Suriye’de Esad rehiminin 8 Aralık’ta düşmesinin ardından Suriye yeni bir döneme girdi. Dolayısıyla Suriye’de iç savaşın başlaması ile ülkesini terk etmek zorunda kalan Suriyeliler için de yeni bir dönem söz konusu.
Suriye’de yaşayan milyonlarca kişi ülkelerinde 2011’de başlayan iç savaş ile birlikte can güvenliği kaygısıyla ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Farklı ülkelerde, farklı kentlerde hayat kurdu. Uluslararası platformların, göç alan ülkelerin iç politikalarında ise ciddi bir tartışma konusu oldu.
8 Aralık’ta ise HTŞ ve bağlı cihatçı güçlerin Suriye’deki hareketliliği ile birlikte Suriye’de bir dönem kapandı düştü. Esad’ın düşmesinin ardından Diyarbakır’da yaşayan Suriyeliler geri dönüşler ve Suriye’deki duruma ilişkin İlke TV’ye konuştu.
Diyarbakır gettosunda Esad rejiminin yıkılması sevinci
Kimi 10 yıl önce, kimi birkaç yıl önce Diyarbakır’a yerleşen Suriyeliler, genellikle Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Muradiye, 5 Nisan, Fatih, Körhat gibi ekonomik gelir düzeyi düşük olan mahallelerinde yaşıyor. Mahallelerin dar sokaklarında kendi işyerini açan Suriyeli esnafları görmek mümkün. Muradiye Mahallesi’nde bulunan Arapça tabelalı berber dükkanında oturan birkaç Suriyeli, öncelikle temkinli davransa da daha sonra konuşma talebimizi kabul etti. Öncelikle dükkanın sahibi Ahmed Haddadi konuşmayı kabul etti. 10 yıl önce Halep’ten geldiğini söyleyen Haddadi, Esad’ın düşmesini sevinçle karşıladığını söyledi. Haddadi, “Esad zalimdi, halkına haksızlık etti. Yönetimi babasından aldı ve hiç düşmedi, halkına haindi” diye konuştu.
‘Esad gitti, zulüm bitti’
Haddadi’den sonra ben de konuşmak istiyorum diğer bir diğer Suriyeli de çat pat öğrendiği Türkçe ile “Ben Türkiye’ye 10 yıl önce geldim. Daha önce Mardin’de kaldım. Son sekiz yıldır da Diyarbakır’dayım. Suriye’de de başka kentlere gittim ancak dayanamadım. En ufak bir şey söylesen polis gelir seni karakola alırdı. 20-30 sene cezaevinde kalma ihtimalin var boşuna yani. Şimdi işime gidip geliyorum. Kimse karışmıyor” dedi ve Esad’ın düşmesini o da sevinçle karşıladığını söyleyerek şunları belirtti: “Esad gitti, zulüm bitti, İnşallah ben de Suriye’ye gideceğim.”
Diğer Suriyelilere göre daha iyi Türkçe konuşan Zekeriya Saka isimli genç de Halep’ten geldiğini söyledi. Mahalledeki çoğu Suriyelinin Halep’ten geldiğini söyleyen Zekeriya, Suriye’de yaşanan gelişmelere ilişkin, “Artık Suriye’ye gideriz, hayatımıza bakarız, zulüm bitti” dedi. Saka, Suriyelilere dönük kimi ırkçı söylem ve davranışlara da sitem amaçlı “Yani biz zulümden kaçtık, keyfimizden gelmedik buraya.” diye konuştu. Zekeriya Saka, “Esad da düştü, ne zaman ülkenize geri dönüyorsunuz?” gibi sorulara da “Orada akrabalarımız var çok şükür hayat değişti diyorlar. Zaten ben kendim gideceğim, dükkanı da boşaltacağım” diye cevap verdiğini belirtti.
Suriye’ye dönüş isteğinin yanında kaygılar da var
Halep’ten gelen bir diğer isim Halit El Bareke ise kaygılarını anlattı ve şunları söyledi: “Evet, Elhamdülillah Suriye tamam. Ama ev yok, elektrik yok, su yok. Şimdi oraya gidersek, en fazla çadırda kalabiliriz, biz ne yaparız? 10 senedir buradayım çok memnunum, ama sabır, beş ay, belki üç ay inşallah”
El Bareke, Suriye’de çok farklı halkların olduğunu belirterek yeni şekillenecek Suriye hayalini de şöyle anlattı: “Kürt, Ermeni, Sünni, Alevi arasında fark yok hepsi kardeş. Hepsi barış içinde birlikte yaşamalı.”
Esad’ın cezaevinden birkaç ay önce çıktı
Azez’den geldiğini söylen Hamud Rıdvan isimli gencin durumu ise biraz farklıydı. Birkaç ay önce Suriye’den gelen Rıdvan, uzun bir süre Suriye’de cezaevinde kaldığını belirtti. Arapça’dan başka dili olmayan Rıdvan’ın durumunu da Zekeriya Saka, “ Hamud ‘cezaevinde elektrik şoku yedim, insanın aklına ne geliyorsa yaşadım, açlıktan ölüyordum, millet gözümün önünde ölüyordu’ diyor. Buraya getirildiği zaman ayakta duramıyordu. Zulüm görmüş, çok pis şeyler yapmışlardı ona” diye aktardı. Hamud Rıdvan tedavi için Türkiye’de kalmanın daha iyi olacağını ve Esad’ın düşmesini mutlulukla karşıladığını söyledi.
‘Diyarbakırlıyım, ben de Suriye’ye gideceğim’
Muradiye Mahallesi’nde karşılaştığımız şaşırtıcı bir durum ise Suriyeliler ile birlikte sıkı bir dostluk kurduğunu söyleyen Diyarbakırlı bir genç oldu. Sürekli birlikte olduklarını ve Suriyeli gençler ile ayrılmaz bir dostluk kurduğunu söyleyen ve ismini vermek istemeyen genç “Hatta eğer onlar Suriye’ye dönerse ben de onlarla giderim. 28 yıldır Diyarbakır’dayım, her işi yaptım, ancak burada hayat geçmiyor. Ekonomi burada da kötü. Ben de onlarla Suriye’ye gideceğim” dedi.
‘Kürtler açısından henüz bir ilerleme yok’
5 Nisan Mahallesi’nde esnaflık yapan Abdullah Remo ise Tel Abyad kentinden 12 yıl önce göç etti. Kürt olduğunu belirten Remo, Suriye’deki gelişmelere ilişkin kaygılarının devam ettiğini söyleyerek şunları söyledi, “Bugün bir zulümden kaçarak buraya geldik. Esad düştü fakat halen de ülkemize gidemiyoruz. Oradaki durum nedir, tam olarak bilmiyoruz. Biz orada çok acı çektik, çok zulüm gördük. Aslında henüz tam iyileşmediğini eskisi gibi olduğunu düşünüyorum. Bir ilerleme göremiyorum. En azından biz Kürtler açısından bir ilerleme henüz yok.”
Suriye’deki halkların farklılığına dikkat çeken Abdullah Remo da, “Orada kardeşçe bir yaşamı hep birlikte inşa etmemiz gerekiyor. Şu an oraya dönmeyi düşünmüyorum ama eğer iyi bir şekilde inşa olursa, yurdumuz tamir edilirse gideriz biz de” dedi.
‘Suriye güvenli olursa gideriz’
Esad rejiminin yıkılmasını sevinçle karşıladığını söyleyen bir diğer isim Halil Al Halil. Yıllar önce Halep’ten gelen Al Halil, “Esad sonrası Suriye’nin iyi bir duruma geldiğini düşünüyoruz. İnşallah her şey daha iyiye gidecek. Allah’ın izniyle geri dönmeyi düşünüyoruz. Oradaki duruma göre eğer güvenli bir hale gelirse gideceğiz” dedi.
Deyrizor’dan gelen İsmail Elnoufel’de önce Beşar Esad’ın zalim bir olduğunu söyleyerek konuşmaya başladı. “Beşar Esad herkese zulmediyordu. O kendi halkına zalimdi. Bütün Suriye halkı tam anlamıyla zulüm gördü. Kürtler, Araplar, Hristiyanlar.. Suriye’deki herkes. Suriye’de şu anda durum daha iyi. Allahın izniyle biz de yakında gideceğiz.”
‘Hala devam eden bir savaş var orada Esad’la değil kendi aramızda’
Son olarak durumu değerlendiren Mecid Medini ise, “Esad’ın düşmesine sevindik bu tüm Suriye halkı için sevinç günüdür ancak yine içimizde bir sızı var. Ölen yakınlarımız var onlar bugünü görecek kadar yaşamadılar. Suriye’deki bütün halkları selamlıyorum. Eğer Esad’dan sonra güzel bir tablo oluşursa Araplar, Kürtler, Alevileri bir araya getirebilir” temennisinde bulundu.
Medini “İnşallah geri dönüşler de oluyor. Umuyoruz daha güzel şeyler yaşarız. Hala devam eden bir savaş var orada Esad’la değil kendi aramızda. Umuyoruz bu savaş da bir an önce biter. Biz de yurdumuza gideriz” diyerek Suriye’nin hala kendileri için güvenli olmadığına dikkat çekti.