Eleştiriyi susturmak
Hicri İzgören 16 Şubat 2025

Eleştiriyi susturmak

Bu ülkede hemen her kesimden insanlar yaptıkları eleştiriden  nasibini aldı. Soruşturma açılmadık bir tek iş insanları kalmıştı.Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras hakkında da soruşturma başlatıldı.

Evet. Sadece emekçi işçi, emekli, açlık ve yoksulluk çeken kesimler değil bizzat iş insanları da feryat ediyor.

TÜSİAD, yayımladığı “Perspektif 2025” raporunda Türkiye’nin sorunlarına değinerek Türkiye’nin ekonomik, demokratik, sosyal, çevresel ve teknolojik açıdan dayanıklı, dönüşümlere hazır ve küresel rekabette öne çıkan bir ülke olabilmesi için kritik öncelikler sıralıyor.

Bu öncelikler arasında hukuksal ve demokratik altyapının güçlendirilmesi, enflasyonla kararlı mücadele, etkili mali politikalar ve kayıt dışılık ile mücadele, gelir dağılımının iyileştirilmesi ve doğrudan yatırımlara uygun ortamın sağlanması yer alıyor.

Raporda, “Demokrasi gelişirse ekonomi büyür, Türkiye büyür” vurgusu yapılıyor. Hukukun üstünlüğü ve demokratik değerlerde yaşanan eksikliklerin, toplumsal güveni ve ekonomik istikrarı zayıflattığına dikkat çekiliyor.

Hukuka güvenin azalmasının yatırım ortamını olumsuz etkilediğini ve bireylerin temel hak ve özgürlüklerine yönelik belirsizlikler yarattığını belirterek ail olarak şu adımların atılması gerektiği vurgulanıyor:

Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı güvence altına alınmalı.İfade, basın ve internet özgürlükleri korunarak genişletilmeli Seçim sistemi ve siyasi partiler yasaları çoğulculuğu desteklemeli.Adalet sistemi şeffaflaştırılarak güven artırılmalı.Merkezi ve yerel yönetimler arasında yetki dengesi sağlanmalı.İnsan hakları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi standartlarına uygun hale getirilerek güçlendirilmeli…
***

Toplumun kazanmak zorunda olduğu en önemli sorunlardan biri de eleştiridir. Bu ihtiyaç, yalnızca siyaset  alanında değil,yaşamın her alanında kendini duyumsatmaktadır. Ekonomik ve siyasal kurumlara, dinsel inançlara, her türden olay ve olgulara eleştirel bir gözle bakmayı öğrenemediğimiz sürece ilerleme ve gelişme bekleyemeyiz. Eleştiriye karşı direncimiz yok. Görünüşte eleştiriyi savunuyoruz ama kendimize yöneltilen eleştirilerden dersler çıkarma yerine, ya bir kasıt arıyor ya da hemen savunmaya geçiyoruz.

Eleştirilerden yararlanmak,dersler çıkarmak yerine eleştireni düşman belleyip cezalandırma yolunu seçtiğimiz sürece ilerleme ve gelişme kaydedemeyiz.
***

Uygulamalar her zaman olduğu gibi tasfiye ve sindirme amaçlıdır. Toplumsal ve siyasal sistemi denetimi altında tutanlar, mevcut sistemin meşruluğunu benimsetmek ve onu sürekli kılmak için ülke içindeki tüm kesimleri baskı altında tutmak ve denetimi altına almak isteyecektir. Bugün yapılan da budur. Topluma giydirilmeye çalışılan gömlek, düşünce ve anlatım özgürlüğünün önündeki perdeyi oluşturan kumaştan yapılmıştır. Halis, muhlis ‘sansür’ kumaşından.

Özgürlük bir bütündür ve bir bütün olarak, herkes için savunulması gerekir. İnsanın yaşamını daraltan, varlığını yok eden, özgürlüğünü kısıtlayan her uygulama, doğrudan doğruya halkın varlığına yönelik bir saldırı olarak düşünülmelidir.

* ilketv.com.tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar İlke TV’nin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.