Suriye’de 8 Aralık 2024’te Beşar Esad liderliğindeki Baas rejiminin çökmesinin ve yerine Heyet-i Tahriri Şam (HTŞ) örgütünün iktidara gelmesinin yıldönümü yaklaşırken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 14 yılın ardından ilk kez Şam’ı ziyaret etti.
Güvenlik Konseyi üye ülkelerinin temsilcilerinden oluşan heyet, Şam kırsalındaki Cdeyde Yabus sınır kapısı üzerinden Suriye’ye ulaştı.

Suriye geçiş hükümeti başkanı Ahmed Şara, BMGK üyesi Çin, ABD, Rusya, İngiltere ve Fransa’nın da bulunduğu 15 ülkenin temsilcilerinden oluşan heyeti başkent Şam’daki Halk Sarayında kabul etti.

BMGK heyeti, 14 yıl aradan sonra ilk kez toplu şekilde Suriye’ye ziyarette bulunurken, Şara’ya Suriye geçiş hükümetinin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ve bazı kabine üyeleri eşlik etti.

Heyetin, Suriye yetkilileri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir dizi görüşme yapması planlanıyor.

Bir yıl geçti: Sorunlar çözülmedi
Esad rejiminin devrilmesinin üzerinden bir yıl geçmesine sorunların büyük bir bölümü çözülmedi.
Uluslararası kamuoyunda tepkisine yol açan olayların da yaşandığı Suriye’de, Esad’ın devrilmesinin hemen ardından HTŞ lideri Ahmet el Şara, kendini cumhurbaşkanı ilan etti.
Ekim ayında ise, Suriye’de geçici hükümetin belirlediği delegelerin seçtiği bir meclis seçimi yapıldı.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile diyaloglar kuruldu. Ancak imzalanan 10 Mart Mutabakatı, üzerinden 10 ay geçmesine rağmen halen de hayata geçirilmedi.
SDG’nin orduya entegrasyonu da temel gündemlerden biri oldu.

Dürzi ve Alevi katliamları
Bu dönem Dürzi toplumu ve Alevilere yönelik katiamlarda öne çıktı.
Süveyda’da gerginlik devam ederken, en son sahil kentlerinde Alevilere yönelik saldırılar da yoğun tepki topladı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Suriye Soruşturma Komisyonu, Şara’nın yönetime geçmesiyle beraber Ocak ayından Mart ayının ortalarına kadar Suriye’nin kıyı kesimlerinde Alevilere yönelik katliamlara ilişkin Ağustos ayında bir rapor açıklamıştı.
BM tarafından yayımlanan 66 sayfalık raporda Suriye’nin Lazkiye ve Tartus kentlerinde Mart ayında meydana gelen ve üç gün süren katliamlarda yaklaşık bin 479 Alevi sivilin öldürüldüğü, onlarcasının da kayıp olduğu belirtilmişti. Öldürülenler arasında yaklaşık 100 kadın, yaşlı, engelli ve çocuklar da vardı.
Raporda ayrıca, Şara yönetimine bağlı yeni ordu ve Şam’a bağlı diğer silahlı grupların saldırıları “yaygın ve sistematik olduğu ve muhtemelen savaş suçu” olarak kaydedilmişti.

Suriye geçiş hükümetine bağlı güçler de 13 Temmuz’da Suriye’nin güneyindeki Dürzi kenti Süveyda’ya saldırmaya başlamıştı. Saldırılarda toplamda 1592 Dürzi hayatını kaybederken, toplam can kaybı ise 2 bin 48’i geçmişti.
Şam güçlerinin 817 sivil Dürzi’yi yargısız infaz ettiği belgelenmişti. İnfaz edilen Dürzi siviller arasında 77 kadın ve 15 çocuk da vardı.
Süveyda’ya saldıran silahlı grupların işledikleri savaş suçları görüntülerle de kanıtlanmıştı. El Süveyda Ulusal Hastanesi’nde 20 sağlık çalışanının infaz edildiğine ilişkin görüntüler de ortaya çıkmıştı.

BM’den 9 uzman tarafından Süveyda’da yaşanan hak ihlallerine ilişkin 23 Ağustos’ta yayımlanan raporlarda saldırılar sırasında 105 kadın ve kız çocuğunun kaçırıldığı, aralarında 80 kadın ve kız çocuğunun da bulunduğu 763 kişinin akıbetinin bilinmediğini açıklanmıştı.
Raporlar hazırlandı
Bu arada Suriye geçici hükümetine bağlı güçlerin Alevi ve Dürzilere yönelik katliamlarına hakkında Suriye İnsan Hakları Gözlem Evi (SOHR), BM, Af Örgütü, Reuters ve Human Rights Watch da raporlar hazırlamış ve tüm bu raporlarda sistematik katliamların yapıldığı kaydedilmişti.
Suriye-İsrail gerilimi
Suriye’de çözümsüz kalan konulardan biri de, İsrail ile ilişkiler.
Suriye’deki iktidar değişiliği sonrasında İsrail’in saldırılarında da artış yaşandı. Şara’nın iddiasına göre, 8 Aralık 2024’ten 18 Eylül 2025’e kadar İsrail, Suriye’ye yönelik 1000’den fazla hava saldırısı ve 400’den fazla kara saldırısı düzenledi.
Yaz aylarından bu yana ise İsrail ile Suriye geçici hükümeti arasında ABD gözetiminde bir anlaşmanın sağlanması için diplomatik çabalar var. Son olarak Şara’nın 10 Kasım’da Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinde İsrail ile anlaşma konusunda bir gelişme bekleniyordu. Ancak herhangi bir olumlu sonuç duyurulmadı.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, 2 Aralık’taki açıklamasında Suriye ile bir anlaşmanın mümkün, ancak bunun Şam’ın güneyindeki silahsızlandırılmış tampon bölgenin kabul edilmesine bağlı olduğunu yineledi.
Şam’a üç füze saldırısı düzenlendi
En son dün akşam Şam’ın güneybatısındaki Beyt Cin beldesinin çevresi 3 füzeyle bombalandı.
Beyt Cin ile Til Bat Werd arasındaki yol hedef alındı.
Beyt Cin beldesi, Suriye’nin güneyinde Cebel-i Şeyh (Hermon Dağı) eteklerinde yer alıyor ve Golan ile İsrail sınırına yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta bulunuyor. (ANHA/AA/SANA/Numedya)




