Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Üniversitesi Kongre Salonu’nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu’na katıldı. Forumda yaptığı konuşmada Gazze’de süren İsrail saldırılarına tepki gösteren Erdoğan, “Artık bu haydutluk ve cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor. Daha fazla yıkım, kan, sivil kayıplar olmadan, bölgemizle birlikte Avrupa ve Asya’yı yıllarca etkileyebilecek korkunç bir felaket yaşanmadan, ellerin tetiklerden ve düğmelerden çekilmesi şarttır” dedi.
Erdoğan konuşmasında, İsrail’in saldırıları sonucunda Gazze’de sivil yerleşimlerin, hastanelerin, okulların ve ibadethanelerin hedef alındığını, sağlık altyapısının neredeyse tamamen çöktüğünü, yüzlerce sağlık çalışanının öldürüldüğünü ve tutuklandığını vurguladı. “İsrail hükümeti, açlığı bir silah olarak kullanıyor” diyen Erdoğan, Gazze’deki soykırımın sadece Netanyahu yönetiminin değil, buna sessiz kalan ülkelerin de sorumluluğunda olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı, “Siyonist İsrail hükümeti, tüm dünyanın gözü önünde sivilleri, kadın ve masum çocukları acımasızca katlediyor” sözleriyle tepkisini dile getirirken, “Netanyahu ve hükümeti, hiçbir kural, hukuk, ahlak, sınır tanımadan aylardır şımarıkça işledikleri zulümler sebebiyle şimdiden adlarını Hitler gibi, Pol Pot gibi çağımızın zalimlerinin yanına utançla yazdırmışlardır” diye konuştu.
‘Barış diyoruz, diplomasi diyoruz, adalet diyoruz’
Gazze’nin yanı sıra İran’la yaşanan çatışmalara da değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bir başka gerçek şudur hem Gazze’deki soykırım hem de İran’la olan çatışmalar, maalesef süratle geri dönülmez noktaya doğru gitmektedir. Artık bu haydutluk ve cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor. Daha fazla yıkım, kan, sivil kayıplar olmadan, bölgemizle birlikte Avrupa ve Asya’yı yıllarca etkileyebilecek korkunç bir felaket yaşanmadan, ellerin tetiklerden ve düğmelerden çekilmesi şarttır. İsrail üzerinde tesir sahibi güçler Netanyahu’nun oyununa gelmemeli ve nüfuslarını savaşın derinleşmesinden değil, tüm bölgemizde ateşkes ve sükunetin tesisinden yana kullanmalıdır. Türkiye bu yönde atılacak her doğru, her samimi adıma destek ve katkı vermeye hazırdır. Çünkü biz, insanlık tarihiyle yaşıt coğrafyamızda daha fazla kaos, çatışma, savaş, zulüm ve sivil ölümü görmek istemiyoruz. Her ne surette olursa olsun sivillerin, sivil yerleşim yerlerinin, okul, hastane ve ibadethanelerin hedef alınmaması gerektiğini savunuyoruz. Gerek Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta, gerek Suriye’de 13,5 yıl süren ihtilafta, gerek Pakistan-Hindistan arasındaki gerilimde, gerekse komşumuz İran’a karşı düzenlenen saldırılarda tavrımız hep bu yönde olmuştur.
‘Yaşasın özgür Filistin’
Siyonist lobinin şahsımıza ve hükümetimize yönelik yıldırma politikalarına rağmen duruşumuzu asla bozmadık. Zalimin karşısında, mazlumun yanında saf tutmaktan asla çekinmedik. Doğru, adil ve hakkaniyetli olanı cesaretle savunmaktan imtina etmedik. Kimin ne dediğine değil, mazlum ve mağdurların ne dediğine baktık. Bugün de barış diyoruz, diplomasi diyoruz, adalet diyoruz, hürriyet diyoruz. Bugün de yaşasın özgür Filistin diyoruz.”