• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Diyarbakır’da ‘Özgürlük Mitingi’ | Ofis semtinde açıklama yapıldı

Diyarbakır’da ‘Özgürlük Mitingi’ | Ofis semtinde açıklama yapıldı

‘Özgürlük Mitingi’ için, müzakerelerin ardından Sanat Sokağı’nda, mitingde konuşacak siyasetçiler Kürt meselesinin çözümüne ilişkin açıklamalar yaptı.

Diyarbakır’da ‘Özgürlük Mitingi’ | Ofis semtinde açıklama yapıldı
Diyarbakır’da ‘Özgürlük Mitingi’ | Ofis semtinde açıklama yapıldı
Şirin Bayık
  • Yayınlanma: 13 Ekim 2024 11:41
  • Güncellenme: 13 Ekim 2024 19:15

Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde Diyarbakır’da yapılan ‘Özgürlük Mitingi’, yasaklama ve engellemelere rağmen gerçekleşti. İstasyon Meydanı’nda yapılması planlanan miting polisin engellemesi üzerine Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Ofis semtinde yapıldı. Yapılan konuşmalarda Kürt meselesinin çözümüne ilişkin mesajlar verildi.

Miting öncesi Ofis semtinde toplanan kitlenin İstasyon Meydanı’na yürüyüşü Valiliğin yasaklama kararı gerekçe gösterilerek engellendi. Aralarında DEM Parti ve DBP Eş Genel Başkanları, DEM Parti milletvekilleri, Belediye eş başkanları, siyasetçilerin ve binlerce yurttaş bu noktada polis ablukasına alındı. Saatler süren müzakere sonucunda Ofis semtinde basın açıklamasına izin verildi.

Valilik yasağı

Diyarbakır Valiliği mitinge yönelik günler öncesinden ‘güvenlik gerekçesi’ ile yasaklama kararı aldı. Valilik yaptığı yazılı açıklamada, açık alanlardaki yürüyüş, oturma eylemi, anma toplantısı, stant açma, çadır kurma, basın açıklaması etkinliklerini yasakladığını belirterek bu doğrultuda tüm etkinlikleri beş gün süreyle kısıtladığını açıkladı. Miting sebebiyle kente girişlerin de yasaklandığını duyurdu. Önlemler çerçevesinde Diyarbakır’da bazı yolların da trafiğe kapatıldığı belirtildi.

Kente girişlere engelleme

Öte yandan şehir dışından Diyarbakır’a, mitinge katılmak için gelmek isteyen çok sayıda kişinin aracı polislerce durduruldu. Farklı kentlerde,  engellemeye karşı  protesto eylemleri gerçekleştirildi.

Mitinge gelenlere polis ablukası

Diyarbakır Valiliği’nin yasak kararına rağmen kentte yapılmak istenen ‘Özgürlük Mitingi’ için DEM Parti ve DBP Eş Genel Başkanları ile kalabalık bir kitle ile Sanat Sokağı’nda toplandı. İstasyon Meydanı’na yürümek isteyen kitle polis çemberine alındı.

 

Toplanan kitlenin etrafı polislerce çevrildi. Yapılan anonslarda yasadışı bir eyleme izin verilmeyeceği uyarısı yapıldı. Kitle, bu duruma alkışlar ve attıkları sloganlarla tepki gösterdi.

Ofis semtindeki toplanma noktasında mitinge katılmak için gelen kitlenin polis ablukası altında bekleyişi sürerken DEM Parti milletvekilleri ile Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü yetkilileri arasında müzakereler gerçekleştirildi.

 

Müzakereler sonucunda ve saatler süren bekleyişin ardından miting konuşmasının Ofis semtindeki Sanat Sokağı’nda yapılmasına karar verildi.

 

Uçar: Bu kadar iktidarlar geçti, Kürt sorununa dair projesi, çözümü ve cesareti olan iktidar gelmedi

Açıklamada ilk sözü alan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bu ülkenin en büyük sorunu demokrasi, eşitlik, özgürlük sorunudur. Bütün bu sorunlar Kürt meselesinden kaynaklanıyor. Bu kadar zaman geçirdik, bu kadar iktidarlar değişti, Kürt sorununa dair projesi, çözümü olan cesaretli iktidarlar, cesaretli siyasetçiler olmadı. 9 Ekim uluslararası komplo da iki sistem savaşıydı. Başta Kürt halkının özgürlüğü olmak üzere Ortadoğu’daki bütün halkların özgür eşit yaşamını hedefleyen demokratik Ortadoğu projesiydi. Diğer proje Amerika’nın öncülüğünü yaptığı, kapitalist modernist güçlerin hegemonik güçlerin öncülüğünü yaptığı Büyük Ortadoğu Projesi’ydi. 9 Ekim komplosu bu iki sistemin çatışmasıydı ve sistem kendisine alternatif üreten, demokratik Ortadoğu sistemini ve onun öncüsünü Ortadoğu’dan çıkararak, bugün yaşadığımız 3. Dünya savaşını insanlığa yaşatmaya devam ediyor” dedi.

‘Kürt sorunu, Kürt halkının özgür yaşamama sorunudur’

Ardından “Kürt sorunu nedir?” diye sorarak konuşmasına devam eden Uçar, bu soruyu birçok başlık altında yanıtladı. “ Her zaman söylüyoruz, anlayan var anlamayan var. Dinleyen var, dinlemeyen var. Kürt sorunu, Kürtlerin anavatanının parçalanarak, inkar edilmesi, toplumsal gerçekliklerinin en derinden bölünerek, kendileri olmaktan çıkarılmasıdır. Kürtlerin siyasi iradelerine ket vurarak, devletlerin inkar ve imha siyasetine boyun eğmeye zorlanmalarıdır. Kürt sorunu ekonomik ihtiyaçlarını gidermenin kendi öz kimliklerinden vazgeçme aracına dönüştürülmesidir. Özü itibariyle Kürt sorunu, Kürt halkının özgür yaşamama sorunudur. Ulus olmaktan çıkarılma sorunudur. Kürt sorunu, ‘çözdük’ deyip, inkar edilen sorundur. Herkes duysun; Kürt  sorunu bir güvenlik sorunu değildir, bir demokrasi sorunudur, Kürt sorunu özgürlükler sorunudur ve Kürt sorunu bir statü sorunudur.”

Uçar’dan iktidara: Tarihi bir sorumluluk alın

Uçar, ardından iktidara seslenerek, “Bir projeniz yok, siyasi bir cümleniz yok. Yıllardır aynı şeyi söylüyorsunuz. Bugün bu irade, Ankara’dan Diyarbakır’a bütün engellemelerinize rağmen bu tablo size bir mesaj veriyor. Kaldırın bütün engellemeleri, tarihi bir sorumluluk alın”

Halkın büyük bir mücadele ile barışa dair söz kurduğunu söyleyen Uçar, “ İnsanlar ölmesin diye, yan yana oturup konuşabilelim. Görünmeyen yerden bize mikrofonlardan bağırmayın diye. Bu halkın iradesine artık kulak verin diye. Bu kadar görmüyorum, duymuyorum, bilmiyorum siyaseti devleti bitirdi. Yeni bir anayasa yapacaksanız, iç barıştan bahsediyorsunuz, toplumsal barıştan bahsediyorsunuz. Neyin üzerine kuracaksınız? İnkârın üzerine mi? Tecridin üzerine mi? Yokluğun üzerine mi kuracaksınız? Artık kapılar açılmalı, artık fikirler konuşulmalı.

‘Kaybedecek zamanımız yok’

Son olarak “ barış ve yüzleşmenin erdemdir” diyen Uçar, “Sözümüz Türkiye’de yaşayan bütün gazetecilere, sözümüz aydınlara, sözümüz akademisyenlere, sözümüz Türkiye halklarına; barışla ilgili ve demokratik çözümle ilgili kalem oynatın, söz söyleyin. Kaybedecek zamanımız yok. Dünü kaçırdık, ama dünü kaybetmedik. Bugün bizim, yarın da bizim” şeklinde konuştu.

Türkiye iç ve dış siyasette sıkışmışlık içerisinde

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da yaptığı konuşmada, “Türkiye iç ve dış siyasette sıkışmışlık içerisinde.” sözleriyle hükümeti eleştirdi. Bakırhan, konuşmasına müdahale eden emniyet yetkililerine de tepki gösterdi.

Bakırhan, “Karşılaştığımız tablo Türkiye barışını sağlayacağız diyenleri ters köşe yapan bir tablo” diyerek “Türkiye barışı böyle sağlanmaz” vurgusu yaptı. Ardından Türkiye’nin dört bir yanından on binlerce insanın bu miting için yola düştüğünü belirten Bakırhan,  “Zannetmeyin binleriz, on binlerce insan Amed’in girişinde engellendiler” dedi.

Diyarbakır’dan iktidara seslenen Bakırhan, “Eğer komplo ve tecrit başarılı olsaydı on binler bugün burada seferber olmazdı. Politikanız iflas etti, bunu artık kabul edin. Türkiye hem içerde hem dışarda ciddi bir sıkışmışlık içindedir. Bizler bu ülkenin geleceğini düşünenler, onun için komplo ve tecride karşıyız” dedi.

‘Bu ülkenin üç trilyon dolarını ‘Kürt anadilini konuşmasın’ diye harcadınız’

Polisin sık sık müdahale ettiği konuşmasına karşın Bakırhan,  “Biz Meclis’te de burada da konuşuruz. Biz Meclis’te yokken de konuştuk. Meclis’te konuştuklarımızın aynısını konuşmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Daha sonra konuşmasına ülkedeki ekonomik sorunları dile getirerek devam eden Bakırhan, “Bu ülkede işçiler emekçiler geçinemiyor. İnsanlar işsiz aşsız, bu ülkenin üç trilyon dolarını “Kürt anadilini konuşmasın” diye harcadınız. Bu ülkenin geleceğini tecride harcadınız” dedi.

Diyalog ve müzakere çağrısı: DEM Parti sorumluluğunu yerine getirmeye hazırdır

Türkiye’deki toplumsal barışın sağlanması için partisini işaret eden Bakırhan, “Kürt meselesinin çözümü için DEM Parti buna hazırdır” mesajı verdi: “Bizler demokrasi, barış, diyalog ve müzakere için bütün yasaklarınıza rağmen halklarımızla birlikte olmaya devam edeceğiz.  Gençler iş ve aş bulsun, yaşadıkları yerde doysun istiyorsak, barış istiyorsak, gençler yaşamını yitirmesin istiyorsak, Ortadoğu’daki ateşin ülkemize sıçramasını istemiyorsak daha titiz, daha aklı selim ve bu işin muhataplarıyla birlikte Kürt meselesinin çözülmesini sağlamalıyız. DEM Parti, Kürt sorununun çözülmesi için üzerine düşen bütün görev ve sorumlulukları yerine getirmeye hazırdır. Bu ülke artık barış istiyor”