Van’da 27 Eylül tarihinde kaybolan Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) öğrencisi Rojin Kabaiş’in cansız bedeni dün Van Gölü Molla Kasım köyü sahilinde bulundu.
Van’da 27 Eylül tarihinde kaybolan ve cansız bedeni bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş için Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Abdurrahman Enç Taziyeevi’nde kurulan taziye kitlesel ziyaret edildi. Göletli Park’ta bir araya gelen kadın kurumları ve kadın belediye eşbaşkanları Rojin Kabaiş’in resmini yakalarına yapıştırdı.
“Kadın cinayetleri politiktir ve ideolojiktir” pankartını açan kadınların yürüyüşüne DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu ve Kürt siyasetçi Gültan Kışanak da katıldı. Göletli Park’ta bir araya gelen kadınlar taziye evine kadar sessiz yürüyüş düzenledi.
‘Mücadele dışında başka çaremiz yok’
Burada konuşan Rosa Kadın Derneği üyesi Berfin Polat şunları söyledi:
“Biz bugün burada Rojin şahsında katledilen, kaybettirilen, şüpheli şekilde bulunan kadınlar için buradayız. Sözün ağırlığının olduğunu belirtmek istiyoruz. Bu erk sistem toplumsal yaşamın her alanında erkekliği kışkırtmada ve kadına yönelik şiddete zemin sunduğunu ağır bir şekilde yaşıyoruz. Elde ettiğimiz tüm haklarımızla reform, yenilik gibi algılarla bunlar elimizden alınıyor. Cezasızlık politikalarının, yargılamaların bu karanlık tabloya nasıl davetiye çıkardığını biliyoruz. Buna karşı mücadele dışında başka çaremiz yok. Sokaklarda sesimizi, itirazlarımızı yürütmeye devam edeceğiz. Kadın katliamlarının mücadelesini vereceğimizin sözünü veriyoruz.“
‘Bugün binlerce kadın Rojin’in ailesinin yanında’
Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal başsağlığı dileyerek konuşmasına başladı. Rojin’in Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi olduğunu ve kaybolduğu günden bu yana ailenin yanında olduklarını söyledi. Kadınları her gün hedef gösterildiğini, her gün katledildiğini belirten Şedal, şöyle devam etti:
“Kadınların katledilmesi, kaybedilmesiyle kendilerini var ediyorlar. Bizler her zaman haklarımızı savunacağız. İstismara uğrayıp, kaybedilenlerin hesabını sorana kadar mücadelemiz sürecektir. Narin’in de Rojin’in de katillerini bulacağız. Politik bir şekilde yaşamımız hakkında karar veriyorlar, bizler buna itiraz etiğimizi de bizleri katlediyorlar, tecrit ediyorlar, cezaevlerine konuyorlar. Bugün binlerce kadın Rojin’in ailesinin yanında. Burada söz veriyoruz. Bu olay çözülene kadar bu mücadelemiz sürecektir. Bu olay netleşene kadar mücadelemiz sürecektir. Ailemiz ve halkımızın başı sağolsun.”
Okul arkadaşları yürüyüş düzenledi
Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencileri, yemekhane önünde bir araya gelerek yürüyüş düzenledi, açıklama yaptı.
Yürüyüş esnasında öğrenciler sık sık “Jin, jîyan, azadî”, “Rektör istifa” ve “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Kampüste yabancı istemiyoruz”, “Güvenlik uyuma, öğrenciler ayakta” sloganları atıldı, “Gülistan lî ku ye?”, “Tedirgin hissettirdiğiniz her kadının hesabını soracağız” dövizleri taşındı.
Konuya ilişkin açıklama yapan öğrenciler şunlara dikkat çekti:
“Biz bu arama süreçlerini dört yıldır bulunamayan Gülistan Doku’dan, onlarca gün cansız bedeni bulunamayan, bugün hala katilleri tespit edilememiş Narin’den, defalarca güvende olmadığını bildirmesine rağmen katledilen kadınlardan biliyoruz. Cezasızlık politikalarına son verilmeli, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmeli, 6284 Yasa, etkin uygulanmalı, kaybolan kadınların neden kaybolduğu etkin olarak araştırılmalı, üniversitelerde Cinsel Tacizi Önleme Kurulları aktif olmalı.”
Açıklamanın ardından yürüyüşe geçen öğrenciler, üniversite güvenliği ve polisin müdahalelerine rağmen yürüyüşe devam etti.
Öğrenciler, yürüyüş sırasında polisin, basın çalışanlarına müdahalesine “Özgür basın susturulamaz” sloganıyla tepki gösterdi.
