• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Eren Keskin: İfade ve örgütlenme özgürlüğü önünde engeller var

Eren Keskin: İfade ve örgütlenme özgürlüğü önünde engeller var

İBB soruşturmasıyla birlikte başlayan protestolar sırasında gerçekleşen tutuklamalar; cezaevlerindeki doluluk oranı ve işkence iddialarını da bir kez daha gündeme getirdi. İHD Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin, herkesi işkenceye karşı duyarlı olmaya çağırdı.

Eren Keskin: İfade ve örgütlenme özgürlüğü önünde engeller var
Eren Keskin: İfade ve örgütlenme özgürlüğü önünde engeller var
Şerif Karataş
  • Yayınlanma: 30 Mart 2025 17:41
  • Güncellenme: 30 Mart 2025 20:04

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik 19 Mart’ta başlayan soruşturmaya karşı yapılan protesto eylemleri sonrasında gözaltı ve tutuklamalar yaşandı. Gözaltı ve tutuklamalarla birlikte işkence iddiaları ve cezaevlerindeki doluluk oranı da yeniden gündeme geldi.  İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin, protestolar öncesinde de cezaevlerinde doluluk oranın fazla olduğunu söyledi.  Keskin, adli mahpuslarla yaptıkları görüşmelerde dönüşümlü uyuduklarını anlattıklarını söyledi.

Keskin şu ifadeleri kullandı: “Adli mahpusların çok sesi duyulmuyor. Hak arama bilinci gelişmediği için onlara çok ulaşan olmuyor ama siyasi mahpuslar da çok küçük hücrelerde, odalarda, çok sayıda kişiyle kalıyorlar. Örneğin Bakırköy Cezaevi’ndeki kadınlar da aynı sorunları yaşıyorlar. Bu protestolardan önce de cezaevlerindeki doluluk oranı çok fazlaydı.”

Keskin, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün engellenmesinden kaynaklı siyasi tutuklarının cezaevinde olduğunu, son protestolarda birlikte bu sayının daha da arttığını kaydetti.

“Son protestolarla birlikte sayı artık akıl almaz boyutlara ulaştı.  Bu tutuklamaların hukuken anlatılabilir hiçbir yanı yok çünkü 2911 sayılı yasadan yargılanıyor ve tutuklanıyor bu insanlar. Zaten yatacakları süre yok, yani yatarı olmayan bir cezayı çektirmeye çalışıyorlar. Bu da sırf tabii ki korku toplumu yaratmak amacıyla. Bunu çok iyi biliyoruz.”

Tutukluların farklı cezaevlerine nakil edildikleri bilgilerinin İHD’ye ulaştığını belirten Keskin, bu konuda net verilerin tam ulaşmadığı bilgisini de verdi.

Keskin, gözaltı ve tutuklamalarda işkence iddialarının gündemine gelmesine dair de, “Son gözaltılarla birlikte işkencenin konuşuluyor olması da bir yanıyla iyi ” dedi.

Keskin, gözaltılarda işkence iddialarının yeni olmadığını, önceki iktidarlar döneminde de yaşandığını belirtti. Keskin, “Kime yapılırsa yapılsın işkenceye karşı çıkmak  gerekiyor. Ama bu son gözaltılarda hakikaten çok yoğun işkence ve kötü muamele uygulamaları var” dedi. Keskin, gözaltında işkenceye maruz kalanlara İHD başta olmak üzere, kadın kurumlarına, avukat kurumlarına başvuruda bulunma çağrısında bulundu.

‘Sincan Cezaevi kronik sağlık sorunu yaşayanlar için uygun değil’

Ezilenlerin Sosyalist Partisi’ne 19 Ocak’ta yapılan operasyonda gözaltına alınan Uğur Ok, 24 Ocak’ta tutuklandı. Sağlık sorunları yaşayan Uğur Ok’un ablası Satiye Ok, kardeşinin Silivri’deki Marmara Cezaevi’nden, Ankara Sincan Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne habersiz bir şekilde nakledildiğini söyledi. Satiye Ok, “34 sosyalist cezaevine konuldu ve o dönem en azından aileleri olarak birlikte gidiyorduk. Üç kişinin yan yana kaldığı, kısmen daha sağlıklı hücrelerde kalıyorlardı” dedi.

Kardeşinin kronik akciğer sorunu yaşadığını belirten Satiye Ok, Sincan Cezaevi’nin sağlık sorunu yaşayanlar için uygun olmadığını söyledi. Ok, “Hapishanelere gittiğimizde ailelerle konuştuğumuzda, yedi-sekiz kişilik yerlerde on iki kişi yirmi kişinin kaldığı yerlere tanıklık ediyoruz, duyuyoruz. Bu da aslında Türkiye’de son dönemlerdeki cezaevlerinin ne kadar dolduğunu göstermiş oluyor” ifadelerini kullandı.