Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde Ravive Kozmetik’e ait üretim tesisinde 8 Kasım’da çıkan yangının üzerinden 40 gün geçti. İhmaller sonucu çıktığı belirtilen yangında 3’ü çocuk 7 işçi yaşamını yitirdi.
Yangında 15 yaşındaki Cansu Esetoğlu, 17 yaşındaki Tuğba Taşdemir, 15 yaşındaki Nisanur Taşdemir, 52 yaşındaki Hanım Gülek, 31 yaşındaki Esma Dikan ve 59 yaşındaki Şengül Yılmaz hayatını kaybetti. Yangından yaralı kurtarılan Tuncay Yıldız ise kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Kamu kurumları ve görevlileri dosyanın dışında bırakıldı
Bilirkişi raporu ve iddianame, işçilerin “göz göre göre ölüme sürüklendiğini” ortaya koydu. Rapora göre üretim, ruhsatsız ve kaçak bir katta yapılıyordu. Parlayıcı kimyasallar mevzuata aykırı biçimde işleniyor, tesiste en temel iş sağlığı ve güvenliği önlemleri bile bulunmuyordu.
🔴 DOSYA HABER | Dilovası yangınının üzerinden 40 gün geçti
İSİG Meclisi’nden Selçuk Kastarlı: “Kamu kurumlarının kusuruna ilişkin hiçbir suçlama yok”
Avukat Elif Yetigin: “Kamu kurumları sorumluluğunu yerine getirmedi”
Tamamını izlemek için: https://t.co/hmceGXpm9Q pic.twitter.com/xlS5P4hjvg
— İlke TV (@ilketvcomtr) December 17, 2025
Bilirkişi raporunda firma yöneticileri “asli ve ağır kusurlu” ilan edildi. Ancak SGK ve Çalışma Bakanlığı gibi kamu kurumları yönünden bir kusur değerlendirmesi yapılmadı.
Yangınla ilgili 16 sanık hakkında iddianame hazırlandı. 4 şirket yetkilisi için “olası kastla öldürme ve yaralamaya sebebiyet verme” suçlaması yöneltildi; her biri için yedişer kez müebbet hapis cezası istendi. İddianamede tesisin ruhsatsız ve kaçak olduğu, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmadığı, sigortasız ve çocuk işçi çalıştırıldığı da yer aldı.
Bilirkişi raporunda kusurları tespit edilen Dilovası Belediyesi yetkilileriyle ilgili dosya ayrıldı. Kamu görevlileri hakkında yürütülecek soruşturma başka bir dosyada ele alınacak.

Aileler, sorumluların yargılanmasını istiyor
Yangında yaşamını yitirenler arasında çocuk işçilerin de bulunmasına dikkat çeken aileler, SGK İl Müdürlüğü önünde bir kez daha adalet talebini dile getirdi.
İş cinayetinde hayatını kaybeden 15 yaşındaki Cansu Esetoğlu’nun babası İbrahim Esetoğlu, yalnızca işverenlerin değil, görevini yapmayan kamu görevlilerinin de yargılanmasını istedi. Esetoğlu, “Kamu görevlileri hakkında kesinlikle çok yavaş yürüyor. Tutuklanmalarını istiyoruz, cezalarını çeksinler” dedi.
Esma Dikan’ın yakını Engin Aras da mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirterek, “Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Canlarımız gitmiş, yetimlerimiz var. Herkes cezasını alacak, alıncaya kadar elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.
Şengül Yılmaz’ın kardeşi Emine Bulut ise “adalet yerini bulsun, ablamın hakkı, ölenlerin hakkı yerde kalmasın” sözleriyle adalet talebini yineledi.

‘Sorumluluk yalnızca işverenle sınırlı değil’
Hayatını kaybeden işçilerin avukatlarından Elif Yetigin’e göre sorumluluk yalnızca işverenle sınırlı değil. Yetigin, “Belediyenin, SGK’nın, kamu kurumlarının yapması gerekenleri yapmadığı için bu yangın çıktı.” dedi. Yetigin, ruhsatın hukuka aykırı biçimde alındığını ve denetim yapılmadığını vurgulayarak, “CİMER şikâyetlerine rağmen denetim yapılmadı, işyeri mühürlenmedi.” ifadelerini kullandı.
‘Kamu kurumlarının kusuruna ilişkin hiçbir suçlama yok’
Kocaeli İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nden Selçuk Kastarlı’ya göre soruşturma eksik yürütülüyor. Kastarlı, “Kamu kurumların kusurlarına ilişkin herhangi bir suçluma yok. Aksine kamu kurumlarından SGK mağdur olarak tarif edilmiş” dedi.
Kastarlı, yangının çıktığı bina için daha önce yıkım kararı bulunduğunu ve denetim yapılmadığını hatırlatarak, “Görevinizi yerine getirseydiniz, bugün bu 7 insan hayatta olmayacak mıydı? Dolayısıyla burada ortaya çıkan katliamın hem oluşmasında hem de sonuçlarının büyümesinde kamu kurumlarının görevlerini yerine getirmesinin doğrudan bir etkisi olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
Kastarlı, işletmede birçok markaya üretim yapıldığını öne sürerek, ürünlerde bakanlık onayı olmadığını da dile getirdi. “Bu markaların ürünlerini gördük… Üretilen hiçbir ürünün üzerinde Ravive Kozmetik’in ne adı var, ne de adresi var. Sağlık Bakanlığı onayı da yok zaten işletmenin, ama buna rağmen çeşitli kozmetik üreticileri burada üretim yaptırmışlar” dedi.
Türkiye’de sanayi havzalarına gidildiğinde bu tablonun tekil olmadığını belirten Kastarlı, büyük işletmelerin maliyeti düşürmek ve riski devretmek için üretimi denetimsiz ve güvencesiz alanlara kaydırdığını savunarak, “Eğer bu yangın olmasaydı bu işletmenin varlığı da kamuoyunun gündemine gelmeyecekti.” ifadelerini kullandı.
‘Dilovası’nda 428 ruhsatsız işletme faaliyet gösteriyor’
Kastarlı, 31 Ocak 2008’de İstanbul Zeytinburnu Davutpaşa’daki patlamayı hatırlatarak, Dilovası’nda yaşananların benzer bir tabloyu yeniden ortaya koyduğunu söyledi. Sayıştay’ın Dilovası Belediyesi’ne ilişkin denetim raporlarına da işaret eden Kastarlı, “Dilova belediyesinin Sayıştay denetim raporlarına baktığımızda 428 tane işletme ruhsatı olmayan gayri sıhhi müessesinin Dilovası’nda faaliyet gösterdiği yazıyor. Şimdi burası ruhsatlı olan böyle ise ruhsat dahi alamamış işletmelerin ne durumda olduğunu siz düşünün” dedi.
Kastarlı’ya göre benzer tablo Türkiye’nin farklı sanayi havzalarında da yaşanıyor. Kastarlı, “Bu halde olmasından kim sorumlu? Başta Çalışma Bakanlığı, hükümet sorumlu. Ancak soruşturmalar davalar, her seferinde işverenlerle sınırlı kalıyor…” ifadelerini kullandı.
‘Yılda yaklaşık 3 bin kişi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor’
Kamu görevlileri ve ilgili bakanlıkların idari yaptırımlardan fiilen muaf tutulduğunu, siyasi bir sonuç doğmadığı için düzenin değişmediğini vurgulayan Kastarlı, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin 2011 yılından bu yana tuttuğu raporları hatırlattı. Kastarlı, “Her yıl 2 binin üzerinde ölüm olduğunu görürsünüz… Vakaların hepsine ulaşamıyoruz… Biz vakaların ancak üçte ikisine ulaşabildiğimiz yönünde” dedi.
Kastarlı, SGK verileriyle birlikte değerlendirildiğinde Türkiye’de iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin sayısının yılda üç bin civarına ulaştığını vurgulayarak, “Meslek hastalıkları sonucu ölümlerin sayısını da bilemiyoruz… Yıllık üç bin insanın hayatına mal oluyor… Bu düzen sürgit devam ediyor” ifadelerini kullandı.




