açıklamalarda bulundu:

“Ülkemiz çölleşiyor, ülkenin su havzaları bugün itibarıyla yok oluyor ve ülkenin gölleri tek tek kuruyor. Bugün itibarıyla, Türkiye’deki 240 gölün dörtte 3’ü kurmuş vaziyette, bilebildiğimiz kadarıyla 186 göl kurumuş durumda ve kalanlarsa ne yazık ki can çekişiyor.
Bugün itibarıyla büyük göllerin bile can çekiştiği bir durum var ve bu can çekişmenin iki temel nedeni var. Birincisi, iklim değişikliğine bağlı olarak gelişen kuraklık gerçekliği ve ama bir diğeri ise düşmanca icra edilen tarım ve çevre politikaları.”

Bakan Murat Kurum’un Meclis’ten gelen soru önergelerini cevaplama oranının düşük olmasına tepki gösteren DEM Parti Ağrı Milletvekiil Nejla Demir, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:

“Şimdiye kadar size çiftçilerin sorunlarını dile getirdiğimiz, sorduğumuz 35 önerge verdik, bunlardan 8’ine cevap alamadık, bu da sorun değil, 27’sine cevap vermişsiniz ama öz eleştirel tek bir cevap yok yani hiç ‘Ayranım ekşi’ dememişsiniz Sayın Bakan. Ülkede her yıl çiftçilerin sayısı azalırken, kırsal tasfiye olurken, çiftçilerin emekleri tarlada yanıp kül olurken, tarım cenneti olan bu ülkede ithalat rekorları kırılırken ‘Kusursuzuz’ demek tamamen kusurlu bir yaklaşımdır.”