Berfin Zenderlioğlu’nun yönettiği ve Nazan Kesal’in oynadığı “Yaralarım Aşktandır” adlı oyun izleyicisinden tam not aldı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Amed Şehir Tiyatrosu, Kadın Kültür Sanat ve Edebiyat Derneği (KASED) ile İVA Organizasyon öncülüğünde 5-10 Kasım tarihlerini kapsayan “Amed Kadın Tiyatro Festivali” üçüncü gününde devam etti.
Çand Amed Kültür ve Kongre Merkezi’nde Şebnem İşigüzel’in kaleme aldığı, Berfin Zenderlioğlu’nun yönettiği ve Nazan Kesal’in oynadığı “Yaralarım Aşktandır” adlı oyun sahnelendi.
Tek kişilik oyunu, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak’ın yanı sıra çok sayıda tiyatrosever izledi.
Kesal, oyunda İran şah döneminde yaşamış ve şiirleriyle çağdaş İran edebiyatında da örnek teşkil edebilecek öncü kadın şairlerden biri olan Fruğ Ferruhzad’ın nefesini, tiyatro sahnesine taşıdı. Oyunda Füruğ Ferruhzad’ın yaşadığı trajediler olan çocuğundan ayrı düşmesi, sürgün edilişi, aile, toplum ve erkek edebiyatçıların baskısına rağmen kendini var ederek sanatıyla direnişi anlatıldı.
‘Kendimi yeniden doğmuş gibi hissettim’
Oyunun ardından dakikalarca ayakta alkışlanan sanatçı Nazan Kesal, Diyarbakır’da 10 yıl yaşadığını anımsatarak, “Kendimi yeniden doğmuş gibi hissettim ve burada olmaktan onur duydum” dedi. Kesal, “Sayenizde çok ilginç bir oyun oynadım, hep birlikte oynadık, oyun seyirciyle beraber oynanır. Ben bugün bu oyunu hala davası süren canımızı yakan, -ki hepsi yaktı da burada başka bir hikâye var- küçücük kız çocuklarından bir tanesi olan Narin için ve tüm kız çocukları için oynadım. Füruğ’un kelime anlamı ışık demek. Oyunun son cümlesi ışığınız hiç eksilmesin üzerinizden” dedi.
Kesal’e plaket vererek teşekkür eden Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak, “Sahnede sanatçılar olduğunda siyasetçilerin konuşmasından çok hoşlanmıyorum ama bir biçimiyle bunu da yerine getirmek zorundayız. Az önce Diyarbakır’da on yıl kaldığınızı ve bu kentin özel bir yer olduğunu söylediniz. Sizin gibi öl bir sanatçıya, özel bir hediye yakışırdı” dedi.
Oyunun yönetmeni Berfin Zenderlioğlu da Füruğ’un özelinde sanatıyla direnen, var olan rejime kafa tutan bir kadının hikâyesini sahneye aktardıklarını söyleyerek, “Her ne kadar yaşadığımız coğrafya farklı olsa bile Füruğ’un yaşadığı çıkmazlar, çelişkiler, kadınlık anlamında da çok ortak noktalar olduğu için bence Diyarbakır’a yakışan bir oyun” diye konuştu. (MA)
