DFG’nin raporuna göre, Kasım ayında 15 gazeteciye 17 yıl hapis cezası verildi, 8’i gözaltına alındı, 8’ine dava açıldı, 14’ü hakkında soruşturma açıldı, daha önce açılan davalar nedeniyle 79 gazetecinin yargılanmasına devam edildi, 91’i işten çıkarıldı.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) “Gazetecilere yönelik Kasım ayı hak ihlalleri” raporunu açıkladı. Raporda, demokratikleşme tartışmaların ve tarihsel gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, gazetecilere dönük ihlallerin artarak devam ettiği vurgulandı. Raporda, gazetecilerin hukuksuz bir şekilde gözaltına alınıp, haklarında yeni soruşturmalar açıldığı ve hiçbir delil olmamasına rağmen yüksek cezalarla karşı karşıya kaldığının altı çizildi.
Gazeteciler gözaltına alındı
Raporda, Kasım ayında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gazeteciler Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Ruşen Çakır, Batuhan Çolak ve Yavuz Oğhan’ın “yalan bilgiyi alenen yayma, suç örgütüne yardım etme” suçlamasıyla gözaltına alındığı hatırlatıldı.
Haber takibi engellendi
Gazetecilerin haber takiplerinin de engellendiğinin vurgulandığı raporda, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencilerinin gerçekleştirdiği eylemde görüntü almak isteyen gazetecilerin, polisler tarafından engellenmesinin sistematik hale geldiği hatırlatıldı. 5 gazetecinin haber takibinin engellendiği, bir gazetecinin ise kötü muameleye maruz kaldığına yer verilen raporda, 4 gazetecinin tehdit edildiği 1 gazetecinin de cezaevinde hak ihlaline maruz kaldığı bilgisi paylaşıldı.
Raporda, şu ifadelere yer verildi:
“Gazetecilerin yargılandığı ve ağır cezalara maruz kaldığı Kasım ayında 14 gazeteciye yeni soruşturma açılmış, 8 gazetecinin soruşturması davaya dönüşmüştür. 46 dosyada 79 gazetecinin yargılanmasına devam edilmiş aralarında gazeteci Hamdullah Bayram ve Rahime Karvar’ın da olduğu 15 gazeteci 17 yıl 5 ay ceza aldı.”

8 gazetecinin davası beraatla sonuçlandı
“Soruşturma, davalar ve cezalara rağmen gazeteciliği savunmaya da devam ettik” denilen raporda. Kuzey ve Doğu Suriye’de haber takibi yaparken katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’i andıkları için yargılanan 7 gazeteci ve Saraçhane eylemini takip ettikleri için yargılanan 8 gazetecinin davaları beraat ile sonuçlandığı bilgisi verildi. Raporda şunlar da yer aldı:
“Mesleki faaliyetleri ve sanal medya paylaşımlarıyla “örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla verilen 2 yıl 4 aylık hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasıyla 8 Şubat 2025’te tutuklanarak Maltepe 1 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilen gazeteci Ali Barış Kurt’un tahliyesi ise keyfi bir şekilde ertelendi. Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu, Kurt’un “pişman olmadığı ve başkalarına zarar verme durumu olduğu” gerekçesiyle tahliyesini 6 ay süreyle erteledi.
JİNNEWS Haber Müdürü Öznur Değer’e Kasım ayında da yeni bir dava açılmıştır. Yeni Yaşam Gazetesi eski Yazı İşleri Müdürü Osman Akın ile birlikte Değer hakkında, 16 Temmuz 2024’te Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı kırsal Eskihisar Mahallesi’nde bir eve yapılan baskında yaşanan işkenceye ilişkin yaptığı haber nedeniyle dava açıldı. Değer hakkında Ekim ayında bir dava dosyası ceza ile sonuçlanmış ve üç yeni ceza davası açılmasını kabul etmiyoruz. Meslektaşımızın davalarla hedef alınması keyfidir, bu keyfiyete karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.”
91 gazeteci işsiz kaldı
“Medya organlarına atanan kayyımların yarattığı tahribatlar ise devam ediyor. Tele 1’e atanan kayyım 32 kişiyi işten çıkarırken Hürriyet Gazetesi ise 59 kişiyi ‘ekonomik sebeplerden’ dolayı işsiz bırakmıştır.
Kasım ayının sansür bilgileri ise şöyle; 9 internet sitesi kapatılırken bir habere erişim engeli getirildi. 2061 X paylaşımına da erişim engeli getirildiği Kasım ayında RTÜK ise 5 yayına idare para cezası verilmiştir.
Türkiye’de Kasım ayında Demokratik Toplum ve Barış sürecinde önemli gelişmeler olurken kimi gazetelerin provakatif söylemlerde bulunması, kişi ve kurumları da hedef alması da birer hak ihlalidir. Bu ihlalleri görüyor ve not alıyoruz. En başından beri söylediğimiz gibi; Barış ve Demokratik Toplum sürecini destekliyor ve bu sürecin demokratik bir Türkiye ile taçlanması için tüm meslektaşımızı barış gazeteciliğinden yana tavır almalarını temenni ediyoruz.” (MA)




