İsrail askeri araçlarının eşlik ettiği üç otobüse binen Dürzi din adamlarının, Golan’ın İsrail tarafından işgal edilen kısmındaki Mecdel Şems’te bulunan ateşkes hattını geçerek ülkenin kuzeyine ilerlediği belirtildi.
Heyetin, İsrail’deki Dürzilerin dini lideri Muvaffak Tarif ile görüşeceği ifade ediliyor.
ANHA’nın haberine göre hac ziyaretine onlarca Durzinin katıldığı öğrenildi.
Ziyaret, İsrail’deki Dürzi topluluğunun daveti üzerine gerçekleşti.
Ancak bu ziyaretin toplum içinde “güçlü bir muhalefetle” karşılaştığı belirtiliyor.
Beşar Esad 8 Aralık’ta devrilir devrilmez İsrail, Suriye’nin güneybatısındaki Golan Tepeleri’nin 1967 savaşından beri İsrail tarafından işgal edilen ve 1981’de ilhak edilen kısmının bitişiğindeki askerden arındırılmış tampon bölgeye asker gönderdi.
İsrail’deki Dürzi toplumu da kara sınırı üzerinden Suriyeli Dürzilere iki kez gıda yardımı gönderdi.
Son teslimat çarşamba günü ulaştı.
Mart ayı başında Şam’ın Dürzi ve Hıristiyanların çoğunlukta olduğu bir banliyösünde yaşanan çatışmaların ardından İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, Suriyeli yetkililerin Dürzilere saldırması halinde askeri müdahale tehdidinde bulunmuştu.
Ancak bu açıklamalar, Suriye’nin birliğine bağlılıklarını başka Dürzi ileri gelenleri tarafından derhal reddedildi.
Dürziler Suriye’deki iç savaşı başlamasından bu yana, savaşın dışında kalarak, kendi bölgelerini korumaya odaklandılar.
Süveyde’deki Dürziler, silahlı gruplarının gelecekteki ulusal orduya entegrasyonunu da içeren bir anlaşmaya varmak için Şam’daki merkezi hükümetle görüşmelerini sürdürüyor.
Ancak 13 Mart’ta Şam’daki geçici yönetimin onayladığı Anayasa taslağı bildirisi tepkiye neden oldu. Taslak bildirisi, Suriye’nin toplumsal gerçeklerini yansıtmadığı belirtilerek reddedildi.
Dürziler kimdir?
Dürziler, Ortadoğu’nun dikkat çeken dini topluluklarından biri olarak bilindi. Suriye, Lübnan, İsrail ve Ürdün’de yaşayan bu topluluk, tarih boyunca hem inanç yapısı hem de toplumsal örgütlenmesiyle özgün bir yer edindi.
Dürzilik, 11. yüzyılda Şii mezhebinin bir kolu olan İsmaililik’ten doğdu. İnanç sisteminin temelinde, Mısırlı Fatımi Halifesi El-Hakim’in ilahi bir varlık olduğuna dair görüşler yer aldı. Dürziliğin adı, bu görüşleri yaymaya çalışan din adamı Muhammed bin İsmail el-Derezi’den geldi.
Ancak Dürziler, tarih boyunca baskı görmemek için inançlarını büyük bir gizlilik içinde yaşadı. Bu nedenle Dürzilik, dışarıdan bakıldığında “kapalı bir din” olarak tanımlandı. Sadece içsel olarak yüksek bir bağlılık ve adanmışlık gösteren kişilerin dini ritüellere katılmasına ve kutsal metinlere erişmesine izin verildi.
Toplumsal yapı ve yaşam tarzı
Dürziler, genellikle kendi köylerinde ve topluluklarında yaşamayı tercih etti. Dini liderler, topluluğun sosyal düzeninde de belirleyici bir rol üstlendi. Eğitim düzeyi yüksek, seküler yaşamla da uyumlu olan Dürziler, yaşadıkları ülkelerde çoğu zaman siyasetten uzak ve uzlaşmacı bir çizgi izledi.
Suriye’deki Dürziler, yaklaşık 22.5 milyonluk nüfusun yüzde 3’ünü oluşturdu. Büyük çoğunluğu başkent Şam’ın güneyinde bulunan Suveyde bölgesindeki Cebel el-Dürzi (Dürzi Dağı) çevresinde yaşadı. Bu coğrafya, tarih boyunca Dürziler için bir güvenlik alanı sundu.
Siyasi duruşları nasıl şekillendi?
Dürziler, genellikle “siyasal dingincilik” (political quietism) olarak tanımlanan bir yaklaşımı benimsedi. Bu anlayış, doğrudan siyasi çatışmalar yerine toplum içinde dengeleyici bir rol üstlenmeyi esas aldı.
Ancak yaşadıkları bölgelerdeki gelişmeler zaman zaman Dürzileri de siyasal süreçlerin bir parçası haline getirdi. Bulundukları ülkelere göre tutumları farklılık gösterse de temel yaklaşımları toplumsal istikrarı koruma yönünde şekillendi.
Gizlilik kültürü ve dini semboller
Dürziler, inançlarını dışa kapalı bir biçimde yaşadı. Dini bilgiler yalnızca seçilmiş kişilerce bilindi ve aktarıldı. Bu kapalı yapının temelinde hem mistik öğretiler hem de tarih boyunca yaşanan baskılara karşı korunma güdüsü yer aldı.
Dürzilikte reenkarnasyon inancı da önemli bir yer tuttu. Dürziler, ruhun ölümden sonra başka bir bedende yeniden dünyaya geldiğine inandı. Bu inanç, topluluk içinde ahlaki yaşamı teşvik eden güçlü bir toplumsal kontrol mekanizması oluşturdu.