• Ana Sayfa
  • Ekoloji
  • Diyarbakır’da petrol faaliyeti krizi: Su acılaştı, bitkiler kurudu, toprak zehirlendi

Diyarbakır’da petrol faaliyeti krizi: Su acılaştı, bitkiler kurudu, toprak zehirlendi

ABD’li şirketlerin Diyarbakır’ın Çınar ilçesindeki petrol arama faaliyetleri çevreyi ve insan yaşamını tehdit ediyor. Sızıntılar içme suyuna karıştı, tarım ürünleri kurudu, halk yargıya başvurdu.

Diyarbakır’da petrol faaliyeti krizi: Su acılaştı, bitkiler kurudu, toprak zehirlendi
Diyarbakır’da petrol faaliyeti krizi: Su acılaştı, bitkiler kurudu, toprak zehirlendi
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 13 Haziran 2025 13:01

Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Altınakar Mahallesi’nde 2020 yılından bu yana sürdürülen petrol arama çalışmaları, bölgedeki yaşamı tehdit ediyor. ABD merkezli Alaaddin Middle East Ltd. ve yerli ortaklarından Güney Yıldızı Petrol’ün yürüttüğü faaliyetlerin ardından tarım ürünleri kurudu, içme suyunda zehirli maddeler tespit edildi.

Çınar, Bismil ve merkez ilçeleri kapsayan toplam 15.281 hektarlık alanda yürütülen sondaj çalışmaları, ekolojik tahribata neden oldu. Petrol atıkları toprağa sızarken, su kaynaklarında hidrokarbon ve gres yağı oranı normalin üzerine çıktı.

Petrol atıkları toprağa sızdı

Yurttaşların şikayetleri sonucu 19 Temmuz 2023 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesi Bilirkişi Heyeti’nin yaptığı keşif sonrası analiz raporuna göre söz konusu bölgede;

“İki matbit havuzunda kullanılan geçirimsiz mebran yüzeyinin yıpranmış ve yer yer aşınmış olduğu,

Matbit havuzlarının su sondaj kuyularına yakın mesafede inşa edildiği,

Matbit havuzu kenarında açılan araştırma çukuru çalışmasında 1.70 m seviyedeki geçirimli kumtaşı biriminde el ile incelenen zemin numunesinde bozuşma, oksitlenme ve renk değişiminin olduğu,

  • mg/L yap ve gres miktarı, 0,6 mg/L Hidrokarbon (petrol atığı) ve suyun PH değerinin ise 8.10 olarak ölçüldüğü ve zamanla bu oranın arttığı” tespit edildi.

Durumu fark eden bölge sakinlerinden kimileri ise duruma itiraz ederek yasal süreç başlattı. Mağdur olduklarını belirterek tazminat yoluna gitti. Köylüler adına açıklama yapan Av. Abdullah Gümüştaş, petrol arama faaliyetlerinin bölge halkının yaşamını doğrudan etkilediğini belirtti. Gümüştaş, özellikle “matbit havuzu” olarak adlandırılan kimyasal atık alanlarından meydana gelen sızıntıların toprağa ve içme suyuna karıştığını ifade etti.

Gümüştaş, “Suyun tadında bariz bir acılaşma olduğunu fark eden bölge halkı su analizi yaptırıdı. Su analizlerinde hidrokarbon oranları ve gres yağı seviyesi normalin çok üzerinde çıktı. Bunun üzerine mahkemeye başvurdular. Bize gelen başvuru kapsamında biz de müvekkillerimiz adına şirkete karşı yasal süreç için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda ciddi şekilde maddi kayıp da söz konusu” dedi.

Bölge ekosistemi tehdit altında

Gümüştaş’a göre, bu faaliyetler yalnızca insanlar üzerinde değil, doğadaki tüm canlılar üzerinde de kalıcı zararlara yol açıyor. Zehirli atıkların bitkilerin kurumasına, sondaj makinelerinin dahi oksitlenmesine neden olduğunu belirten Gümüştaş, ekosistemin bozulduğunu vurguladı:

“60 hanenin yaşadığı ve tarıma elverişli bu düz ovada artık güvenle ürün yetiştirilemiyor. Suyun kirlenmesi, tarımı da tehdit ediyor. Önümüzdeki yıllarda doğacak zararların boyutunu kestiremiyoruz.”

Petrol şirketleri yıllardır bölgede faaliyet yürütüyor

2015 yılında ruhsatlandırılan bölgede, ABD’li Alaaddin Middle East Ltd., diğeri ise Güney Yıldızı Petrol olmak üzere iki şirket 2020 yılından bu yana aktif olarak faaliyet yürütüyor. Gümüştaş, 2022’den itibaren sızıntıların gözle görülür hale geldiğini ve 2024 yılında resmi olarak delil tespiti yapıldığını belirtti.

“Bu şirketler tamamen kar odaklı çalışıyor. Ne yazık ki doğayı, insanı ve canlı yaşamını göz ardı ederek sadece yeraltı kaynaklarını çıkarmaya odaklanıyorlar. Biz de, su analiz raporları, bilirkişi görüşleri ve arazi üzerindeki gözlemlerle desteklediğimiz iddialar ile yargıya başvurmak üzere hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.”