• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Diyarbakır’da ‘Barışa Giden Yol: Hafıza ve Adalet’ konferansı: Uğur Kaymaz ve Eren Bülbül’ün annelerinden mesaj

Diyarbakır’da ‘Barışa Giden Yol: Hafıza ve Adalet’ konferansı: Uğur Kaymaz ve Eren Bülbül’ün annelerinden mesaj

İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından Diyarbakır’da, “Barışa Giden Yol: Hafıza ve Adalet” konferansı düzenledi. Konferansa çatışma ortamı içerisinde hayatını kaybeden Uğur Kaymaz’ın annesi Makbule Bülbül ile Eren Bülbül’ün annesi Ayşe Bülbül tarafından mesaj gönderildi.

Diyarbakır’da ‘Barışa Giden Yol: Hafıza ve Adalet’ konferansı: Uğur Kaymaz ve Eren Bülbül’ün annelerinden mesaj
Diyarbakır’da ‘Barışa Giden Yol: Hafıza ve Adalet’ konferansı: Uğur Kaymaz ve Eren Bülbül’ün annelerinden mesaj
Ömer Çelik
  • Yayınlanma: 21 Haziran 2025 10:31
  • Güncellenme: 21 Haziran 2025 11:54

Kürt meselesinin çözümüne dair yeni bir süreç başlarken, İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından barışın toplumsallaşması ve barış umudunun yaşam bulması için Diyarbakır’da konferans düzenlendi.

Kentteki bir otelde yapılan konferans, “Barışa Giden Yol: Hafıza ve Adalet” başlığı taşıdı.

Çatışma ortamında hayatını polis ve asker ile PKK’lilerin ailelerinin bir araya getirildi. Konferansa çok sayıda akademisyen, insan hakları savunucusu, sivil toplum örgütü temsilcisi ve gazeteci katıldı.

Konferans İHD Eş Genel Başkanları Eren Keskin ve Hüseyin Küçükbalaban’ın açılış konuşmaları ile başladı. Eren Keskin, çatışma ortamı içerisinde babası ile birlikte hayatını kaybeden 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın annesi Makbule Bülbül ile 15 yaşındaki Eren Bülbül’ün annesi Ayşe Bülbül tarafından mesaj gönderildi.

Anne Makbule Kaymaz: Barış, hepimize iyi gelecek

2004 yılında Mardin’in Kızıltepe ilçesinde babasıyla birlikte güvenlik güçleri tarafından öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın annesi Makbule Kaymaz da konferansa gönderdiği mesajda, barış için verdiği mücadeleyi şu sözlerle anlattı:

“Başta sağlık problemlerimden ötürü aranızda olamadığım için özürlerimi iletiyorum.

Barış İçin Bir Anne Olarak

Bu anlamlı konferansı düzenleyen, emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Burada bulunan herkesi, acısını yüreğinde taşıyan tüm şehit ailelerini sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hayatını kaybeden tüm evlatlarımızı rahmetle, özlemle anıyorum.

Ben bir Kürt annesiyim. Oğlumu daha 12 yaşındayken, babasıyla birlikte 13 kurşunla kaybettim. İkisinin mezarına sarılarak büyüttüm acımı. Bir annenin yaşayabileceği en ağır yükü taşıyorum yıllardır. Ama bu acının başka anaların yüreğine düşmemesi için buradayım. Barış için, birlikte yaşamanın yollarını aramak için buradayım.

Artık ne Kürdistan’da ne de Türkiye’nin başka bir yerinde çocuklar öldürülmesin istiyoruz. Ne bir annenin daha yüreği yansın, ne bir çocuk mezarda büyüsün.

Evlatlarımızı kaybettik, ama umutlarımızı kaybetmek istemiyoruz. Bizler artık gözyaşı değil, adalet, eşitlik ve barış istiyoruz. Çünkü barış, hepimize iyi gelecek.”

Anne Ayşe Bülbül: Ben barışı destekliyorum

2017 yılında Trabzon’un Maçka ilçesinde çıkan çatışmada hayatını kaybeden Eren Bülbül’ün annesi Ayşe Bülbül, sağlık sorunları nedeniyle konferansa katılamadı ancak gönderdiği mesajla salondakilere seslendi:

“Bütün katılımcıları selamlıyorum. Sağlık sorunları yaşadığım için doktorum seyahate izin vermiyor. Bu nedenle aranızda olamadım.

Ben barışı destekliyorum. Benim evladım şehit oldu. Başka annelerin yüreği yanmasın diye devletimizin ve milletimizin gittiği yoldan gidiyorum. Benim evladımın bedeninden 17 kurşun çıktı. Kaç bayramdır Erensiz geçiriyorum. Başka hiçbir annenin bayramlarımı evlatsız geçirmesini istemiyorum. Toplantıya katılan herkese bu duygularımı iletmek istiyorum. Ben hala Eren’imden kalan tuşlu telefonu kullanıyorum. Yapmış olduğunuz bu çalışmayı çok kıymetli buluyorum. Başka annelerin evlatlarını kaybetmesine rıza gösteremem. Barışı savunmayayım da ne yapayım!”

Küçükbalaban: Umarım devlet de görür

İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, “Annelerin duygularının aynı olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Bunu bütün Türkiye’nin, devleti yönetenlerin bilmesinin önemini bir kez daha gördük” dedi.

1991-2024 verileri

Bu sürecin barışa evrilmesini temenni eden Küçükbalaban, “Barış Hakkı”na dair kısa bir sunum gerçekleştirdi. Bu kapsamda 17 Aralık 2024’te yaşamını yitiren İHD’li Hüsnü Öndül’ü anarak, sunumuna başlayan Küçükbalaban, 1991-2024 yılları arasındaki İHD’nin verilerine dair şu bilgileri paylaştı: “36 bin 400 kişi hayatını kaybetti. 26 bin 955 kişisi militan, asker, polis, 30 bin 500 sivil yaşamını yitirdi. Kürt sorununda yaşanan çatışmalı süreçte 9 bin 454 sivil, 2 bin 514 köy boşaltıldı. 1990-2023 arasında 3 bin 52 faili meçhul cinayet yaşandı. 3 bin 356 kişi yargısız infaz sonucu öldürüldü. Açılmış toplu mezar sayısı 31, iddia edilen toplu mezar sayısı 249, toplam mezar sayısı 280, tahmini 4 bin 5 insanın yaşamını yitirdiği düşünülüyor. MSB 24 Temmuz 2015 sonrası verilerine göre 42 bin 639 diye verdi. Bunlar can kaybı yerine gelmesi mümkün değil. Yeni canların kaybolmasını engellemek mümkün” ifadelerini kullandı.

Vivet Alevi: Acılar toplumu böldü

Buluşmada son olarak Şiddetsiz İletişim Gönüllüsü Vivet Alevi, söz aldı. Vivet Alevi, “Yaşanan acılar toplumu böldü. Bizim mahalle, onların mahallesi deniliyor. Kaybettiğimiz en önemli şey birbirilerimiz ile olan bağlardır. O yüzden de birlik, beraberlik sözleri anlamını yitirdi. O yüzden biraraya nasıl geleceğimizi konuşmalıyız. Tarafların, düşmanlık duyduğu, asla düşüncelerini kabul etmeyeceği insanlarla biraraya gelerek, kalplerindeki acıyı sansürsüz ifade edebilecekleri, karşı taraflarında da duyulduğu deneyimlerle bir süreç yürütülmelidir. Hikayesini dinlediğimiz insanlarla artık düşman olamıyoruz. Barışın kalıcı olması için artık biraraya gelmemiz gerekir” ifadelerini kullandı.

İnsanların biraraya getirilmesinin, sonuna kadar kalmasının önemine dikkat çeken Vivet Alevi, “Yas tutmamız gerekiyor. Bunu yapmadığımız sürece geçmiş bizi sürekli takip edecek. Nesilden nesile aktarım ele alınması lazım. Barışın kalıcı olmasını istiyorsak bu alanlara da el atmalıyız” diye belirtti.

Toplantı basına kapalı olarak devam etti.