DİSK’e bağlık Emekli-Sen, Türkiye genelinde insanca yaşayacak maaşlar için birçok ilde protesto gerçekleştirdi. Emekliler, gerçeği yansıtmayan TÜİK rakamları ile açlığa mahkum edilmelerini boş tencere kaynatarak protesto etti. Emekli maaşlarına yapılan zam oranına tepki göstererek emekliler, en düşük emekli maaşının asgari ücretin üzerinde belirlenmesini istedi. Eylemlerde 13 Ocak’ta yapacak iş bırakma eylemi ve yürüyüşe destek çağrısı yapıldı.
İstanbul
DİSK Emekli-Sen üyeleri Mecidiyeköy’de yüzde 15.75’lik emekli zammını protesto etti. “Mutfakta yangın var, bıçak kemiğe dayandı” dövizi taşıyan emekliler “Emeklileri bir ülkede belirlenen en düşük ücret tutarından daha düşük aylıklara mahkum etmek, kimsenin haddine değildir. Sokakları, meydanları, meclis kapılarını emeklilerin evi yapacağız. Ekonomik krizin faturasını krizi yaratanlara ödeteceğiz.” dedi.
Eylemde konuşan bir emekli, “TÜİK seni yıkamaya geldik temizlemeye geldik.” diye seslendi.
‘Biz insanca yaşamın haklarını en kutsal alın terimizle kazandık’
“Mutfakta yangın var, bıçak kemiğe dayandı”, “TÜİK elini cebimizden çek” ve “Gerçekleri açıkla, ekmeğimizle oynama” dövizlerinin taşındığı protestoda bir emekli TÜİK’e seslenerek, “Biz insanca yaşamın haklarını en kutsal alın terimizle kazandık. Biz burada bir olmaya geldik. Savaşa değil. Emekliye bütçe diyorum. TÜİK seni yıkamaya geldik, temizlemeye geldik.” dedi.
DİSK Genel İş, KESK, Tüm Emeklilerin Sendikası ve çeşitli kitle örgütleri temsilcileri de açıklamaya destek verdi.
‘Karnı toklar ile sırtı peklerin baş başa karar verdikleri asgari ücret’
Basın açıklamasını DİSK emekli-Sen Bakırköy Şube başkanı Çetin Yılmaz okudu. Yılmaz, şunları söyledi:
“TÜİK, şaibeli enflasyon oranlarını açıkladı: 2024 yıl sonu enflasyonu yüzde 44,38 oldu. Bugüne değin en azından bu şaibeli oranlar ekseninde yapılan zamlar da terk edildi. Milyonları ilgilendiren asgari ücrete, emekçinin, emeklinin, dar gelirlinin yaşam gerçekliğini yansıtmayan resmi enflasyon oranının çok daha altında bir zam yapıldı. İşçi sınıfının temsil edilmediği bir toplantıda, karnı toklar ile sırtı peklerin baş başa karar verdikleri asgari ücret, milyonları sefalete mahkûm etti. Asgari ücrete yapılan yüzde 30 zam ile birlikte ülke nüfusunun yarısı en geç iki ay sonra açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermeye başlayacak. Sarayın faturası bir kez daha asgari ücretlilere ve ailelerine kesildi.”
‘Sarayın faturası alışveriş torbalarımızdan aşırılanlarla ödendi’
“Memurlara ve memur emeklilerine altı aylık resmi enflasyon oranı olan 15,75’lik zam oranı da uygulanmayacak. Emekçinin sesi olmaktan son derece uzak bir sendika ve hükümetin el ele verdiği toplu sözleşme gereğince, memur ve memur emeklilerinin 2025 yılının ilk altı ayı için alacağı zam oranı yüzde 11,54 iken ekmeğe gelen zam oranı yüzde 25 oldu. Memurların ve memur emeklilerinin 100 liralık alışveriş sepetlerinin fiyatı 180 liraya çıkarken, gelirleri 100 liradan 133 liraya çıktı. Emeklilerin yaşamı ucuz; ekmeğinse pahalı olduğu bu ülkede, sarayın faturası alışveriş torbalarımızdan aşırılanlarla ödendi.
‘2024 yılında emekliler karnını doyuracak ekmeğe, sırtına takacak cekete, evini ısıtacak doğalgazı bir kenara bırakın kafasını sokacak dört duvara muhtaç bırakıldı’
Değerli arkadaşlar; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı duyurdu: ‘En düşük emekli aylığı 1.969 lira artırılarak 14 bin 469 liraya tamamlanacak.’ Bir dakika düşünün değerli arkadaşlar. Bu ülkede en düşük emekli aylığı asgari ücretin 7 bin 500 lira altında! Bu ülkede en düşük emekli aylığı yoksulluk sınırının beş kat aşağısında. Bir ülke düşünün ki değerli arkadaşlar; emekliler yılı ilan edilen 2024 yılında emekliler karnını doyuracak ekmeğe, sırtına takacak cekete, evini ısıtacak doğalgazı bir kenara bırakın kafasını sokacak dört duvara muhtaç bırakıldı. Emekliler yılında emeklilerin hali içler acısıyken, Cumhurbaşkanı duyurdu: ‘2025 yılını aile yılı ilan ettik.’ Dostlar, bunun anlamı açıktır: Hükümet geçtiğimiz yıl emeklilerin canına kast etmişken bu yıl da çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğine göz dikmiştir. Ne canımızdan, ne çocuklarımızdan ne de torunlarımızdan vazgeçeceğiz.
‘Bir kez daha söylüyoruz: En düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyinde belirlenmelidir’
Taleplerimiz haklarımızdır. Hakkımız olanı istiyoruz; alacağız. Bugün emeklilerin çok büyük bölümü asgari ücretin ve açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermektedir. Emeklileri bir ülkede belirlenen en düşük ücret tutarından daha düşük aylıklara mahkûm etmek, kimsenin haddine değildir. Bir kez daha söylüyoruz: En düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyinde belirlenmelidir. Emekliler de toplumun diğer tüm kesimleri gibi ve hatta yaşam döngüsündeki yerleri gereği daha da yakıcı biçimde ekonomik krizden etkilenmektedir. Emeklilere resmi enflasyon oranının dahi altında yapılan yüzdelik zamlar hiçbir anlam ifade etmemektedir. Yapılması gereken en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmak üzere tüm emekli aylıklarının asgari ücret zammı oranında artırılmasıdır.
‘Bu ülkenin yurttaşları için açlık, yoksulluk sefalet kader değildir’
Bu ülkenin yurttaşlarının kaderi, ne uluslararası sermaye çevrelerinin ne de sarayın iki dudağı arasına terk edilemez. Bu ülkenin yurttaşları için açlık, yoksulluk sefalet kader değildir. Vakit işçisi, emekçisi, emeklisi, kadını ve erkeği, genci ve yaşlısı ile el ele omuz omuza ayağa kalkma vaktidir. Alacakaranlıkta okul yollarına düşen torunlarımızla uyanacağız. Alacakaranlıkta evine ekmek götürmek için mesaiye başlayan çocuklarımızla evlerimizden çıkacağız. Sokakları, meydanları, meclis kapılarını emeklilerin evi yapacağız. Ekonomik krizin faturasını krizi yaratanlara ödeteceğiz. Emeğin, demokrasinin, eşitliğin ülkesini inşa edeceğiz. Emeğimizin, alın terimizin karşılığına alıncaya dek direnecek; 2025 yılını bu iktidarın gidiş yılı ilan edeceğiz.”
İzmir
DİSK Emekli-Sen, açlık, yoksulluk ve sefalete karşı Konak SGK önüne basın açıklaması gerçekleştirdi. Emekliler basın açıklamasına geçmeden önce TÜİK verilerinin doğru olmadığını belirterek TÜİK bayrağını sabunlu su ile yıkadı ve astı. Bayrağın tıkanmasının ardından emekliler, “Yıkamamıza rağmen TÜİK pisliklerinden arınmıyor” dedi.
Basın metnini DİSK Emekli-Sen Bölge Temsilcisi Sabahattin Yeşil okudu. TÜİK’in şaibeli enflasyon oranlarını açıkladığını belirten Yeşil, “2024 yıl sonu enflasyonu yüzde 44,38 oldu. Bugüne değin en azından bu şaibeli oranlar ekseninde yapılan zamlar da terk edildi. Milyonları ilgilendiren asgari ücrete, emekçinin, emeklinin, dar gelirlinin yaşam gerçekliğini yansıtmayan resmi enflasyon oranının çok daha altında bir zam yapıldı. İşçi sınıfının temsil edilmediği bir toplantıda, karnı toklar ile sırtı peklerin baş başa karar verdikleri asgari ücret, milyonları sefalete mahkûm etti. Asgari ücrete yapılan yüzde 30 zam ile birlikte ülke nüfusunun yarısı en geç iki ay sonra açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermeye başlayacak. Sarayın faturası bir kez daha asgari ücretlilere ve ailelerine kesildi” dedi.
‘Emeklilerin yaşamı ucuz ekmeğin ise pahalı’
Memurlara ve memur emeklilerine altı aylık resmi enflasyon oranı olan 15,75’lik zam oranının uygulanmayacağını vurgulayan Yeşil, “Emekçinin sesi olmaktan son derece uzak bir sendika ve hükümetin el ele verdiği toplu sözleşme gereğince, memur ve memur emeklilerinin 2025 yılının ilk altı ayı için alacağı zam oranı yüzde 11,54 iken ekmeğe gelen zam oranı yüzde 25 oldu. Memurların ve memur emeklilerinin 100 liralık alışveriş sepetlerinin fiyatı 180 liraya çıkarken, gelirleri 100 liradan 133 liraya çıktı. Emeklilerin yaşamı ucuz ekmeğin ise pahalı” ifadelerini kullandı.
‘Bu ülkede en düşük emekli aylığı yoksulluk sınırının beş kat aşağısında’
En düşük emekli aylığının 1969 TL artırılarak 14 bin 469 TL’ye tamamlanacağını söyleyen Yeşil, “Bu ülkede en düşük emekli aylığı asgari ücretin 7 bin 500 lira altında. Bu ülkede en düşük emekli aylığı yoksulluk sınırının beş kat aşağısında. Emekliler yılı ilan edilen 2024 yılında emekliler karnını doyuracak ekmeğe, sırtına takacak cekete, evini ısıtacak doğalgazı bir kenara bırakın kafasını sokacak dört duvara muhtaç bırakıldı” diye konuştu.
Bugün emeklilerin çok büyük bölümünün asgari ücretin ve açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verdiğini belirten Yeşil, en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyinde belirlenmesi gerektiğini ekledi.
‘2025 yılını bu iktidarın gidiş yılı ilan edeceğiz’
Emeklilerin de toplumun diğer tüm kesimleri gibi ekonomik krizden etkilendiğini vurgulayan Yeşil son olarak “Emeklilere resmi enflasyon oranımın dahi altında yapılan yüzdelik zamlar hiçbir anlam ifade etmemektedir. Yapılması gereken en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmak üzere tüm emekli aylıklarının asgari ücret zammı oranında artırılmasıdır. Bu ülkenin yurttaşlarının kaderi ne uluslararası sermaye çevrelerinin ne de sarayın iki dudağı arasına terk edilemez. Vakit işçisi, emekçisi, emeklisi, kadını ve erkeği, genci ve yaşlısı ile el ele omuz omuza ayağa kalkma vaktidir. Emeğimizin, alın terimizin karşılığına alıncaya dek direnecek, 2025 yılını bu iktidarın gidiş yılı ilan edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Adana’da emeklilerden içi ot dolu boş tencereyle protesto
Adana’da İnönü Parkı’nda bir araya gelen emekliler bir mizansenle açlık sınırı altında yaşama mahkum edilmelerini protesto etti. Yaşanan yoksulluğu göstermek için tek zeytinin olduğu tabaklar ve içi ot dolu boş tencere ile yaşadıkları yoksulluğu gösterdiler. Oynadıkları kısa bir skeçle emeklilerin sağlıklı bir yaşam sürdürmek, kronik hastalıklardan korunmak için yeterli besine ulaşamadıkları vurgulandı.
“Artık yeter, geçinemiyoruz” dövizleri taşıyan emekliler iktidara da kırmızı kart göstererek tepkilerini dile getirdiler. Bakan Şimşek’in “Kayak yok” açıklamalarına da tepki gösteren emekliler aralarında sembolik olarak para topladı. Emekliler, ödedikleri primleri ve emekçilerden toplanan vergileri hatırlatarak bütçenin kendileri için harcanmasını istediler.
Basın açıklamasını DİSK Emekli Sen Akdeniz Bölge Başkanı Veli Ersoy okudu. Ersoy, gerçek enflasyonun yüzde yüzün üzerinde olduğunu belirterek “Emekçinin, emeklinin yaşamı ucuz, ekmeği ise pahalıdır. Saray’ın faturası bizlerin alışveriş torbalarından ödenmiştir. Kendilerine sefa, bizlere cefa düşmüştür. Ev kiralarının en az 15 bin olduğu günümüzde bu ücretlerle emekçiler, emekliler nasıl yaşayacaktır? Emekli aylığı asgari ücretin 7 bin 500 altında, yoksulluk sınırının ise 5’te biridir” dedi.
Emeklinin, ekmeğe, üstüne giyecek cekete, evini ısıtacak doğal gaza, başını sokacak eve muhtaç bırakıldığını dile getiren Ersoy, en düşük emekli maaşının asgari ücretin üzerinde belirlenmesini istedi.
Denizli
DİSK/Emekli-Sen Denizli Şubesi Candoğan Parkında basın açıklaması yaptı. DİSK Genel İş, KESK, Tüm Emeklilerin Sendikası ve çeşitli kitle örgütleri temsilcileri de açıklamaya destek verdi. Basın açıklamasını DİSK/Emekli-Sen üyesi Yakup Yılmaz okudu.
TÜİK rakamlarının yalan olduğunu söyleyen Yılmaz, açlık, yoksulluk ve sefaletin gerçek olduğunu dile getirdi. TÜİK’in şaibeli enflasyon rakamının bile yüzde 44.38 olduğunu belirten Yılmaz, “Resmi enflasyon oranının çok daha altında bir zam verildi. İşçi sınıfının temsil edilmediği bir toplantıda karnı toklar ile sırtı pekler bir araya geldiler. Asgari ücret zammını yüzde 30 açıkladılar. Biz emekliler ne aldık? Avucumuzu yaladık. ‘Sizin en temel yaşam hakkınızı elinizden alıyorum sizi ölüme terk ediyorum’ diyor hükümet” ifadelerini kullandı. (ANKA-Evrensel)