Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Diyarbakır İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada Diyarbakır’ın Türkiye’nin kaderiyle özdeşleşen bir şehir olduğunu vurguladı. Erdoğan, birlik ve beraberlik mesajları verirken, geçmişte yapılan hizmetleri hatırlattı ve yeni sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ülkemizin önüne yeni ve önemli bir fırsat penceresi daha açılmıştır” diyen Erdoğan, “Bunun heba ve heder edilmesini doğru bulmuyoruz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan konuşmasında, “Diyarbakır’ın huzuru, Türkiye’nin huzurudur. Dicle ve Fırat nasıl doğal ve tazeyse kardeşliğimiz de öyledir. Diyarbakır surlarından daha sağlam bir kardeşlik bağımız var” ifadelerini kullandı.
Yatırımlardan hak ve özgürlüklere kadar Diyarbakır’a birçok hizmet sunduklarını belirten Erdoğan, “Biz bunları yaparken birileri kardeşliği baltalamak için türlü oyunlar oynuyordu. Küçük hesaplarla hareket edenler, destek aldıkları projelerden pişman olacaklardır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kopnuşmasında, “40 yılı aşan terörle mücadele sürecinde binlerce şehit verdik. Vatanına sahip çıkmayanların ne durumda olduğunu hep birlikte görüyoruz. Artık yeni şeyler söyleme vakti” ifadelerine yer verdi.
Erdoğan konuşmasında ayrıca, Türkiye Yüzyılı’nın inşasında Diyarbakır’ın önemine dikkat çekerek, “Tıpkı 81 vilayetimizin her biri gibi Diyarbakırsız bir Türkiye eksik kalır. Türkiye’siz bir Diyarbakır ise öksüz kalır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son yarım asırdır yaşadığımız sancılara artık dur deme vaktidir. Artık yeni şeyler söyleme vaktidir.” diye konuştu.
Coğrafyayı bir bütün olarak kardeşlik coğrafyası haline getirileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dönemdeki ekonomik sıkıntıları yılın ikinci yarısından itibaren geride bırakmaya başlayarak, inşallah bu konjonktürel meseleyi de sorun olmaktan çıkaracağız. Millet olarak bunu hep birlikte başaracağız. Bu kutlu yürüyüşe katılmak isteyen herkesin başımızın üzerinde yeri vardır. Burada bugün, şu hususun altını özellikle çizmek istiyorum; bu ülkede belli bir dönem hepimiz baskı gördük, zulüm gördük, ayrımcılık gördük. Bizi Kürt-Türk diye, Alevi-Sünni diye ayırmadılar, ‘Bizden, sizden’ diye ayırdılar. Ayrımcılığa karşı bu ülkede, hep birlikte mücadele verdik.” dedi.