Efkan Ala’dan ‘yeni süreç’ açıklamaları

Yeni sürece dair yürütülen tartışmalarla ilgili konuşan AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, silah bırakma çağrısının yapılabileceğini ve bunu beklediklerini söyledi.

Efkan Ala’dan ‘yeni süreç’ açıklamaları
Efkan Ala’dan ‘yeni süreç’ açıklamaları
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 25 Şubat 2025 08:58

AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Merkez Karar ve Yönetim Kurulunda (MKYK), partiye katılan yeni isimlerin de yer almasına ve “AK Parti TBMM’de 360’ı bulmaya çalışıyor” iddialarına ilişkin soru üzerine Ala, “Siyaset üretmeyen kesimlerin kendi aralarında spekülasyon için kurdukları cümlelerle yönetmiyoruz biz Türkiye’yi. Bu bir realite” dedi.

Habertürk yayınına katılan Efkan Ala, gündeme dair soruları yanıtladı.

‘TÜSİAD’ın siyasi sicili temiz değil’

Ala, TÜSİAD yöneticilerinin açıklamalarının ve sonrasında başlatılan soruşturmanın hatırlatılması üzerine, TÜSİAD’ın Türkiye’nin iş dünyasında önemli bir yerinin bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Fakat siyasi sicili temiz değildir TÜSİAD’ın. Yani ne zaman bir boşluk bulsa siyasete, siyaset dışı müdahalelerde bulunma imkanını değerlendirmiştir. Bu doğru bir iş değil. Bu eski Türkiye’de sonuç alıyordu. Artık bizim getirdiğimiz aşamada, Türkiye’de vesayet odakları ortadan kalkmıştır. Kurumlar kendi işlerini yapıyorlar. TÜSİAD’ın böyle şuur altı çağrısıyla hükümetlere yön verecek vesayet odakları yoktur. TÜSİAD’ın bir iş adamları derneği olarak, Milli Savunma Bakanlığının askeri disiplin içerisinde Genelkurmay Başkanlığındaki askeri disipline ilişkin soruşturmasına, bir devlet kurumunun soruşturmasına dair ne gibi bir görevi ve vazifesi var? Bu nasıl bir oligarşi, yani o zaman ne akla geliyor? Demek ki bir demokrasiden yana değil, aslında oligarşiden yana.”

Diploma tartışmaları ve İmamoğlu’na açılan davalar 

Ala, muhalefetin, “yargının siyasi araca dönüştürüldüğü” söylemlerinin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki davalar ile diploması konusundaki tartışmaların ve “engellenmeye çalışıldığı” iddialarının hatırlatılması üzerine, “Belediye seçimlerinden sonra insanlar 15-16 milyon insan İstanbul’da hizmet bekliyor” dedi. “Belediye seçimleri oldu, ertesi gün kendileri bu tartışmaları başlattılar. Daha cumhurbaşkanlığı seçimine 5 yıl var. Yani önümüzde ciddi bir süre var.” değerlendirmesinde bulunan Ala, şunları dile getirdi:

“Bu en başta 16 milyon insanın iradesine saygısızlıktır. İkincisi parti içi çekişmeler, şaibeler, bunlar kendi aralarında söylüyorlar ve artık kamuoyuna mal oldu. Bunlar gündeme ne zaman gelse hemen bunları örtbas etmek için bir ‘siyaset müdahalesi var, bir müdahale var’ diye yaygara koparıyorlar. Bu inanın Türkiye’ye yakışmayan manzaralardır. Siyaset ciddiyet ister. Siyaset biraz emek ve biraz saygın olmayı gerektirir. Daha belediye başkanı seçilir seçilmez ertesi gün çocukça şeylere girişmemek icap eder. Daha önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimine yıllar varken bu tartışmalar başlatıldı. Bu tartışmalarla Türkiye’nin zamanı heba ediliyor.”

Ala, “İmamoğlu’nun adaylığından çekiniyorlar” iddialarının hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

“Yargının işi var değil mi? Yargının prosedürleri var. O yargı içerisinde kendisinin itiraz hakları elinden mi alınmış? Yani kendisinin itiraz hakları yok mu? Bunun siyasetle veya işte başka partilerle ne ilgisi var? Yani ne zaman bir sıkıntıyla karşılaşsalar ya da kendilerine göre bir davayla karşılaşsalar, bunu niye kendi prosedürü içerisinde devam ettirmeyip de siyasal alana taşıyorlar?”

Erken seçim tartışmaları 

Muhalefetin erken seçim beklentisine yönelik soruya Ala, “Bizim gündemimizde öyle bir şey yok. Muhalefetin erken seçime gitme, karar alma çoğunluğu var mı? Böyle bir imkan da yok. Biz muhalefetin bütün projelerini gerçekleştirmek üzere burada siyaset yapmıyoruz. Biz Türkiye’nin sorunlarını çözelim diye siyaset yapıyoruz” diye yanıt verdi.

Yeni süreç 

Ala, DEM Parti heyetinin Abdullah Öcalan ile görüşmesine ilişkin, “Sürecin sonunda beklentiniz nedir?” sorusu üzerine şunları söyledi:

“Cumhur İttifakı olarak sayın Devlet Bahçeli’nin açıklaması oldu arkasından sayın Cumhurbaşkanımızın irade beyanı oldu. Biz bu meseleyi AK Parti kurulduğundan beri ciddiye ele almışızdır. Bu konuda da alışılmışın dışında yeni gelenekler oluşturarak yoluna devam etmektedir. Burada terörsüz Türkiye hedefi ile çalışmalarımızı yürütüyoruz. Türkiye bu prangalarından kurtulmalıdır. Türkiye’nin etrafında olup bitenleri görüyoruz. Günübirlik tartışmalar, birtakım polemikler hoşa gidebilir ama biz gerçekten bu ülkenin acı çekmeden, o prangalarından kurtularak 85 milyonun acı çekmemesini istiyoruz. Terörsüz bir Türkiye’yi sağlayalım artık. Çok bedel ödendi. İnsanlarımız hayatını kaybetti, şehitlerimizin bu memleket için canlarını verdi, birçok kardeşimiz gazi oldu. Şu anda silah bırakma çağrısı yapılabilir. Biz de bunu bekliyoruz. Siyaset sadece bir şeyi beklemez. Beklenenin yapılması için çalışmalar yapar. Biz terörsüz Türkiye olsun diye çalışmalar yaptık. Bu çalışmaların sonuç almasını arzu ediyoruz. Herkes katkıda bulunmalı buna. Büyük bir ihtimalle sonuç alınabilir. Burada tırnak içinde temkinli bir iyimserlik içerisindeyim. Çok fazla aktör var işin içinde, Yabancı ülkeler, istihbarat örgütleri var. Burada da başarı elde edebiliriz diye elimizden geleni yapıyoruz. Herkes üzerine düşeni yaparsa daha az maliyet ödenir.”

‘Desteklenmesi lazım’

“Her partinin kendine ait politikası var. Şimdi daha önceki dönemlerde olup bitenlerle kıyasladığında şimdi iyimserlik var. En azından terörsüz bir Türkiye’nin herkesin lehine olduğu konusunda geniş mutabatın ve fikir birliğin olması çok önemlidir Türkiye için. Bunun sözde olmaması gerekiyor; gerçekten desteklenmesi lazım. Esad zulüm rejimiydi, Baas rejiminin çökmesi fırsatları biraz daha tahkim etmiştir. Orada çok önemli gelişmeler oldu. Esad rejimi terör örgütünü destekliyordu. Suriye’deki gelişmeler önemli katkılar sağlamaya müsaittir.”