EMEP’ten Nourtani davasında çıkan karara tepki: Bu dava emsal olmalıydı

EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, cesedi yanmış halde bulunan Afgan göçmen işçi Vezir Mohammad Nourtani davasında çıkan karara ilişkin açıklama yaptı.

EMEP’ten Nourtani davasında çıkan karara tepki: Bu dava emsal olmalıydı
EMEP’ten Nourtani davasında çıkan karara tepki: Bu dava emsal olmalıydı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 18 Ekim 2025 21:13

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, cesedi yanmış halde bulunan Afgan göçmen işçi Vezir Mohammad Nourtani davasında çıkan karara ilişkin “İstinaf, bu vahşeti ‘bilinçli taksirle öldürme’ saydı. Yani iş kazasıymış gibi değerlendirdi. Bir daha kimsenin ‘Yakalım mı atalım mı?’ diyememesi için bu dava emsal olmalıydı. Bu ülkede kaçak madenler göz yumuldukça, mülteci işçiler ucuz ve güvencesiz emek olarak patronların önüne atıldıkça, TTK ve bakanlıklar denetim görevini yapmadıkça benzer cinayetlerin önü açılıyor” dedi.

Aslan, Vezir Mohammad Nourtani davasında çıkan karara ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. “TTK ve bakanlıklar denetim görevini yapmadıkça benzer cinayetlerin önü açılıyor” diyen Aslan, şu ifadeleri kullandı:

“Sermaye, yargı ve saray düzeni cinayetin ortağıdır! Üç çocuk babası Afgan göçmen işçi Vezir Mohammad Nourtani, Zonguldak’ta kaçak bir maden ocağı sahipleri tarafından katledildi. Cesedi ormanda benzin dökülerek yakılmış halde bulundu. Ama mahkeme ve istinaf ne yaptı? Bu vahşeti ‘bilinçli taksirle öldürme’ saydı. Yani iş kazasıymış gibi değerlendirdi. Bu sadece kusur mu, örgütlü cinayet mi? Kaçak ocaklar yıllardır devletin gözü önünde işletilmeye devam ediyor. TTK’nın ve Bakanlığın denetimsizliği, mülteci işçilerin insan olarak bile görülmemesi işçilerin yaşamlarını yıllardır alıyor.

Ancak Nourtani davasında görülenler iş cinayetinden, hatta sıradan bir cinayetten de fazlası. Bu davada çıkan karar yalnızca Nourtani’nin değil, bu ülkede sadece mültecilerin değil tüm işçilerin canına kast eden bir düzeni ortaya koydu. Bir daha kimsenin ‘Yakalım mı atalım mı?’ diyememesi için bu dava emsal olmalıydı. Bu ülkede kaçak madenler göz yumuldukça, mülteci işçiler ucuz ve güvencesiz emek olarak patronların önüne atıldıkça, TTK ve bakanlıklar denetim görevini yapmadıkça benzer cinayetlerin önü açılıyor.” (ANKA)