Adli Tıp Kurumu raporuyla cinsel saldırıya uğramış olma ihtimali ortaya çıkan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne ilişkin tepkiler büyüyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi kampüsü içerisinde 27 Eylül 2024 günü kaybolan genç kadının cansız bedeni 18 gün sonra bulunmuştu. Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi öğrencileri, Rojin için yürüyüş düzenledi.
Cinayete ilişkin tepkilerini göstermek üzere Fen Fakültesi önünde toplanan öğrenciler, buradan Edebiyat Fakültesi’ne yürüdü. Eyleme katılan anne Aygül ile kardeşleri Mizgin ve Elif kabaiş, öğrencilerin önünde yürüdü.
Taşınan pankartlar ve atılan sloganlarla Rojin’i şüpheli cinayeti üzerindeki karanlığın aydınlatılması istendi.
Yürüyüş sırasında olumsuz bir olay da yaşandı. Yoldan geçen bir araç, öğrencilerden birine çarparak hafif şekilde yaralanmasına neden oldu. Arkadaşları, yolu kapatmayan polise tepki gösterdi.
Yürüyüş sonrasında öğrenciler adına açıklamayı Berivan İğın yaptı. Bir kadının daha adalet arayışında yok sayıldığı, bir yaşamın daha karanlığa kurban edildiği bir ülkenin sessizliğini yırtmak için toplandıklarını söyledi.
‘Gerçekler hâlâ karartılmak isteniyor’
İntihar süsüyle üzeri kapatılmaya çalışılsa da Rojin’in ölümünün intihar değil, cinayet olduğunu ilk günden beri bildiklerini söyleyen İğın, “Sürekli gizlenmek istenen adli tıp raporunda bulunan iki DNA Rojin Kabaiş’in katledilmesinin üzerinden aylar geçtikten sonra açığa çıktı; ancak hâlâ fail ya da failler ortada yok, hâlâ gerçekler karartılmak isteniyor. Rojin’in bedeni üzerinde bulunan iki erkeğe ait DNA bulguları ve ölüm nedeninin aydınlatılmaması faşist zihniyetin kadına dönük kırım politikalarının ve adaletin nasıl ertelendiğini bir kez daha göstermektedir” dedi.
‘Suçu gizleyen, sessiz kalan herkes hesap vermeli’
“Bu cinayet sadece Rojin’in değil, hepimizin yaşamına yönelmiş bir saldırıdır” diyen İğin, şunları ekledi: “Çünkü biz biliyoruz: Kadın cinayetleri bireysel değil erkek egemen sistemin sistematik politikalarının sonucudur. Her sessizlik, her cezasızlık kadın katliamlarının önünü açmaktadır. Erkek egemen zihniyetin cinayet alanlarına çevrilen kampüsleri, biz genç kadınlar güvenli eğitim alanlarına dönüştürene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz kadınlar buradan bir kez daha haykırıyoruz: Rojin Kabaiş ölümü neden aydınlatılmıyor? Kimler, neden korunuyor? Rojin’in katledilmesinde payı olan, suçu gizleyen, sessiz kalan herkes hesap vermelidir!”
Aygül Kabaiş: Başka Rojin’ler katledilmeden failler ortaya çıkarılsın
Anne Aygül Kabaiş de, kızına dair Adli Tıp raporunun aylar sonra açıklanmasına tepki gösterdi. Başka Rojin’ler öldürülmemesi için faillerin bir an önce bulunmasını istedi.
Anne Kabaiş, adalet talebini “Bugüne kadar Rojin’in intihar ettiğini iddia ediyorlardı. Rojin neden intihar etsin? Her şeyi sakladılar ancak bir yıl sonra bazı şeyler ortaya çıktı. Biz bunu kabul etmiyoruz. Tüm Türkiye de kabul etmemeli. Bugün Rojin’di, yarın onun gibi binlercesi olabilir. Bunu kabul edersek başkaları da öldürülür. Anneler ağlamasın, yazık annelere. Niye Rojin’e bunu yaptılar, neden katlettiler? Ortaya çıkarılsın ki biz de rahatlayalım” sözleriyle haykırdı.