Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki toplantının ardından açıklama yapıyor.
Kritik iki başlıkla, asgari ücret zammı ve Suriye’deki gelişmelerin ele alındığı toplantının ardından açıklama yapan Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Muhalefete eleştiriler
“2024 yılının son kabine toplantısını gerçekleştirdik. Dış politikadan ekonomiye, sanayi politikalarından göçün idaresine birçok konuyu masaya yatırdık.
2024 yılını tamamlarken yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı en objektif biçimde sorguluyor, gelecek yıla dair yol haritamızı çiziyoruz.
Bugüne kadar hep kendimizle yarıştık. Çıtayı daima yukarıya taşıdık.
2025 bütçemizin hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.
6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak hep gündemimizin başındaydı. Deprem yatırımları gündemimizdeki yerini 2025 yılında da koruyor.
Deprem turistleri ne yaparsa yapsın biz en son hak sahibi vatandaşımız da evine, dükkanına kavuşuncaya kadar çalışacağız. Vatandaş odaklı bir anlayışla bütçemizi şekillendirdik.
Sessiz yığınların sesi, kimsesizlerin kimsesi olmak için çıktığımız yolda sendelemedik. Biz istiyoruz ki dünya değişirken muhalefet partileri de kendilerini değiştirsin. Hadi zihniyet değişmiyor, söylem değişsin, tarz değişsin, üslup değişsin. Hep böyle bir muhalefetin arayışında olduk ancak muhalefete dair hayal kırıklıklarının sert duvarına çarptık.
Muhalefet daha öncekilerde yaptığı gibi, 2025 bütçesi görüşmesinde de tüm süreci terörize etmeyi tercih etmiştir. Son bütçe görüşmelerinde de afaki söylemler, provokasyon kokan açıklamalar dışında hiçbir şey göremedik. Böyle gelmiş ama artık böyle gitmesin diyoruz. 2025 yılının muhalefet zihninde ve tarzında asgari düzeyde de olsa bir değişiklik yaşanmasını diliyoruz.”
2025 Bütçesi
“Partimizin 23. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 7. Türkiye Yüzyılı’nın 2. bütçesini Gazi Meclisimizin takdirine sunmuştuk. Tekliflerimiz Cumartesi günü genel kurulda 317 evet oyuyla kabul edildi. 2025 bütçesinin hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum. 2025 bütçesinin en temel vasfı ülkemizin 22 yıllık kazanımlarını perçinleyen, yatırımları, ekonomik istikrarı, sosyal refahı önceleyen bütçe olmasıdır. 2025 yılı bütçesine halkın bütçesi değil diyenlere şu rakamları hatırlatmak istiyorum. Mayısta başlayan dezenflasyon süreci 2025’te devam edecek. Rekabet kurallarını ihlal ederek enflasyonu körükleyen fırsatçılarla mücadelede kararlı olacağız.
22 yıl durduğumuz yer bellidir. Biz kaderini ülkenin ve milletin kaderiyle özdeşleştirmiş bir hükümetiz. Sessiz yığınların sesi, kimsesizlerin kimsesi olmak için çıktığımız yolda 22 yıldır sendelemeden yürüyoruz. Bundan sonra da bu çizgimizde en ufak değişiklik olmayacak.”
Bahçeli’ye teşekkür
“Strateji ve bütçe başkanlığımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığımız başta olmak üzere bütçe ve kesin hesap kanunu tekliflerinin hazırlanmasında emeği geçen tüm kamu kurum ve kuruluşlarını tebrik ediyorum. AK Parti grubumuz ile Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi grubuna Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye bütçe görüşmelerindeki dirayetli duruşları dolayısıyla şükranlarımı sunuyorum. Yasama aşamasında teklifleri, tenkitleri, değerlendirmeleriyle bütçe sürecine katkı veren tüm milletvekillerimize de teşekkürlerimi iletiyorum.”
Merkez Bankası rezervlerindeki artış
“Bir müjdeyi de paylaşma istiyorum. Merkez Bankamızın rezervleri düzenli olarak artıyor. Şimdiye kadar en yüksek seviyeyi gördü. İstihdam tarafı da oldukça iyi gidiyor. Son 1 senede istihdam 1 milyon kişi arttı. İşsizlik oranı yüzde 8,8’e düştü. 2025 yılında da Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyütme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz. Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha çok göreceğiz.”
Emeklilere yönelik projeler
“2024 yılını emekliler yılı olarak ilan etmiştik. Bu sene boyunca Çalışma Bakanlığımız öncülüğünde emeklilerimize yönelik birçok proje hayata geçirildi. 16 Aralık’ta Türkiye Yüzyılı’nın emektarlarıyla bir araya geldik hem kendilerine teşekkür ettik hem de hasbıhal ettik. Emeklilerimiz konusunda bugüne kadar asla umut tacirliği yapmadık. Meydanlarda bol keseden söz verip, göreve gelince sözünü unutanlardan değiliz. Yaşanan her sıkıntının, iletilen her serzenişin farkındayız.”
Mısır’daki D-8 toplantısı
“Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Sisi’nin davetine icabetle Kahire’deydik. 1997 yılında merhum Erbakan hocamızın öncülüğünde kurulan D-8 üç kıtada temsil edilen ve 1 milyarı aşan nüfusuyla sağlam adımlarıyla yoluna devam ediyor. Zirve kapsamında Mısır Cumhurbaşkanı sayın Sisi’nin yanı sıra katılımcı ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarıyla ikili görüşmelerimiz oldu. Türkiye ile Mısır arasında gelişen samimi diyaloğun olumlu etkisini ticaret ve diplomasi olmak üzere birçok alanda görüyoruz. Bundan sonra da Mısır makamlarıyla eşgüdüm içinde hareket edeceğiz. Son 2 haftada bizzat katıldığımız Sakarya, Kocaeli, Erzurum, Mardin ve Muğla başta olmak üzere il kongrelerimizde görev alan tüm yol arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Nöbeti devreden arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.”
Tarihin doğru tarafında yer aldık
“Doğru duvar yıkılmaz inancıyla, Suriye krizinin ilk anından itibaren Türkiye hep tarihin doğru tarafında yer aldı. Rabbim bizi önce Suriyeli mazlumlara, sonra da bize inanan ve itimat eden aziz milletimize mahcup etmedi. Bugün sadece Suriye halkının değil, Türkiye’nin adını duyunca gözleri parlayan yüz milyonlarca kardeşimizin yüzüne de vakarla bakabiliyoruz. Şüphesiz bu süreçte en ağır imtihanımız 14-28 Mayıs seçimleri döneminde yürütülen alçakça kampanyaya karşı göğsümüzü siper etmemiz olmuştur. Esas meselenin seçim kazanmak değil, her şeyden önce gönül kazanmak olduğunu bir kez daha gördük. Rabbimizin yardımı ve milletimizin engin ferasetiyle hem seçimleri kazandık, hem de Suriye halkının zaferine giden yolun taşlarını döşedik.”
Suriye’deki yeni yönetimle temaslarımız artarak sürecek
“Yeni yönetimde görev alan isimleri hepimiz gururla anarak takip ediyoruz. Türkiye’de eğitim almış, milletimizle gönül bağı olan kardeşlerimizi arkadaşlarımızı yönetimde görünce rabbimize şükrediyoruz. Suriye devrimin lideri Ahmet eş-Şara ile yakın temas halindeyiz. Dün Dışişleri Bakanımız Şam’daydı. İnşallah ziyaretlerimiz bundan sonra da artarak devam edecek. Zalim rejime karşı savaşı kazanan Suriye halkının zaferi kazanması, başarılarını kalıcı hale getirmesi için gereken her türlü desteği vereceğiz. En zor günler Allah’ın izniyle artık geride kalmıştır.”
Yeni yönetim verdiği mutedil mesajları çok değerli ve anlamlı buluyoruz.
Gazze’deki İsrail ordusu saldırıları
“İsrail’in artan saldırganlığının gerisinde Suriye’deki devrimi gölgelemek, Suriye halkının umutlarını boğmak olduğu anlaşılıyor. İsrail er ya da geç işgal ettiği topraklardan çekilecektir, buna mecbur kalacaktır. Elinde 50 bin masumun kanı olan Netanyahu’nun tuttuğu yol yol değildir. İsrail’de şayet bir devlet aklı varsa bunu ne kadar erken idrak ederlerse o kadar iyi olacaktır.”
Suriye’nin üniter yapısı
“Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının her şart altında korunması, Türkiye’nin değişmez çizgisidir. Bundan kesinlikle geri adım atmayacağız. Suriye’nin ve bölgemizin geleceğine DEAŞ ve PKK dair hiçbir terör yapılarına yer yoktur. Ya kendilerini tasfiye edecekler ya da tasfiye edilecekler. Kendileri dışında hiç kimseye hayat ve söz hakkı tanımayan bu katil sürülerini bölgemiz için tehdit kaynağı olmaktan mutlaka çıkaracağız. Suriye’de bölücü terör örgütüne yönelik nokta operasyonlarımızı bir cerrah hassasiyetle sivillere zarar vermeden sürdüreceğiz. Suriye yönetimin bu konudaki kararlılığını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu güzel günlerin şafağı artık sökmeye başlamıştır. Bugünümüz nasıl dünden daha iyiyse yarınlarımız da bugünden çok daha güzel olacaktır.