• Ana Sayfa
  • Gündem
  • DEM Parti’nin birinci Merkezi Örgütlenme Konferansı başladı

DEM Parti’nin birinci Merkezi Örgütlenme Konferansı başladı

DEM Parti’nin birinci Merkezi Örgütlenme Konferansı başladı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 14 Eylül 2024 11:54
  • Güncellenme: 14 Eylül 2024 12:17

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) birinci Merkezi Örgütlenme Konferansı, “Özgürlük için örgütleniyoruz” sloganıyla İnşaat Mühendisleri Odası’nda gerçekleştirildi. Konferans salonunda “Jin jiyan azadî”, “Dilimiz onurumuzdur” ve “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” yazılı pankartlar yer aldı.

Etkinliğe DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve birçok milletvekili katıldı. Konferans, divanın oluşturulması ve özgürlük mücadelesinde hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşu ile başladı.

Divan adına söz alan Elif Bulut, DEM Parti’nin Kürdistan’da öncü, Türkiye’de ise ana muhalefet partisi olma iddiasında olduğunu belirtti. Bulut, partinin doğa talanı, yoksulluk ve çocuk şiddeti gibi sorunlarla mücadele ettiğini ve aynı zamanda adalet, barış ve demokrasi mücadelesi verdiğini ifade etti. Bulut, bu konferansın partinin tarihsel görevlerini yerine getirmesi için önemli bir adım olduğuna vurgu yaptı.

Tuncer Bakırhan: ‘Güçlü örgütlenme güçlü örgüt’

Ardından konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, konferansta alınacak kararların önümüzdeki dönemde partilerinin yol hattını belirleyeceğini söyledi. DEM Parti’nin halkların ve emekçilerin tek umudu olduğunu ifade eden Bakırhan, “Bunu Konferansımızı yaptığımız için söylemiyorum. Türkiye’deki mevcut tabloyu, mevcut ikili bloğun Türkiye halkları ve geleceği konusunda ortaya koyduğu iradeye bakarak söylüyorum. Bu zemin değerli ve kıymetli bir zemindir. Bunun için Türkiye halkları, Türkiye emekçileri, Türkiye ezilenleri partimizi büyük bir umut olarak görüyor. Partimizin umut olduğu bu süreçte en başta bu salonda bulunan delegasyona çok büyük sorumluluk ve görevler düşüyor” dedi.

Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de halkların ve emekçilerin umudu olan bu zemini başarıyla ulaştırmak için her birimize çok büyük görev sorumluluklar düşüyor. Eminim bu konferans sonrasında bu görev ve sorumluluklarımızı tekrar bu salonda tartışarak çok önemli kararlaşmalara giderek bu tarihi misyonumuzu yerine getirmek için büyük bir çaba ve mücadele içinde olacağımız. Tarihi misyonu yerine getirmenin en önemli en öncelikli görevlerinden birisi güçlü bir örgütlenme ve örgüttür. Güçlü bir örgütlenmesi olmayan hiçbir siyasi hareketin partini bu siyasette ortaya çıkan bu tarihi zemini ve fırsatı yerine getirmemek düşünülemez. Bu konferansta arkadaşlarımız bu tarihi sınavla karşı karşıya olduğumuz süreçte üzerine düşen görev sorumlulukları yerine getirecektir. Siz de çok iyi biliyorsunuz örgütlenmesi güçlü olmayan bir parti parti değildir. Herkesin sözü örgütü kadardır. Örgütü güçlü olan partinin sözü de sesi karşılık bulur onun için örgütlenme konferansları önemlidir. Onun için yerellerde günlerce toplantılar yaptık yerel konferanslar yaptı.”

Tülay Hatimoğulları: Demokratik güç birliğine ihtiyacımız var

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin birinci Merkezi Örgütlenme Konferansı’nda yaptığı konuşmada, demokratik güç birliğinin önemini vurguladı. “Bütün muhalif hareketlerle hep birlikte olacağımız bir demokratik güç birliğine ihtiyacımız var” diyen Hatimoğulları, iki gün boyunca süren kadın örgütlenme konferansını Kürt gazeteciler Gülistan Tara ve Hero Bahaddin’e ithaf ettiklerini belirtti.

Hatimoğulları, Türkiye’de 50 milyondan fazla insanın açlıkla mücadele ettiğine dikkat çekti. Ekmek ve Adalet kampanyası kapsamında yürütülen sokak çalışmaları ve işçi buluşmalarında gördükleri tabloyu paylaşarak, “İşçiler, emekçiler, üreticiler artık dolmuş durumda. Bu sermaye düzenine karşı büyük bir isyan var” ifadelerini kullandı.

Savaşa karşı barış hareketi

Konuşmasında, savaşların sadece Türkiye ve Ortadoğu ile sınırlı kalmadığını, dünya genelinde çatışmaların arttığını belirten Hatimoğulları, “Korunaklı görünen bölgelerde bile savaş tamtamları çalıyor. 3. Dünya Savaşı olasılığının güçlendiği bu dönemde barış mücadelesinden geri adım atmayacağız” dedi. Uluslararası barış ağlarıyla işbirliği yapmanın önemini vurguladı.

Mücadele ve direniş vurgusu

Hatimoğulları, konuşmasına devrimci mücadelenin geniş kesimlerinden bahsederek devam etti: “Bu salonda Türkiye’nin devrimci mücadele geleneği var. Kürt özgürlük hareketinin direngen geleneği, kadın mücadelesi, insan hakları savunucuları ve doğa hakları aktivistleri bu salonda.” DEM Parti’nin bu mücadelelerin ortak bileşkesi olduğunu ifade etti.

Çocuklara karşı sorumluluk

Cezaevlerinde tutuklu olanlara, İmralı tecridine ve SİHA saldırılarında katledilen gazetecilere değinen Hatimoğulları, “Bu topraklarda katledilen siyasetçilere ve çocuklara karşı çok büyük bir sorumluluğumuz var. Mücadelenin tıkanan damarlarını açmak ve nasıl bir eylem hattıyla ilerleyeceğimizi konuşmak zorundayız” diye konuştu.

Güçlü bir ittifak çağrısı

Hatimoğulları, AK Parti-MHP ortaklığının toplumsal rıza alamadığını, iktidarın ülkeyi yönetemez duruma geldiğini belirtti. “Kadınları ve çocukları koruyamayan bu iktidara karşı başarının koşulları fazlasıyla oluşmuştur” dedi. Ekonomik kriz ve küresel sermayenin yaşadığı sıkıntılara değinen Hatimoğulları, kadın ve emek mücadelesi gibi toplumsal mücadelelerin olgunlaşan koşullarda güçlenebileceğini vurguladı.

DEM Parti’nin yerelden merkeze güçlü bir yapılanma sürecine girdiğini belirten Hatimoğulları, “Yeniden yapılanmayı sağlarken, muhalif hareketlerle demokratik güç birliğine ihtiyacımız var. Faşizmin derinleştiği bir dönemde ittifak politikalarını güçlendirmenin tam zamanı” dedi.

Konferansın devamı basına kapalı olarak sürdü.