Emek Partisi (EMEP) Diyarbakır İl Örgütü, ÇandAmed Kongre Merkezi’nde “Barışı ve çözümü konuşuyoruz” adlı panel düzenledi. Çok sayıda kişi panele katıldı. Moderatörlüğünü Gazeteci Vecid Erbay’ın yaptığı panelde Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, EMEP Milletvekili Sevda Karaca ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu konuşmacı olarak yer aldı.
İlk olarak konuşan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Kürt sorunu noktasında tartışmanın ve şiddetin sonlanması, demokratik çözümün gündeme gelmesi için 80’li yılların sonundan bu yana kadar 13 sürecin yaşandığını söyledi.
Bu sürecin başarılı olması gerektiğini belirten Tanrıkulu, “Çünkü döndüğümüz yer bıraktığımız yer olmaz” dedi. Bu meselenin özüne uygun çözümü noktasında adım atılması gerektiğini ifade eden Tanrıkulu, “Önümüzdeki 2-3 hafta içerisinde anayasal çerçeveler noktasında parlamentoda bir çalışma olacak gibi gözüküyor. Komisyonun başladığı ruh haliyle şuanda ki ruh hali aynı değil. Daha iyi bir noktaya taşındı” şeklinde konuştu.
Kürt meselesinin iç, dış, komşu ve uluslararası etkisinden bahseden Tanrıkulu, CHP olarak bu sürecin çözümünde yapıcı rol aldıklarını ifade etti.
‘Kürt meselesi terör meselesi değil’
Ardından söz alan Meral Danış Beştaş, 1 Ekim’de Bahçeli’nin el sıkışmasıyla başlayan 1 yıllık süreci kısaca değerlendirdi.
Meral Danış Beştaş, “En önemli sorunlardan bir tanesi bu meseleyi ’terör’ sorunu olarak ısrarla niteleyenler var. Bunu diyerek ‘Kürt meselesi eşittir terör meselesi’ diyerek lanse ediyor. Kürt meselesi terör meselesi değil, tarihsel haksızlığın giderilme, eşitliğin olması meselesidir. PKK neden değil sonuçtur. Bunun başka bir çıkış olmadığı için isyana yöneldiğini tarih yazar. Bunu iktidarın, devletin kendileri bile ifade ettiler” diye konuştu.
Barışı inşa edecek dilin önemine işaret eden Meral Danış Beştaş, “Barış süreçleri böyle olur. Barışı savunuyorsak bu konuda toplumun hasssasiyetlerini görelim. Kürt ve Türk halkının demokratik bir şekilde, herkesin kendi varlığıyla, diliyle olması gerektiğini savunan yerden yaklaşıyoruz. Ama Kürt halkının değerlerine, inançlarına hakaretle, öfke kusarak, başka yöntemlerle aslında barış ihtimaline, fikrine savaş açanlar var. Bunu belirtelim” dedi.
‘Öcalan’ı dinlemeyeceğiz de kimi dinleyeceğiz?’
Komisyonun İmralı Adası’na gitmesi meselesinin de bundan bağımsız olmadığını belirten Meral Danış Beştaş, “Öcalan’ı dinlemeyeceğiz de kimi dinleyeceğiz? Bu işi çözmek isteyen, yol haritası gösterecek olanların dinlenmesine karşı ‘nasıl gideriz, komisyon meclisi nasıl gider’ diyenler var” ifadelerini kullandı.
Meral Danış Beştaş, komisyonun gençlik ve kadın örgütlerini dinlemelerin ardından Ada’ya gitmesini de beklediklerini söyledi. Komisyonun yaptığı toplantılarda rapor hazırlamaya başladıklarını belirten Meral Danış Beştaş, “Silahlarını yakan militanların, gerillaların geri dönüşü, demokratik entegrasyon için hukuki bir adım gerekiyor. Bütün partiler bu noktada çalışma yapıyorlar. Bizde çalışma yapıyoruz” diye konuştu.
Sevda Karaca: Ortak mücadele oluşturmalıyız
Sevda Karaca ise parti olarak onların da sürece destek verdiklerini söyledi. Ortaya çıkacak çözümün iktidarın da halkların da çözümü olabileceğini söyleyerek konuşmasını sürdüren Sevda Karaca, “Onların talep ettiği çözüm ile bizim önerdiğimiz çözüm arasında fark var” şeklinde konuştu.
Sevda Karaca, halklar arasında ekilen nefret tohumlarının bir anda ortadan kalkamayacağını söyledi. Çözümün Kürt ve Türk emekçilerinin ortak mücadelesi olması gerektiğini belirten Sevda Karaca, “EMEP partisinin de komisyonda yer alması ve bu noktada muhalefetin ortaya koyduğu mücadelenin de ortak paydası olması gerekiyor. Ortak mücadele oluşturmalıyız. Muhalefetin dinamiklerini geliştirmemiz lazım. Barış ve ekmek tartışmasını bu nedenle bir arada yapmak zorundayız” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından panel soru-cevap bölümüyle son buldu. (MA)