Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na hitap ediyor.
Gazze’de yaşanan İsrail ordusu saldırılarına ilişkin karelerle kürsüye çıkan Erdoğan, “Gazze’de soykırım sürüyor, ölenlerin 20 binden fazlası çocuk. İnsanlık tarihi böyle bir vahşet görmedi” ifadelerini kullandı.
Gazze2de bir savaşın iki tarafından söz edilemeyeceğini belirten Erdoğan, “Gazze’de bir savaş yoktur. İki taraftan söz edilemez. Bir tarafta düzenli bir ordu. Diğer tarafta masum siviller, masum çocuklar vardır. Bu bir işgal, techir, soykırım, toplu kıyım politikasıdır. İsrail Gazze ve Batı Şeria ile sınırlı kalmıyor, Suriye’ye, Lübnan’a, İran’a, Yemen’e saldırıyor.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Filistin’i tanıyan devletlere teşekkür
“İnsanlığın ortak vicdanını temsil eden bu kürsüden sizlere hitap etmekten bahtiyarlık duyuyorum. Filistin’in giderek artan sayıda ülke tarafından tanındığı dönemde Filistin Devlet Başkanı sayın Mahmud Abbas’ın bugün bizzat aramızda olamayışından duyduğum üzüntüyü ifade etmek istiyorum. Bu kürsüde kendi vatandaşlarımızla birlikte sesi kısılmak istenen Filistin halkına tercüman olmak için de bulunuyoruz. Filistin devletini tanıyacağını açıklayan devletlere teşekkür ediyor, bu kararı almayan ülkeler için bir an için kararı almalarını diliyorum.”
‘Gazze’de soykırım devam ediyor’
“Bizler bu salonda BM’nin 80. yaşını kutlarken dünyanın birçok bölgesinde kuruluş şartının ilk maddesinin ilk kelimelerine gölge düşürecek vahim hadiseler yaşanıyor. Özellikle Gazze’de gözlerimizin önünde 700 günü aşkın süredir soykırım devam ediyor. Biz toplantı halinde iken dahi Gazze’de şu anda siviller katlediliyor. Gazze’de ölen sivillerin sayısı 65 bini geçti. Enkaz altında kaç cenazenin olduğu henüz bilinmiyor.”
‘Gazze’nin sağlık sistemi çöktü’
“Böyle bir gaddarlığın makul bir sebebi olabilir mi? Bu utanç manzarası Gazze’de 23 aydır her gün devam ediyor. 2.5 milyon Gazzeli her gün yerinden ediliyor, her gün göçe zorlanıyor. Gazze’nin sağlık yapısı tamamen çökmüş durumda. Tayyip Erdoğan olarak içim kan ağlayarak söylüyorum. Elleri, kolları, bacakları olmayan masum yavrular bugün Gazze’nin fotoğrafı haline gelmiştir. Buna hangi vicdan dayanır, hangi vicdan buna sessiz kalabilir. Böyle bir dünyada huzur olur mu?
Hepimiz anne babayız. Üzerine titrediğimiz evlatlarımız torunlarımız var. Gazze’de çocukların elleri, kolları anesteszi yapılmadan kesiliyor. Bu insanlığın dip noktasıdır. İnsanlık 21. yüzyılda böyle bir vahşet görmemiştir. İsrail şu anda Gazze’de 250 gazeteciyi kasıtlı olarak öldürdü. Gazze’ye tüm girişleri yasakladı.
BM ne yazık ki kendi çalışanlarını dahi koruyamamıştır.”
‘Gazze’deki utanç manzarası 23 aydır devam ediyor’
“Ölenlerin 20 binden fazlası çocuk. İsrail tarafından Gazze’de son 23 aydır her saat 1 çocuk acımasızca hayattan kopartılıyor. Bunlar sayı değil dostlar! Hepsi birer can birer masum insan. Şu anda açlık silahıyla da insanlar öldürülüyor. 21. yüzyılda medeni dünyanın bakışları altında 146’sı çocuk 428 kişi açlıktan hayatını kaybetti.
Şimdi size Gazze’deki günlük hayatı anlatan bir fotoğraf göstereceğim. Birinci fotoğraf gördüğünüz gibi elleri leğenli kadınlar. Lütfen hepimiz elimizi vicdanımıza koyup, cevap verelim; 2025 yılında böyle bir gaddarlığın mâkul bir sebebi olabilir mi? Fakat insanlık adına bu utanç manzarası Gazze’de 23 aydır her gün tekrar ediyor.”
‘Suriye’de yeni dönemin kapıları açıldı’
“13 yıl boyunca sizlere bu kürsüden komşumuz Suriye’de yaşanan zulüm ve çatışmalardan bahsettim. 13 yıl süresince Suriyelilerin feryatlarına dikkat çektik. 1 milyon insanın hayatına, milyonlarcasının vatanlarını terk etmesine sebep olan zulüm 8 Aralık devrimiyle hamdolsun tarihe karıştı. Suriyeli kardeşlerimiz 8 Aralık itibariyle yeni bir dönemin kapılarını açtılar. Eli kanlı rejime karşı mücadeleyi kazanan Suriye halkı büyük bedeller ödeyerek elde ettikleri zaferi inşallah menziline ulaştıracaktır.
DEAŞ başta olmak üzere terörün hiçbir çeşidinin olmadığı bir ve bütün Suriye vizyonunu tüm imkanlarımızla destekleyeceğiz. İstikrar kökleştikçe bunun kazanı Suriye ile birlikte tüm bölgemiz olacaktır. Körfezdeki kardeş ülkelere de Suriye’nin toparlanmasına verdiği katkılar için teşekkürlerimi iletiyorum. Bölgesel ve uluslararası aktörlerle işbirliğimizi aynı şekilde sürdüreceğiz.”